18. Okul Kampı

385 113 34
                                    

goktekidenizler   'e ithafen

Dönem sonu gelmişti. Canan kantinde bir yandan kahvesini içerken bir yandan da notlarına göz gezdiriyordu. Dalıp gitmişti.

Aklına ilk geldiği gün gelmişti. Zaman ne kadar hızlı geçmişti. Okula gelmek bile istemezken şimdi dönem sonu gelmiş, finaller için çalışıyordu.

Belki de zaman okula geldiği ilk günden beri yaşadığı olaylardan dolayı hızlı geçmişti.

Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir ortam. Yeni arkadaşlar edinmişti. Kardeşim diyecek kadar kendine yakın bulduğu bir dostu olmuştu. Belki de onun için her şeyden önemlisi Burak'ı tanımak olmuştu. Onunla ilk karşılaşmasından sonra yaşamadığı olaylar kalmamıştı.

Daha önce yaşamadığı şeyleri yaşamak onun dengesini alt üst etse de her şey normale dönmüştü. Ama tam her şey normale döndü derken Kerem gelmişti. Her şey bozulacak derken Kerem onun beklediğinin aksine ondan uzak durmuştu.

Her şeye rağmen ona her şeyi unutturan isim Burak olmuştu. Belki de Burak'ı diğer erkeklerden ayıran da buydu. Ona haddinden fazla yaklaşmıyordu. Canan'ın elini tutmaktan öteye gitmemişti.

Ona ilk ve son kez o gün Mert'le samimi gördüğü gün sarılmıştı. Onun dışında bir daha sarılmamıştı. Çünkü Canan'ın nasıl bir kız olduğunu çözmüştü. Diğer kızlardan farkı vardı. En azından Burak için vardı.

Evlenmeden bir erkekle samimiyet kurmak istemiyordu. O yüzden ne kadar baş başa kalsalar da aynı oda da bile yatmamışlardı. Zaten Mert'le olan o günkü olayı da anlatmıştı.

Mert ona öpmek için yaklaştığı zaman nedenini bilmediği bir şeyden dolayı donup kalmıştı. Mert biraz daha yaklaşacak olsaydı. Ona çok ağır tepki verecekti. Ama Burak gelince yapamıştı.

Okuldaki erkekler Canan'a saygı duyuyordu. Kapalı olduğu için değil de nasıl bir kız olduğunu anladıkları için. Çünkü ilk günden itibaren Canan tepkisini koymaya başlamıştı.

Belki de kızlar bu yüzden Canan'ı sevmeye başlamıştı. Her ne kadar Burak'ı ellerinden alsa da onlarda imkansız olduğunu anladıkları için başka erkeklere yelken açmışlardı. Canan'ın Burak'tan başka erkeğe bakmaması onların içini rahatlatıyordu.

Canan derinlere daldığı sırada gelen gürültüyle dalıp gittiği yerden çıkmıştı. Gürültünün geldiği yere bakınca herkesin bir afişin başında toplandığını fark etti. Afişe bakmaya gitmek istemedi. Çünkü başı hiç istemediği kadar kalabalıktı. O sırada Ezgi'nin geldiğini gördü. Her şeyi ondan öğrenebilirdi.

-Merhaba canım.
-Merhaba tatlım. Bir şey sorabilir miyim? Bu gürültünün nedeni ne?
-Okulun dönem sonu kampı afişi asıldı o yüzden.
-İyi de bunda abartılacak ne var?
-Doğru sen bilmiyorsun. Her dönem okul kampında yarışmalar düzenlenir. Bu yarışmalarda Mert ve Burak arasında kıyasıya rekabet olur. Ya Mert ya Burak yarışmayı kazanır. Herkes bu yıl ki sonucu merak ettiği için bu gürültü.
-Anladım. Yani bu kadar önemli bu yarışmaların sonucu.
-Evet, seni içinde öyle olmalı. Çünkü Burak senin sevgilin sonuçta.
-Öyle ama abartılacak bir şey yok sonuçta.
-Kampa gel de gör.
-Tamam. Peki nerde olacak bu kamp? Kampta neler olacak?
-Müzik, eğlence, yarışmalar ve daha bir çok şey olur. Göl kenarında olacak. O yüzden mayonu getirmeyi unutma.
-Mayo mu? Getirmesem olmaz mı?
-Hadi ama bir şey olmaz. Hem merak etme kimse yokken yüzmeye gideriz.
-Peki, öyle olsun. Ne zaman olacak kamp?
-Bu haftasonu olacak.
-O kadar erken mi?
-Evet. Herkes sınavlardan sonra yorgunluk atsın diye.
-Anladım.

SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠Where stories live. Discover now