Bölüm 14 'Aşk Acısı'

5.6K 263 33
                                    


Bölüm şarkısı: Gripin-Sen gidiyorsun

Görsel: Gökçe


Keyifli okumalarrr :***

***

Yağız okul binasından çıkar çıkmaz Gökçenin ellerinden ayırdı ellerini. Yüzüne bile bakmıyordu. Öfkesi öyle kabarmıştı ki çevresindeki her şeye zarar vereceğini düşünüyordu.

"GİT GÖKÇE!!!" dedi dişlerini sıkarak.

"A-ama Yağız..." Gökçe, Yağız ile konuşmak istiyordu. Ondan saatler öncesinde söz almıştı, çıkışta 5 dakika bile olsa konuşmak istiyordu Gökçe. Belki de onu hala sevdiğini söyleyebilirdi. Beklenti içerisindeydi, Yağızın hala ona karşı bir şeyler hissedip hissetmediğini öğrenmek istiyordu. Ona göre bir adım atacaktı Gökçe ya da her türlü tavlamaya kararlıydı.

İçeride gördüğü manzara aklından çıkmamıştı hala Yağız'ın. Gökçe'nin ne dediği ya da ne diyeceği umrunda bile değildi. İçeri girip Altan'a vurmayı, Simay'ı kolundan tuttuğu gibi götürmeyi istiyordu. Kim bilir belki de yapacaktı. Sevdiği kadın onu bırakıp bu şekilde gidemezdi, onu buna yapamazdı. Ayrılıklarında birisinin payının olduğunu biliyordu ve bunu öğrenecekti. Bunun peşine düşecekti. Çünkü Simay onun aşık olduğu tek kadındı ona güveniyordu hala.

Sinirini çıkarmak istercesine elini duvara vurdu, omzunda ki uzun spor çantası yere düşerken aldırış etmeden diğer elini de vurup duvara yaslandı. Ağlamaması gerekiyordu bunu kimse görmemeliydi. O görmüştü işte bir tek, Simay görmüştü Yağız'ın gözyaşlarını. Bütün dünyaya kötü bir Simay'a iyiydi. Kalbi... yalnızca ona aitti.

Gökçe, Yağız'ın bu tepkisine korkarak ona yaklaştı. Bahçe de ki öğrenciler neler olduğuna bakarken Yağız duvardan uzaklaştı.

"Seninle konuşacak hiçbir şeyimiz yok Gökçe... sen geçmişte bile sevdiğim kız değildin. Bunu böyle bil böyle yaşa." Bir bir sayıyordu Yağız hislerini. Gökçe beklemediği tepkiyle karşılaşmış kalbine hançer gibi saplanan sözlerini dinliyordu Yağız'ın. Hala güzeldi o, bu kadın nasıl olur da kalbini çalabilirdi Yağız'ın... Çocukken ayrılırken bile ona 'sen bu serserilikle asla birisini sevemezsin' demişti. Çocukken arkadaş anlamında bile sevmemişti Yağız, Gökçe'yi. Sadece öylesine sevgili olmuşlardı, öylesine işte. Ama gel gör ki Gökçe ona deliler gibi aşık olmuş kalbini herkese kapatmıştı. Yağız'ı beklemişti hep, an kollamıştı. Hangi okulda olursa olsun kaydını o okula aldıracaktı. Kimle sevgili olursa olsun onun için çabalayacaktı. Fakat şuan ki karşılaştığı tepki bambaşkaydı. Yağız'ın sevgilisi yoktu ve yine de onu istemiyordu.

Çünkü Simay, Yağız'ın sevgilisi değil, kalbiydi. Ve bu kalp yalnızca Simay'a aitti.

Gökçe bu gerçeklikten nefret etmişti. Farkına varmıştı, Yağız deliler gibi başkasına aşıktı. Bunu düşünmek bile canını acıtırken o şimdi bununla karşı karşıyaydı.

"Simay... onu seviyor musun?"

Öfke duyuyordu Simay'a. Kalbini ait ettiği kadına öfke duyuyordu. Evleneceği kızın bunu yapması onun bir daha ona dönmeyeceği ihtimalini artırıyordu. Yağız canı acıya acıya konuştu.

"Duyacakların senin canını acıtabilir" dedi ve yerden çantasını aldığı gibi okuldan çıktı. Bu gidişiydi, son gidişi. Simay onun için bitmişti artık. Kalbini bütün kadınlara kapatmayı düşündü, kendini arabaya attığı an başını arkaya yasladı ve gözyaşı o an kendini bırakabildi.Cehennem ateşine düşmüştü Yağız, yanıyordu... Simay'a olan aşkından eriyordu. Fakat bu sondu. Bitmişti, bitirmişti Yağız.

BEŞİK KERTMESİ 2 'Mafyanın Gelini'Where stories live. Discover now