"Öğrenirim zamanla sende öğrenirsin beni sevdiğini biliyorum benden hoşlandığını okuldaki herkes biliyor"

"Anlamıyorsun değil mi? Bak ben evliyim ve evli olduğum adama Ateş'e aşığım"

"O zaman neden beni seviyormuş gibi davranıyordun neden beni aradın neden sana aşık olmamı sağladın!" diye bağırdıktan sonra getirdiği tepsiyi fırlattı.

"Haklısın yaptığım yanlıştı ama ben Ateş'i unutmaya çalıştım Arda buradayken unutmuştum da ama ben ona olan duygularımı unutamadım anlıyor musun? Onu görünce duygularım yeniden yeşerdi içimdeki kıvılcım ateşe dönüştü. Evet ondan kaçtım hemden ondan kaçıp sana sığındım ama çaresizdim anlıyor musun? Onu istemiyordum ona sahip olmaktan korkuyordum onun ateşinde yanmaktan korkuyordum. Ama biz Ateş ile başardık anlıyor musun? Biz mutlu olmayı başardık. Ne olur bırak beni eski hayatına dön unut beni eski Arda ol"

dediğimde öylece bakıyordu bana başını olumsuzca kapıdan çıktı ve kapıyı kapatırken

"Demek Ateş'in ölmesi lazım" dediğinde hızla ayağa kalktım ve kapatmış olduğu kapıyı var gücümle yumruklamaya başladım.

"Hayır...Hayır...Hayır!"

"Arda aç kapıyı! Arda yapma! Arda yalvarırım ona zarar verme! Arda ne olursun yapma"

ellerim kıpkırmızı olmuş ama Arda beni bir kere bile takmamıştı.Ne yapacaktım şimdi hep hata yapıyordum ve bunun bedelini neden başkaları ödüyordu. Ne yapmam gerekiyordu ? Ateş'e zarar veremezdi değil mi?Arda gibi birisi Ateş gibi bir adama zarar veremez değil mi? Yapacak bir şey kaçacak bir delik bile yoktu burada öylece oturuyordum. Ateş ne yapıyordu? Fark etmiştir yokluğumu değil mi? Tabi fark etmiştir. Ne yapıyordur peki? Çıldırmış durumdadır şuan değil mi? Ben olsam kafayı yerdim Ateş'siz bir hayat düşüncesi... Hayır hayır böyle bir şey olmamalı bile.

************************************

Bütün gece düşünmekten kafayı yemiştim.Dört duvar arasında çaresizce beklemek insanı deli ediyordu dışarıda ne oluyor haberim yok ve bu beni delirtmeye yetiyordu. Eminim şuan hapishane kaçkınları gibi gözüküyorumdur. Duvar kenarına oturmuş öylece düşünüyordum. Ve yeniden kapı açılmıştı dışarıdan gelen ışık gözlerimi kapatmama neden olmuştu.

"Artık gitme vakti geldi"

"Neyden bahsediyorsun"

"Hadi gidiyoruz"

"Nereye? Ben hiç bir yere gelmiyorum"

"Çabuk ol kocan olacak herif izimizi bulmuş bizde kaçıyoruz"

"Sana dedim Arda Ateş benden vazgeçmez"

"Merak etme Mardin güzeli buraya geldiğinde Ateş'ten eser kalmayacak param parça olacak"

"Ne diyorsun sen ya!"

"Diyorum ki biz şimdi gidiyoruz ve Ateş bey buraya geldiğinde booooommmm"

"Ha..hayır yapamazsın buna izin vermem!"

"Nasıl engel olacaksın bakalım" dedikten sonra zorla tutup dışarı çıkardı bir kaç adamına kaş göz işareti ile bir şeyler anlattıktan sonra beni arabanın birine soktu. Arabanın içinde olan adama

"Yalvarırım bırakın beni bak ben evliyim kocam var benim ne olur onun başına bir şey gelsin istemiyorum ne olur bırakın"

"Özür dileriz bizim yapabileceğimiz bir şey yok"

"Hayır var! O gelmeden bırakın ineyim şuradan"

"Tabi sonra bizi öldürsün"

"O zaman sadece ellerimi aç başka hiç bir şey istemiyorum"

"Tamam" dedikten sonra ellerimi açtı ama ben Arda anlamasın diye ellerim arkada oturmaya başladım.

Arabayı sürmek için Arda öne oturdu yanıma iki adam koyup beni orta tarafta tuttu. Ardaya seslenip

"Arda ben ortada oturamam fenalaşıyorum cam kenarından başka bir yerde oturamam ben"

"Kaçmak için yalan söyleme"

"Ne kaçması be nefes alamıyorum zaten ellerimde bağlı nasıl kaçayım"

"İyi " dedikten sonra adamlardan biriyle yer değiştirdim ve cam kenarına oturdum. Nereye gideceğiz nasıl gideceğiz hiç bir fikrim yoktu. Dağlık bir alanda gidiyorduk burada arabadan atlasam bile kaçış yolum yoktu. Biraz sonra yanımızdan bir kaç araba geçti. Son araba yanımızdan geçecekken arabayı sürenin Murat olduğunu görmemle bu fırsat kaçmak deyip kapıyı açmam ve kendimi atmam bir oldu. Bütün kemiklerim acıyordu sanki her yerim kırılmıştı benim çığlıklarım üzerine bütün arabalar durmuştu duyduğum tek şey silah sesleriydi. Yuvarlanmış olduğum ağaca yaslanıp bağırmaya başladım.Murat yanıma doğru geldiğinde Arda'nın da ban yaklaştığını görüyordum.

"Murat! Arkanda!" diye bağırmamla Murat Arda'nın eline sıkmıştı. Sonrada hiç bir şey yokmuş gibi yanıma geldi

"İyi misin gelin ağam"

"Ateş nerede?"

"O alt taraftan diğer adamlar ile bizde yukarıdan yanınıza geliyorduk büyük ihtimal varmak üzerelerdir"

"Hayır! Hemen onları durdurman gerek Murat orada tuzak var herkes ölecek" demem ile telefonunu çıkardı ama telefon çekmiyordu. Önden bir kaç adama seslendi ve beni bırakıp hızla arabalardan birine atlayıp gitti.

Adamların yardımı ile bende arabalardan birine bindim yol boyunca telefon ile Ateş'e ulaşmaya çalıştım ama ya sinyal çekmiyordu yada beni duymuyordu. Bir türlü Ateş'e ulaşamıyorduk. Dört bir koldan aramaya devam ederken arabadaki adamlardan biri

"Ağam" diye telefona seslenince hemen elinden aldım ve

"Ateş olduğun yerde kal! O eve yaklaşma bile!" dememle büyük bir patlama sesi duydum ve gözlerimi sımsıkı kapadım. Gzölerimi açtıktan sonra bağırmaya başladım

"Ateş! Ses ver! İyiyim de!"

"Dııttt... dııttttt... dıııııttttttttttt... Aradığınız kişiye ulaşılamıyor"

"Allah kahretsin! Hayır ya! Hayır! Ölmedi tamam mı! Yaşıyor!" benim bu tepkilerime karşılık araba daha da hızlanmıştı. Ben ise olayın şokuyla gözlerimi yummuştum. Daha fazla dayanamamıştım Ateş'siz bir hayatı onsuz bir ömrü bir daha düşünmek istemiyordum. Onsuz olmak istemiyordum.....

Evet yorumları alalım nasıl gidiyor sizce?





O BENİM ABIMWhere stories live. Discover now