"Hayırlısı," diye mırıldandı. Çantasını alıp odasına çıkmadan önce alarmı devreye soktu. Odasına çıkıp, yatağına uzanınca ve uykuya dalıncaya kadar Kenan'ı düşündü. O, yokken daha kolaydı sanki her şey, birden öyle hissetti. Düzenli uykusu bir nebze sekteye uğramıştı bu gece ama yine de zor olmadı uykuya dalması.

                                          🖤

Hiç değiştirmediği yazıya bakıp gülümsedi. "Yarenim."

Gerçekten yaren miydi, Ruken? Hiç fark etmiyordu onun için. O yaren diye onu bilmişti. Onun gibi bir kadın daha tanımamıştı. Değiştirmek aklının ucundan dahi geçmemişti. Ruken gibi onunda üzerine uğramadığı duyguları vardı. Ruken, bir dost çok güzel bir arkadaş ve unutulmaz bir ilk aşktı.

Geleceği görmeyecekti ama elinden geleni de esirgemeyecekti. Yazının üzerine basıp kulağına götürdü. İkinci çalışta açılan telefona gülümsedi.

"Neredesin?"

Kapı kolunu indirdi Kenan. Başını içeri uzatıp kocaman gülümsedi. "Burada!"

Telefonu masaya bırakan Ruken ayağa kalkıp masasının etrafını dolandı. Adamın yanağına masum bir öpücük kondurup geriye çekildi. "Hoş geldin."

İş kadını kıyafetlerinin içinde nasıl güzel göründüğüne baktı Kenan. İçini coşturan bir güzellik gelmişti yıllar içinde. Ayrıldıkları dönemden çok çok farklıydı. Yüz hatları dahi olgunluk kazanmıştı.

Ruken de aynı şeyi Kenan için düşünüyordu. Zamanla değişen fiziksel görüntüsü genç adamı karizmatik, olduğundan daha yakışıklı ve çekici hâle getirmişti. Birlikte büyümüş gibiydiler.

"Çıkalım mı?"

"Çıkalım ama bir saatim var. Bir buçuk saat sonra çok önemli bir telefon bekliyor olacağım. Yakın bir yere gidelim, olur mu?"

"Olur tabii ki. Yürürüz."

"Yürüyelim." Gülümsedi. Çantasını ve telefonunu alıp, Kenan'ın koluna girdi. Kapıdan kol kola çıkan ikiliye çalışanlar alışkın sayılırdı. Kenan ne zaman gelse birlikte bu şekilde görünüyorlardı. Ne olduklarını seçemeyen çok fazla insan vardı ama elbette hep öyle kalıyorlardı. Bir süre sonra konuşmayı da düşünmeyi de bırakmışlardı.

Mutlu ve Cihan da arkalarından yürüyordu. Ruken nereye onlar oraya gidiyordu. Ruken asansör düğmesine basan Mutlu'ya döndü. "Yürüyeceğiz. Yakın bir yere gidiyoruz." Herhangi bir söz etmeye niyetli değillerdi. Ruken söyler, onlar yapardı.

Asansöre bincince Kenan, Ruken'e çevirdi bedenini. "Abin beni vuracak gibi bakıyordu dün gece."

"Fark ettim ama vurmaz merak etme," diyerek kıkırdadı Ruken. "Ah Kenan, hiç sevmiyor seni."

Kenan yüzünü buruşturdu. "Hiç sevmedi beni."

"Ama hakkını da yemez. İyi bir adam olduğunu da biliyor."

"O yüzden yanına yaklaşmama ses çıkarmıyor. Ama yine de sevmiyor. Nasıl alacağım kızım ben seni?"

Ruken'in kalbi hızla atmaya başladığında gülümsedi zorla. İçindeki kıpırtıyı fark ettirmek istemedi. Uzun yıllar sonra duyduğu güzel bir sözdü. Tek kaşını kaldırıp, omzunun üzerinden baktı. "Ya... Ben seni istiyor muyum, bakalım? Hemen de abime yürüyorsun," demekten kendini alamadı.

Asansör kapısı açılınca Kenan kolunu Ruken'in omzuna atıp kendine çekerek önden yürüdüler. "Aşk olsun, beni beni, ilk aşkını istemiyor musun?"

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin