6. Yüzleşme

941 315 60
                                    

SeyyidEfe  'ye ithafen

Burak'la Canan birlikte okula gittiler. Herkes Burak'ı tekrar okulda hemde iyi bir şekilde görünce sevinmişlerdi.

Buna en çok Buse sevinmişti. Her ne kadar Canan'ı yanında görmüş olsa da onu iyi bir şekilde görmek bile ona yetmişti. Hala içinden onları ayırmak geçiyordu. Ama aynı şeyleri yaşamayı tekrar göze alamıyordu.

Burak arabayı park edip Canan'ın yanına giderken Mert'i fark etti. Onunla konuşmak istedi. Çünkü Canan'a her şeyi Mert anlatmıştı. Canan'ı evine Mert getirmişti. Onunla arasında geçenlere rağmen teşekkür etmek ve o gün ona kafa attığı için özür dilemek istedi. Canan'la birlikte vakit geçirmiş olsa da asla Canan'ın istemediği bir şey yapmamıştı. Yapmazdı da çünkü onu tanıyordu. Canan'a bakıp,

-Sen git benim küçük bir işim var. Halledip hemen geliyorum.

Canan Mert'e olan bakışlarını fark etmişti. Onunla konuşmak istediğini anladığı için,

-Tamam ben seni kantin de bekliyorum içecek bir şeyler alacağım.
-Tamam sen git bende hemen geliyorum.

Canan giderken Burak Mert'le konuşmak için onun peşinden gitti. Mert Burak'ı fark edince konuşmak istediğini anlamıştı. Boş bir sınıfa girdi. Burak da hemen peşinden girdi. İkisi birbirine bakmaya başladı. Burak söze giremiyordu. Onunla konuşmayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki onunla sohbet etmeyi, vakit geçirmeyi, dost oldukları günleri özlediğini anlamıştı. Mert'te aynı şeyleri hissediyordu. Mert en sonunda dayanamadı.

-Evet seni dinliyorum. Benimle konuşmak istediğin belli anladım.
-Teşekkür ederim. Canan'a her şeyi anlattığın için Canan'ı kaybedeceğini bile bile işin doğrusunu anlattığın için onu evime getirdiğin için onunla ilgilendiğin için kısacası her şey için teşekkür ederim.
-Önemli değil Canan gerçekten iyi bir kız. Her ne kadar Miray'a çok benzese de Miray değil sonuçta. Miray da yaşadıklarımızı tekrar yaşamak istemedim. O hataların sonunda Miray'ı sonsuza dek kaybettik işte. Ama Canan da aynısı olsun istemedim. Seni seviyorsa senin yanında mutlu olacaksa senin olsun. Aradan çekilirim sorun bile olmaz benim için. Yeter ki o iyi olsun mutlu olsun yeter bana. Eskiden ikimiz de çocuktuk. Bencilce davrandık ikimiz de Miray'ı elde etmek için sonuç ne oldu ikimizin de olmadı. İkimiz de büyüdük. Neyin ne olduğunu bilecek yaştayız. En azından ben Canan'ı tanıdıktan sonra o olgunluğa eriştim. Çünkü başta bende Miray'a benzediği için yaklaştım. Ama onu tanıyınca Miray olmadığını anladım. O çok farklı ve özel birisi. Kısacası onun üzülmesini istemiyorum. O yüzden aranızdan çekildim. Çünkü en doğrusu buydu. Onu mutlu edeceksin biliyorum. Çünkü seni tanıyorum.

Bunları söyledikten sonra gülümsedi. Tam Mert gidecekken Burak,

-Mert bekle bir dakika.
-Evet ne oldu?
-Özür dilemek istedim. O gün sana kafa attığım için. Çünkü yaptığım hataydı.
-Önemli değil dostum. Olur böyle şeyler. İnsan sevdiği kızı herkesten kıskanır. Ve kıskandığı zaman içinden başka birisi çıkar.

Mert bunları dedikten sonra gülmüştü.

Ama Burak ise Mert "Dostum" dediği anda takılı kalmıştı. Çünkü ondan bu kelimeyi duymak içinin cız etmesine neden olmuştu. Mert'le olan günlerini özlediğini anlamıştı. Mert Burak'a baktığında bunu fark etmişti. Oda eski günleri özlemişti.

Aralarında bir süre sessizlik oluştu. Burak Mert'in mavi gözlerindeki özlemi fark etmişti. İki eski dost birbirini özlediğini anlamıştı artık. Ama ikisi de konuşmaya cesaret edemiyordu.

Mert'in yüzünde bir gülümseme oluşmaya başladı. Burak da bunu görerek gülümsemeye başladı. En sonunda Mert dayanamadı.

-Özür dilerim dostum. Yaptıklarım için yaşattıklarım için söylediğim her şey için özür dilerim. Çocukken her şeye sahip olma bencilliği vardı işte. Ama ikimiz de büyüdük artık. Aynı aptallıkları, hataları tekrar yapmaya gerek yok işte. Canan senin olsun. Ama ayrılırsanız elde etmek için her şeyi yaparım söyleyim şimdiden sonradan kırılmaca darılmaca yok.
-Tamam dostum anladım. Bende özür dilerim her şey için. Miray'ı ikimiz de sonsuza dek kaybettik. Ama Canan'ı saçma bir bencillik uğruna ne sen ne ben kaybedemeyiz artık. Onu kaybetmemek için elimden geleni yaparım. Ne kadar Miray'a benzese de o çok farklı ve özel bir insan. İnsanı kendine çeken bir yapısı var. Bu kendine çeken şey ne ise yine ikimizi aynı kişiye çekmiş olsa da onu hak eden alsın. Ben hak ediyorsam o benimdir. Ben hak ediyorsam senindir. Ama Canan benim olduğuna göre benim olan kıza yaklaşma dostum.

Burak bunu dedikten sonra kahkahalarla güldüler. Sonra kollarını birbirinin omzuna atıp gülerek sınıftan çıktılar.

Onları böyle gören herkeste bir deprem etkisi yaratmıştı. Ne oluyordu bu okulda? Kıyamet mi kopacaktı da bunlar oluyordu? Okulda dengeler iyice alt üst olmaya başlamıştı. Bu olaylar Canan gelince ortaya çıkmıştı. Yoksa bu kız büyücü falan mıydı da bunlar oluyordu? İlk önce Burak bu kızla konuşmaya başladı. Sonra Mert'le konuşmaya başladı. Ve Mert bütün kızlardan uzak durdu. Okulun Bay Kazanova diye anılan çocuğu mülayim birisi olup çıkmıştı. Sonra da bu Mert ve Burak omuz omuza gülerek bir sınıftan çıkıp geliyorlardı. Herkesin gözünde kıyamet kopmak üzereydi. Ya da fırtına kopacaktı. Bu da fırtına öncesi sessizlikti.

Herkes bunları düşünürken Emir de bu durumu görmüştü. Burak'ın okula döndüğünü duyunca onu görmek için gelmişti. Ama bu durumu görmek onu da şoka uğratmıştı. Burak Emir'i görünce durumu anladı. Yanına gittiler.

-Tamam her şeyi anlatacağım. İlk önce Canan'ı bulup müsait bir yere gidelim.
-Tamam Burak Bey.

Kantine gittiklerinde Canan Ezgi'yle birlikte bir köşe de oturmuş konuşuyorlardı. Canan üçünü bir arada görünce şaşırmıştı. Mert, Burak birlikte yan yana gülerek geliyorlardı.

Ezgi ise onları gördüğü anda ağzı açık bir şekilde onları izliyordu. Bu okula geldiğinden beri ilk kez böyle bir şey yaşıyordu. Üçü de gelip ikisinin yanında oturdu. Burak hemen Canan'ın yanına oturmuştu. Emir de Ezgi'nin Mert ise ikisinin ortasına oturmuştu.

Burak ve Mert kendilerine açıklama bekleyen bu gözlere her şeyi tek tek anlatmıştı. Dördü de anlatılan her şeyi şaşkın şaşkın dinlediler.

Canan bu duruma sevinmişti. İki dostun arasının daha çok açılması yerine düzelmesi ve tekrar barışmaları onu daha çok mutlu etmişti.

Ama onu en çok mutlu eden bu vesileyle Ezgi ve Emir'in yan yana oturuyorlardı. Ezgi'nin yüz ifadesinden bu olayın şaşkınlığı değil Emir'le yan yana oturmanın heyecanı vardı. Canan kararını vermişti. Bu konu da Burak'tan yardım isteyecekti. Onun için müsait bir zamanı beklemeye karar vermişti.

Onlar konuşurken ders saati gelmişti. Kalkmak için hazırlanırken herkes Ezgi arkadan birisinin çarpmasıyla dengesini kaybedip Emir'in üstüne düşmüştü. Emir Ezgi'yi bir anlık refleksle belinden tuttu. Ezgi doğrulup Emir'e döndü. Ama utandığı için başını eğdi.

-Şey çok özür dilerim. Dengemi kaybettim.
-Önemli değil. Sana bir şey olmadı ya. Biraz sert çarptı çünkü.
-Hayır, hayır iyiyim.

Emir gülmeye başlamıştı. Canan da onların bu durumuna gülüyordu. İstediği şey belki o bir şey yapmadan kendiliğinden olacaktı.

O bunları düşüne düşüne derse giderken kader ağlarını onlar için yavaş yavaş örüyordu. Dengeler daha çok bozulacaktı. Bu Canan'ın okula gelişiyle belli olmuştu. Yeni gelen kız mı yapıyordu her şeyi yoksa her şey onun gelmesiyle mi başlamıştı? Bu ilerleyen zamanlarda belli olacaktı.

Hasta olduğum için bölüm geç geldi arkadaşlar. Ve istediğim vote sayısına ulaşamadım. O yüzden okuyucularımı soğutmamak adına yeni bölümü yayınlamaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz çünkü hasta olduğum için kurgu da sorun olabilir. Okuyup vote ve yorum bıraktığınız için çok teşekkür ederim. Ödev ve sunumlarım olduğu için bölümler geç gelebilir. Ve ayrıca iki hafta sonra finallerim var o yüzden bölümler çok geç gelebilir. Ama değerli okuyucularım beni sabırla beklerlerse yepyeni heyecan dolu bölümlerle geri döneceğim. Çünkü heyecan yeni başlayacak. İyi okumalar arkadaşlar... 😊😊😊

SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠Where stories live. Discover now