SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠

21. Pes Etmek

GumusMurekkep 'e ithafen

Emniyet müdürlüğüne geldiklerinde Canan'ı kaçıranın akrabalarıyla irtibata geçtiklerini en kısa zamanda burda olacaklarını söylemişlerdi. Bu onların içine az da olsa su serpmişti.

Ama Burak hâlâ ruh gibiydi. Canan'ın kaçırılması onda bir yıkıma neden olmuştu. Canan'a bir şey olursa Burak için nelere neden olacağı belli değildi. Miray'dan sonra onu da kaybetmek Burak için dönüşü olmayan şeylere neden olabilirdi.

Başkomiser Kenan Akay, onun halini fark ettiği için kahve getirmişti. Onun yanına oturup kahveyi uzattı.

-Senin için çok zor olmalı. Ama böyle kendini yıpratırsan hiç kimseye bir faydası olmaz. Sen güçlü olursan çevrendeki insanlarda güçlü olur.
-Hani birini gerçekten çok seversin ya. İki ayrı bedende tek kalp. Birbirleri için nefes alan iki beden. Yani bir bütün olursun onunla. Onun acısını, sevincini onunla birlikte yaşarsın. Ona bir şey olsa hissedersin. Ve benim içimde kötü bir his var. Sanki ona bir şey oldu. Canını yaktı. Ama ben onun yanında değilim işte. En ihtiyacı olduğu zamanda ben onun yanında değilim. Ve elimden hiçbir şey gelmiyor.
-Biliyorum bunları delikanlı. Benimde bir kızım var. Aynı şey onunda başına gelebilirdi. Ben hep bunu düşünerek herkesin çocuğuna aynı şekilde davranıyorum. O yüzden sanki benim kızım kaçırılmış gibi elimden gelen en kısa sürede onu bulup sana sağ salim getireceğim.
-Teşekkür ederim. Umarım dediğinizi yapabilirsiniz.

İkisi de gelen polisin sesiyle başlarını sesin geldiği yöne çevirdiler.

-Başkomiserim suçlunun yakınları geldi.
-Tamam. Onları toplantı salonuna al. Geliyoruz.

Başkomiser, Burak'a dönüp,

-Hadi gidip Canan'ın yerini öğrenelim.
-Tamam başkomiserim.

İkisi beraber toplantı salonuna girmişlerdi. Dikkatler onlara yönelmişti. Başkomiser Kenan, masanın başındaki sandalyeye oturup onlara kısa bir süre göz gezdirip,

-Evet, durumumuz çok acil. O yüzden çok uzatmadan direk konuya girelim. Canan'ı nerede tutuyor?
-Konuyu bize gelirken anlattılar. Çok üzgünüz. Bu kaçıncı oldu. İnanın sayamıyoruz artık. Onu kapatsak kaçıyor. Akıl hastanesine koysak ordan da kaçıyor. Bu durumdan bıktık artık. Ne yapsak fayda etmedi. O yüzden konuyu çok uzatmadan onu bulabileceğiniz yeri söyleyim. Onun ölen sevgisilisiyle yaşamak için yaptığı ev vardı. Büyük bir ihtimal oraya götürmüş olabilir.
-Anlattıklarınız için çok teşekkür ederiz.

Polislerden birine dönüp,
-Ekibi hazırlayın. Gidiyoruz. Sizde bizimle geliyorsunuz.

Bütün ekip hızla hazırlanmıştı. Başkomiser, Burak'ın gelmesi için onada çelik yelek giydirmişti. Hızla arabalara binip verilen adrese gittiler. Eve gelince etrafını sarmışlardı.

Ev daha yapım aşamasındaydı. Evin çoğu penceresi yerine naylon gerilmişti. Tuğlaları belliydi. Daha tahtaların çoğu sökülmemişti.

Başkomiser Kenan, evi incelerken gelen polisin sesiyle eve bakmayı bırakmıştı.

-Başkomiserim, ortalık sakin. Kimse görünmüyor. Ne yapmamızı istersiniz?
-Eve girilebilecek bir yer var mı ona bakın. Bulunca sessizce içeri girin Canan yanındaysa zarar vermeye kalkabilir.
-Anlaşıldı başkomiserim.

Birkaç polis evin arka tarafında buldukları girişten sessizce girmişlerdi. İçeri girdiklerinde onu tek başına otururken bulmuşlardı. Hemen tutuklayıp dışarı çıkarmışlardı. Polisin birisi evi aradıktan sonra yanlarına gelip,