Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 10. Bölüm 6. kısım

"Kime sorsam! Şu herif... Yok ya o olmaz, üniversite öğrencisine benziyor, nereden bilecek. Oooff."

Ortalıkta çalışan erkek eleman göremeyince, bayan kasiyerlerle, müşterileri kafadan eleyip, evli olabilecek yaşta hemcinslerini kesmeye başladı. Bir köşede alışveriş arabasına yaslanmış vaziyette duran, kırk yaş civarındaki bezgin bir ifadeye sahip adamı görünce, reyonda dolanan kadının kocası olduğunu tahmin ederek yanına yaklaştı.

"İyi akşamlar. Arkadaş, bir şey sorabilir miyim?"

"İyi akşamlar! Buyur."

"Eee... Şey arıyordum. Şu kadınların özel günlerinde kullandıkları, eee..."

"Haa! Ne diyorsun kardeşim, hiç bir şey anlamıyorum!"

"Ben de..." Boğazını temizleyen genç adam, herifin haklı terslenmesine karşılık kızamayıp, aynı tepkiyi vereceğini düşünürken sesini alçaltarak, "Pet... Benim hatuna lazımmış da onu arıyorum. Reyonlarda bakmadığım yer kalmadı. Bir türlü bulamıyorum." dediği sırada sıkıntıyla elini saçlarının arasına soktu.

"Haa öyle söylesene... Yeni mi evlisin?"

"Hıııı!.."

"Alışırsın koçum, bu günlerin kıymetini bil. Tam adamına denk geldin, evde üç bayanla yaşayınca bu konularda profesyonel oldum."

"Ne?"

"İki tane ergenlik çağında kızım var. Eee eve ekmekten fazla o meretten giriyor."

"Hadi ya!.."

"Kader... Bakma böyle söylediğime, kızlarımı hiç bir şeye değişmem."

"Anladım!.. Biraz acelem var abicim, nerede bulunduğunu söylersen ben işimi halledeyim."

"Kozmetik bölümüne bak."

"Kozmetik mi? Orada ne işi var?"

"Ne bileyim ben."

"Doğru!.. Abicim, bunun bir markası falan var mı? Ne alayım?"

"Orkit al."

"Orkit! En iyisi o mu?"

"Bilmiyorum, daha önce hiç kullanmadım. Şaka lan şaka, hemen bozulma. Siz çömezlere takılmak eğlenceli oluyor. Bak koçum ben de emir kuluyum, ne söylüyorlarsa onu yapıyorum. Malum, amazonların içinde yaşıyorum. Yakında utanmayı bırakır sen de alışırsın. Dediğimi yap, orkit al."

"Yaaa!.. Tamam, öyle yapayım. Sağ ol, abim." diyerek selamlaştığı adamın yanından biraz evvel önünden geçtiği kozmetik reyonuna yöneldi.

"Ulan bendeki şansa bak, komedyene çattık iyi mi... Akşam akşam, zaten sıkılmışım! Herif amma rahattı ha, sanki havadan sudan konuşuyor gibiydi! Haydaaaa, şuraya bak... Kadın olmak da zor zanaatmış, bu kadar malzemeyle ne yapıyorlar? Hadi bakalım, bulalım şunu da bitsin bu işkence... Şunlar mı acaba?"

Envai çeşit kremin, parfümün, makyaj malzemelerinin arasında, ne idüğü belirsiz ıvır zıvırı inceleyerek dolanırken, üst üste dizilmiş paketleri görünce ne olduğunu anlamak için duraladı. Bir grubun üzerinde aradığı ismi okumasıyla derin bir nefes alıp bırakırken, uzanarak eline bir tane aldı. Torbaya atacağı sırada, normal günlük yazısını fark edince, farklı türde ve ebatta paketler olduğu dikkatini çekti.

"Hayda, şimdi ne olacak! Gece, gündüz, normal, kanatlı... Kanatlı mı? Kanatlı ne yaa!"

Şüpheyle üzerlerini okurken en üst raftaki kutuları fark ederek kaşlarını çattı. "Günlük yaprak pet!.. Yaprak! Gülizar'ı mı arasam acaba? Hoş, o da bilmiyorum demişti! Allah'ım sen sabır ver, kanatlı, kanatsız! Ne lan, uçacak mı bu kadın. Tövbe tövbe... Kokulu!.. Yok ya ben kafayı yemeden şunlardan ikişer..." diye homurdandığı sırada reyona giren iki kadınla göz göze gelince, ışığa tutulmuş tavşan gibi donakaldı.