49. bölüm - Serkan İplikçi

Start from the beginning
                                    

Ö: Oğlum sen benimle geleceksin değil mi?

SE: Mhm.

Ardınıdan Ömer gülümsedi. Defnenin katına geldiklerinde kadın çocuğunu ve kocasını öpüp indi. Baba-oğul Passionise cool cool girdiler. 

Der: Günaydın Ömer bey Serkan bey. 

Ö: Günaydın. Sinan geldi mi?

Der: Evet. Az önce geldi. 

Ömer hiç bir şey demeden Serkan ile odaya girdiler. 

SE: Baba bana niye bey diyoy?

Ö: Bilmem. Belki patronun oğlu olduğun için. Onlar Melise de böyle davranıyorlar. 

K: Ömüüüüş. Ömüüüüüş. 

Ö: Eyvah. 

Ve kapı açıldı. 

K: Ömüüüş?

Ö: Efendim Koray. 

K: Ömüüüş?

Ö: Söyle Koray.

K: Ömüş. Ben Nöromla konuştum. 

Ö: Bana ne Koray. Kiminle istersen konuş. 

K: Nörom, Necmoş bey ve bıyıkları Serkan ile tanışmak istoyorlar. 

Ö: Olmaz. 

K: Öm-

Ö: Koray olmaz dedim. Görmeyecekler ve tanımayacaklar. 

K: Serkoş sen tanışmak istermisin hayatım. 

SE: Yok. Babam olmaz dedi. 

Bu cevap Ömerin hoşuna gitmişti. 

K: Iıııyy babası kılıklı. 

Deyip odadan söylene söylene çıktı. 

SE: Baba onlay kim?

Ö: Onlar... Of. Boş ver oğlum. 

SE: Niye? Onlay kötü insanlay mı?

Ö: Şimdi ne desem ki? Onlar benim amcam ve yengem ler. 

SE: Amcan ve yengen? Benim Sinan amcam ve Yasemin yengem gibi mi?

Ö: Gibi. 

SE: Peki ben niye onlayla tanışmıyoyum?

Ö: Çünkü onlarla ben artık görüşmüyorum. Onlar eskiden bana çok büyük yalan söylediler. Hem annele onların yüzünden tanıştım hem de ayrılmamıza sebep oldular. Annene çok çektirdiler. Tabi benim haberim yoktu. Olsaydı daha o zaman çıkarırdım onları hayatımızdan. 

SE: Anladım. 

Serkan kalkıp dolaptan kağıtlarını ve kalemlerini çıkardı. Ardından diğer dolaptan yastığını çıkardı ve onu sehpanın önüne koyup üstüne oturdu. İyice yerleşince resim çizmeye başladı. Ömer Serkanı izlemeye başladı. Serkan sanki çok önemli bir şey yapıyormuş gibi konsantre olmuş saçma sapan şeyler çiziyordu. Sonunda Ömer de işine döndü. 

Bir kaç saat sonra odaya Defne girdi. 

D: Napıyorlarmış bakalım benim adamlarım?

SE: Anneee.

D: Napıyorsunuz?

Ö: Hiç öyle.

SE: Anne bak ne çizdim. 

Resimde çarpık çarpık ayakkabı olduğunu zor anlaşılan ayakkabılar vardı.

D: Afferin sana. Çok güzel olmuşlar.

SE: Gerçekten mi?

Ö: Gerçekten. Valla bu gidişle benim yerime geçersin ha?

SE: Geçeyim tabi. Ben koskoca Seykan Topal. 

Ö: Ha Topal demişken. 

Ömer dosyaların arasından bir dosya aldı ve Defneye uzattı. 

Ö: Bunu imazala sonrada Serkan İplikçi soyadını alacak.

Defne hiç bir şey söylemeden bir kalem alıp kağıdı imzaladı.

Ö: Serkan artık İplikiçi sayılıyorsun. 

SE: Seykan İplikçi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bu bölüm baya kısa oldu. Aslında bugün bölüm atamazdım ama yine sözümü tutmak için bir şeyler karaladım. 

Yarın için söz vermiyorum. Belki gelir belki gelmez. Duruma göre.

Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum






Yeniden Aşk (DefÖm)Where stories live. Discover now