Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 2. Bölüm 1. kısım

"Evet, bu iyi oldu işte genç bayan..."

Omuzlarından aşağı sıyırdığı ceketi, kırık olduğunu tahmin ettiği koluna aşırı ihtimam göstererek çıkarmaya, bakışlarını, yüzüne doğrultarak ifadelerini takip etmeye başladı. En ufak kıpırdanmasında duran genç adam, neye benzediği seçilmeyen morluklarla kaplı suratının haline acımaktan kendisini alamadı. Nihayet üstünden söktüğü kıyafeti olduğu yerde bırakıp, ılık suyun içinde duran bezi sıkarak görünen yerlerindeki kan lekelerini silmeye koyuldu. Asıl yaralarını belirleyebilmek, mikrop kapma riskini en aza indirgemek için temizleme işini uygularken, yaşının tahmin ettiğinden genç olduğunu düşündü. Sıyırdığı kollarında görünen darp izlerini, kan oturmuş siyaha çalan lekeleri fark ettikçe, ağza alınmayacak küfürleri birbiri peşi sıra sektirme arzusunu baskılamak için dişlerini sıkmak zorunda kaldı.

Yüzünü yavaş hareketlerle temizlerken, yanaklarında tokat izleri, sol gözünün kapanmasına ve alnının saçıyla birleştiği kısmın açılmasına sebep olan yumruk darbeleri aldığına emin oldu. Gırtlağı üzerinde hat boyunca ilerleyen çiziğin sebebini tam anlayamasa da sanki bıçak dayanmış da boğazına baskı yapılmış gibi durduğunu fark edince kaşları çatıldı. Boyun kısmına bulaşmış lekelerin başına aldığı darbeden, ensesine doğru ilerledikçe sırtından geldiğini düşünürken, bayılmadan evvel, 'Sırtım çok acıyor.' diyen Gülizar'ı kucağına almasıyla çığlık atıp bayıldığını hatırlayarak irkildi.

"Neler yaşadın Gülizar, ne geçti başından? Böyle bir muameleye sebep olacak ne yapmış ola... hııııhhh... kim olursa olsun, hiç bir sebep bunu hak etmez!.."

Bir yandan söylenirken kadını yan çevirmek için harekete geçen genç adam, son anda duralayarak bakışlarını yüzüne çevirdi. Kısa bir süre sonra Vedat'ın gelmesiyle uyandırmak zorunda kalacağını, kolunun durumunu öğrenmeden yapacağı hareketin yanlış olabileceğini hesaba katarak vazgeçti. İstemsizce başını sallarken, bu sefer uzun eteğinin altına giydiği pijama benzeri kıyafeti sıyırarak kontrollerine devam etmeye koyuldu.

İşini bitirmesinin ardından eline aldığı kapla doğrulan genç adam, nispeten daha iyi görünen kadının yanından ayrılırken, saatin yediye yaklaştığını, Faruk'un şimdiye uyandığını düşünerek komedinin üzerine bıraktığı telefonu kaptığı gibi odadan çıktı. Boşalttığı kabı temiz suyla doldurup odaya dönmeden, durum bildiriminde bulunmak üzere kulağına dayayarak karşı tarafın açmasını bekledi.

"Günaydın Faruk..."

Zamansız aramasının etkisiyle tahmin ettiği gibi soru yöneltmeye başlayan dostuna, "Hı hı... Evet..." diye başlayarak, şimdilik gerekli gördüğü kadarını cevaplamaya koyuldu.

"Evdeyim Faruk, problem yanımda..."

"Şu an için gelmene gerek yok. Genel olarak, beş buçuk civarı kuzey cepheye bakan duvar boyunda meydana gelen hareketlilik sonucu kontrole gittim. Çalılıkların arasında yirmi, yirmi beş yaş arası genç bir bayanı öldüresiye dayak atılmış vaziyette buldum."

"Durum onu gerektiriyordu Faruk, eve getirmek zorunda kaldım. Bu tip konularda tavrımı bilirsin, ayrıntıları gelince anlatırım."

"Abimin haberi yok, takdir edersin ki çok erkendi. Rahatsız etmek istemedim."

"Evet... Seni o yüzden aramıştım. Muhtemelen görmek isteyecektir."

"Gülizar, soy adını bilmiyorum Faruk..."

"Sağ ol, birazdan doktor gelecek..." derken kapının çaldığını duyunca, "Geldi, kapatmam lazım..." diyerek koridora yöneldi. Burhan'ın eşlik ettiği doktoru içeriye alırken, bagajdan bir takım aletler indiren adamlarını görerek, taşınabilir röntgen cihazı olduğunu tahmin etti.