BEŞİK KERTMESİ 2 'Mafyanın Gelini'

Bölüm 4 'Öldürdüm!'

Evet alalım yorumları "ne garip yazarsın verdiğin tarihten önce bölüm yayınlamak da neymiş :DD" :P ya sürpriz yapayım dedim. E bölüm hazır niye yayınlamayayım ki? Umarım beğeniirsiniz :)

Görsel: Simay ve Altan (Acacia brinley clark ve aaron carpenter) Replik :) Keyifli okumalar öpüldünüz sevildiniz :****

"Katil mi? Y-yağız mı?" geriledim. Gözüm tek bir noktaya odaklanmıştı. Yağız'ın üzerine... Bu cümleden sonra Yağız bir şey söylemedi. Yağız hiçbir şey söylemedi. Kabul etmiş miydi? Yağız bir katil miydi? Altan ölmediğine göre Yağız kimi öldürmüştü? Yağız bunu nasıl yapmıştı? Neden yapmıştı? Bana bunu nasıl belli etmemişti? Ya da neden hiç bahsetmemişti? Yağız'ı rahatsız mı ediyordu öldürdüğü kişi yoksa benimle alakalı bir mesele miydi yine?

"SİMAY?!" Yağız'ın sesiyle irkildim. Yağız yanıma yaklaşırken Altan'a baktım. Gülümsüyordu. Elleri ceplerinde sallanarak gülümsüyordu. PİSLİK! Her şeyi duyduğumdan emin olmuş olmalıydı. Kim bilir belki de varlığımı bilip ona göre cümlelerini özenle seçip bağırarak söylemişti. Yağız yanıma gelip elimi tuttu ve diğer elini belime doladı.

"Sen iyi misin?"

"E-evet sadece başım döndü bir an duvara yaslandım. Sizin orada olduğunuzu bile görmedim"

İnanmış mıdır acaba diye gözlerine baktım. Fakat o bana bakmıyordu. Yanımıza gelen Altan'ı izliyordu. Yağız benden bir adım öne geçerek yüzümün yarısını kapatmıştı nerdeyse. Altan beni yarımda görse konuşmaya çalıştı.

"İyi misin Simay?"

Sesimi çıkarmadım. Yağız ise kaşlarını çatmış bir sonra ki hamleyi bekliyordu.

"Bu okula nasıl geri geldiğimi merak ediyor olmalısınız" dedi ve bir kere daha iğrenç bir şekilde sırıttı.

"İkiniz sanırım istediğiniz sonuca ulaşamadınız... o zaman size bir ipucu vereyim. Yeni müdür ile tanıştınız mı?"

Yağız güldü.

"Bundan başka ne olabilirdi ki zaten?" dedi.

"Babamın adamlarından biri işte. Bilirsin belge değiştirme, kendi adamını işin başına koyma... bu işler bizim sektörde Yağız. Bunu çok iyi bilirsin"

"Ciddi anlamda defolmazsan burnunla gözün yer değiştirecek!" dedi Yağız sert bir biçimde.

"YAĞIZ?!" girişe koşarak gelen Akay nefes nefese kalmıştı.

"Yeni kankan mı?" dedi Altan, Akay'a bakarak.

"Bir durum mu var?" Akay yanımıza yavaşça yaklaştı.

"Olursa haber veririz genç" dedi Altan. Ve Akay'a omuz atarak uzaklaştı.

"Simay iyi misin?" dedi Akay.

Evet anlamında başımı salladım sadece. Altan büyük felaketlere yol açacaktı. Öyle ki bunu yüzünden bile anlayabiliyordum. Bu çocuk hayatımı mahvedecekti. Yağız yanımda olmazsa bu benim sonum olurdu. Bu apaçık ortadaydı. Yağız elimi daha sıkı tuttu ve dışarı çıktık. Herkes bahçedeydi. Fakat hoca yoktu. Beren'i köşede kızlarla otururken gördüm. Okula gelmişti. Yağız'ın elini bırakıp onun yanına hızlı adımlarla gittim. Beni görünce oda aynı hızda ayağa kalkıp yanıma geldi. Sıkıca sarılırken kollarıyla bedenimi sıkıyordu.

"Şuan buraya bakıyor mu?" dedi dişlerini sıkarak. Erkeklerin olduğu tarafa baktığımda Doğukan bizi izliyordu.

"Ne duymak istiyorsun?"

"Gerçeği..."

"Bakıyor"

Sarılmamız bittikten sonra resmen Yağız'ı unutmuş Beren ile ilgilenmeye başlamıştım. Kenarda bir yere geçip ellerini tuttum.