SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠

9. Bay Gizem'in Hakkındaki Gerçekler

kubra_koz  'a ithafen

Kerem'in okula gelmesinin üstünden 1 hafta geçmişti. Okuldaki kızlar onun dikkatini çekebilmek için her şeyi yapıyordu. Ama Kerem'in kızlara davranma şekli, konuşurken koyduğu mesafe kızların ona ikinci Burak Özkaya demelerine neden olmuştu. Haklılardı da hiçbir kızla yakın ilişki kurmuyordu. Hatta bir hafta içinde kendine arkadaş bile edinmemişti. Bütün okulun gözünde Bay Gizemdi.

Bu sürede Kerem İnci'nin dikkatini çekmişti. İnci Kerem'e ilk günden ilgi duymaya başlamıştı. Onu ilk gördüğünde Kerem'e baka kalmıştı. Üzerine oturan beyaz gömleği, siyah dar paça pantolonu onu çok çekici gösteriyordu. Sarı saçları özenle yapılmıştı. Yeşil gözleri ise insanı kendine hapsedecek kadar çok etkileyici bakıyorlardı. İnce uzun yüzü ciddi duruşuyla çok çekiciydi. Boyuna bakılınca 1.90 gibi duruyordu. Ciddi bakışları, sert duruşuyla çok karizmatik duruyordu. İnci onu baştan sona incelemiş. Her bir çizgisini, her bir noktasını iyice ezberlemişti.

"Bu nasıl bir şey ya? İnsan mı bu da diğerleri gibi? Yok olamaz ya. Bence uzaydan biz insanları incelemeye gelen bir uzaylı olabilir. İnci tamam saçmalama ya bu kadarı da biraz abartılı oldu. Tamam saf biriyim. Buse'nin gölgesi gibiyim. Ama sonuçta bende insanım. Bu kadarı bana fazla geldi. Kim bu çocuk ya? Bunu hemen öğrenmeliyim. Başka kızlar onu benden önce kapmadan önce onun dikkatini çekmeliyim."

İnci bunları düşünürken Buse'nin sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp gerçek hayata döndü.

-Ne oldu? Daldın gittin öyle.
-Haa? Şeyyy yok bir şey ya dalmışım öyle.
-Yeni gelen çocuğu gördün mü? Çocuk çok tatlı ama duyduğum kadarıyla Canan'la konuşurken görmüşler. Yani anlayacağın bizim bu baş belası bu yeni geleni tanıyor. Belki planlıydı her şey?
-Nasıl yani anlamadım bir şey? Canan'la tanışıyorlar mı yani? Nasıl planlı her şey? Sen nasıl ne ara öğrendin bunları?
-Eee her şeyi ilk sen mi öğreneceksin hep? Kızlar konuşurken duydum. Canan Kerem mi ne bu çocuğa kızıyormuş. Amerika'ya okumaya gitmiş galiba Canan'ı bırakıp şimdi de hiçbir şey olmamış gibi döndüğü için kızıyormuş. Her neyse işte. Planlı olabilir işte. Canan geleli iki ay bile olamadı. Burak'la çıkmaya başladı. Burak'la Mert'in arası düzeldi. Hemen ardından bu çocuk geldi işte. Bence bu Canan bir şeyler karıştırıyor. Neyse ne? Gerçekten planlıysa Burak bunu öğrenirse ikisi ayrılır ve Burak bana kalır. Yani benim işime yarar. Böylelikle hiçbir şey yapmadan Burak'ı elde ederim.
-Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Gerçekten böyle bir şey mümkün olabilir mi?
-Bence evet. Hatta böyle olmalı da.

İnci Buse'nin söylediklerinin üzerine düşüncelere daldı.

"Gerçekten Buse haklı olabilir mi? Canan tanıdığım kadarıyla iyi bir kıza benziyor. Onu geçtim bu kadar tatlı çocuk insanların arkasından iş çevirip çıkar peşinde koşacak birine benzemiyor. Offf ya ilk kez Buse'nin haklı olmasını istemiyorum."

Bu bir hafta da İnci Kerem'i takibe almıştı. Bu sürede hakkında kötü hiçbir şey öğrenememişti. Bu İnci'yi fazlasıyla rahatlatmıştı. Kerem hakkındaki her şeyi yazdığı defteri açıp bilgileri tekrar gözden geçirmeye başladı.

"Kerem Ata
21 yaşında Mimarlık 3. sınıf öğrencisiydi. Amerika'dan yatay geçişle gelmişti. Okulundaki hocalardan birisiyle anlaşamadığı için geçiş yapmıştı. Bir tane kız kardeşi vardı. Oda böbrek yetmezliği çekiyordu. Böbrek nakli yapılmış. Ama kız kardeşinin vücudu böbreği reddetmişti. Anne, babasını trafik kazasında kaybetmişti."

İnci bunları okurken duygulanmıştı.

"Bunları yaşamış biri çıkarcı biri olamaz. Belki bu yüzden kızlardan uzak duruyor. Anne-babasını trafik kazasında kaybetmişti. Kız kardeşi de böbrek hastası. Bu kadar kötü şey yaşamış birisi kötü biri olamaz."