- ALINTI -

4.9K 166 4
                                    

[Okumadan önce şunu belirtmek isterim. Alıntılar genelde bölüm hazır olduğunda yayınlamıyorum. Aranız da şöyle düşünen varsa eğer "madem bölüm hazır niye alıntı yayınlıyorsun?" diye... bunu belirtmek istedim. Yeni bölümü hala yazmaktayım. Hatta şuan başladım. Henüz 1 ya da 2 sayfa yazdım bölüm hazır değil yani... sizi inşallah upuzun serüvenli bir bölüm bekliyor olacak takipte kalın sizleri cidden seviyorum beybimleerim :****]

Okulun bahçesinden gelen çığlık seslerine kulak verdik aynı anda. Pencereden baktığımızda koşuşturan öğrencilerden başka bir şey görünmüyordu. 

Yağız elimi tuttu ve aşağıya doğru yavaşça indik. Bahçeye çıktığımızda kimse yoktu. Okulun arka girişinden gelen sesleri duyunca oraya yöneldik. Giderken aklıma bin bir türlü şey geliyordu. Bir öğrenci cinnet geçirip hocalara saldırıyor... ya da bir kızın sevgilisi elinde silahla okula dalmış... ya da biri kalp krizi geçirmiş de olabilir -ki bu ihtimal daha gerçekçi-. Hayır varsa korkunç bir şey ona göre kaçacağım. Ama Yağız elimi böylesine tutarken kaçmam imkansızdı.

Arka tarafa gittiğimizde gördüğümüz tek manzara Yağız'ın arabası... müdür'ün arabasına çarpmış vaziyetteydi. Aslında bu daha da korkunç bir şey. Araba kendi kendine çalışıp çarpıyor felan. Yağız adımlarını sıklaştırırken elimi bırakmak zorunda kaldı. Aynı hızda peşinden gitmeye devam ettim. Yağız arabasının darmaduman olduğunu görünce arabanın kapısını açtı. Anahtarı alıp kapıyı tekrar kapattı. Müdür'ün aracını incelerken öğretmenlerde yavaş yavaş doluşmaya başladı. En sonunda yeni müdür başını uzattı.

"KİM YAPTI BUNU?!" okulun içinde gürleyen sesi ile çevreye bakındı.

"Araba benim fakat ben yapmadım" dedi Yağız net bir şekilde.

"Araba senin ama sen yapmadın öyle mi?"

"Bu bahçede 4 tane kamera var sayabilirim de isterseniz... inanmıyorsanız kameraları incelersiniz"

"Beni takip et!"

Yağız müdürün arkasından giderken bende peşlerine takıldım. Maalesef odaya giremedim. Kapıda beklerken Altan koridorda göründü. Koşarak yanıma geldi.

"SİMAY! Senin başın belaya girmedi değil mi?"

Kolumu tutmaya çalışırken geriye çekildim. Yanımdan geçip odanın kapısını çalmadan içeri daldı. Koltuğa oturup beklemeye başladım. Yarım saat kadar sonra kapı açıldı. Fakat çıkan Yağız değildi. Altan yanıma geldi koltuğa oturup kolunu arkama uzattı. Ve sol bacağını sağ bacağının üzerine koydu. Sırıttı. Duruşuna sinir olmaya başlamışken söze girişti.

"Çok iyiydi ya" dedi.

Dönüp yüzüne sert bir şekilde baktım.

"Bu olayla bir ilgin var değil mi Altan?" dedim dişlerimi sıkarak.

"Tabii ki evet" dedi kahkaha atarken. Başını arkaya yasladı. Keyifli bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Bu daha fragman Simay!" dedi. Onu izlemeye devam ederken eliyle çenemi tuttu. "Öyle bir zaman gelecek ki bu gözünüzde çok büyüttüğünüz aşk sandığınız şey bitecek! Yağız'ın hayatını mahvetmemi izlemek istemiyorsan bir an önce ayrıl..."ellerini arkamdan çekip ayağa kalktı. Arkasını dönük bir vaziyetteellerini cebine soktu. Konuşmaya devam etti. "Kim bilir belki de benim kollarıma gelirsin..." dedi ve yürümeye başladı. Gözyaşlarım gözüme doluşmaya başlarken onun gidişini izledim. Yavaştı, rahattı ve o benim hayatımı mahvedecek adamdı. 


BEŞİK KERTMESİ 2 'Mafyanın Gelini'Where stories live. Discover now