22.Bolum

18K 550 11
                                    

Herkese merhaba öncelikle koyde olduğum icin herkesin yorumuna cevap veremedim ozur dilerim yorumlar icinde cok ama cok tesekkur ederim. Ayrica şunu söylemek istiyorum ben bu hikayeyi yazarken umudum azdi okunmaz diyordum ama beraber iyi yerlere geldik ben yazmaktan vazgecmedim sizlerde okudunuz ben her yoruma begeniye cok ama cok seviniyorum sizlere cok tesekkur ederim iyi okumalar...

Bazen umutlar tükenir herkes hersey yalan gibi gelir insana bazen gözlerini yumup uyanmamak istersin korku tüm bedenini kaplarken sen sadece onu istersin kimse yanında yokken sen yine onu ister onun ismini sayiklarsin. Her sey rüya olsun istersin. Gözlerimi açtığımda Çınar aşiretinin konağındaydim. Ağlamam devam ediyordu. Fatih beni sürüklerken ona karşı direniyordum o konağa girersem çıkamazdım. Iceri girdiğim an feryatlar kopuyordu sanki biri ölmüştü. Oysa olan sey oğulları masum bir kıza iftira atip onu kocasindan ayırmıştı. Fatih bana dönüp
"Artık alış seni kimseye vermeyeceğim. Ateş'i unut o seni unuttu çünkü" dedikten sonra olumsuzca başımı salladım. Ona itiraz ettiğim an suratima inen tokatin etkisiyle başımı yere vurdum. Yavaşça ayağa kalktığımda bir çığlık ve silah sesi duydum...
Korkuyla olduğum yerden sıçradım. Kan ter içinde ağlamaya ve bağırmaya başladım. Ali içeriye girdiğinde
"Korkmayin hanimim endiselenecek bi şey yok ağam geliyor zaten sadece bi sorun vardi halledildi" dediğinde bir yandan ağlıyor bir yandan titriyordum. Rüya miydi bu olanlar yoksa kafayimi yedim diye düşünüyordum.
" Ali çık dışarı" sesini duyduktan sonra bana sarılan bedeni hissettim. Önce kokusunu çektim sonra daha cok ağladım ağladıkça daha sıkı sarıldım. Ilk defa bu kadar cok korkmuştum. Gerçek olsaydi belki bir daha yaşayamazdım. Canıma bile kiyardim. Benden ayrıldıktan sonra
"Korkmana gerek yok yanındayım. Silahtan korktuysan ben iyiyim Fatih sorun yaratmaya çalıştı ama hallettim"
"Bırakma beni sakın sakın benden vazgeçme sakın beni ona verme"
" Nasıl bırakırım ki seni ne oldu sen silahtan korkmazsin uyudun mu rüya mi gördün? " Dediğinde başımla onayladım ve daha cok ağlamaya başladım.
" ağlama ama rüya işte hem nerede benim inatçı güçlü kizim ne bu hal ne oldu sana ya" dediğinde başımı salladım ve gözyaşlarımı silip ona baktım.
"Şimdi ne olacak sonuc ne"
"Bi sey olacagi yok benimsin işte düğün olacak o kadar" dediğinde gülümseyip ona sarıldım.
"Bakıyorum da kocandan ayri bile duramiyorsun cok mu özledin" dediğinde kafamı kaldırdım önce Ateş'e baktım sonra kafami göğsüne koyup
"Gıcıksın ama seviyorum ne yapayım"
"Çirkinsin ama seviyorum işte"

**********
Akşam olduğunda evdeki gerginlik durulmuştu. Önce aile bireylerine olayi açıkladık. Ateş' in babası biraz sorun çıkarsada Ateş halletti. Ateş ile evli olduğum için kendi evime gidemiyordum bu ne kadar sinirimi bozsada bu duruma alismaliydim. Yarin bizimkilerle konuşup düğün işlerini halledecegiz. Hangi odada kalacağımı bilmiyordum. Bizim icin bir oda yoktu büyük ihtimalle yardimci kızlardan biri gelip
" odaniza götüreyim gelin ağam" dedikten sonra onunla ilerlemeye başladık. Beyaz bir kapıyı açıp iceri girdik.
" burasi eski gelin ağanın yeriydi kendi düzeninizi kurarsiniz" dediğinde sinir tepeme gelmişti bu odada asla kalmazdım. Kıza dönüp
" haberin yok her halde o kızın Ateş e attığı iftiradan o kız bir gelin ağa bile değildi.  Bu evde istenmedi bile bu odada kalmayacağım"
"Özür dilerim hemen başka oda ayarlıyorum"
"Istemiyorum Ateş nerede"
"Ağam hanım ağa ile görüşüyor"
"Tamam sen git yardım icin sağol" dedikten sonra odadan çıktım kız merdivenlerden aşağıya inerken bende tam tersi yukarıya çıktım. Büyük ihtimalle Ateş' in odasında kalırdım ama suan istemiyordum. Terasa çıktığımda havada yıldızların olmadığını gördüm.  Dedem " Eğer gökyüzünde yıldız yoksa bu yağmurun habercisidir" derdi demek ki yağmur yağacaktı benim için sorun yoktu ben yağmuru severdim ama aynısını Ateş için söyleyemezdim soğuktan nefret ederdi bense tam bir kış kızıydım. Soğuk havaya bayılırdım helede o soğuk havada eve gelip ısınma çabaları yada o koyu aile sohbetleri hepsi benim için cok değerli anılardı. Ateş' i de alıştıracaktım sevecekti oda kışı...
Kenarda duran sedirlerin üstüne oturdum ve derin düşüncelere bıraktım kendimi. Yaşadıklarımı gözden geçirdim. Ne kadar cok değişmiştim, değişmiştik duygularımız bile değişip durmuştu. Ateş ile yeniden karşılaşacağım eski anılarımı hatırlayıp acı çekeceğim aklıma bile gelmezdi. Istanbulda harika bir hayat kurmuştum kendime hatta birinede aşık olmuştum yada aşık olduğumu sanmıştım. Sandım daha uygun olur galiba Ateş'i görmemle bütün hayatım değişmişti sonuçta eskileri hatırlamış ve ona olan sevdam yeniden ortaya çıkmıştı hic istemediğim bu evliliği şimdi isteyerek yapmıştım. Hemde olanlara rağmen söylenen yalanlar yaşanan kötü şeylere rağmen uzun saçlı küçük kızın küçük kalbine sığdırmış olduğu aşkı yeniden yeşerttim. Yıldızlara ve düşünlere dalmış yanıma gelen kocamın bile farkına varmamıştım.

"Ne yapıyorsun burada hasta olacaksın"

"Yıldızları izliyordum sadece. Sen ne konuştun annen ile"

"Önemli bir şey değil olanları anlattım bide yarın ki planı"

"Yarın ne yapacağız"

"Düğün alışverişi" dedi gülümseyerek o kadar güzeldi ki gülümsemesi sanki o gülümsemeyle ölebilirdim bu umrumda da olmazdı.

"Ateş sana bir şey demem lazım"

"söyle bakalım çirkin"

"Ateş biz şimdi seninle karı koca olduk ya hani şimdi biz aynı oda da yatacağız buraya kadar sorun yok ama ben o kızın seninle yattığı yatakta umarım yatmamışsındır da neyse o odada kalamam senin odanda kalırız olur mu?" dediğimde kıpkırmızı olmuştum. Ateş ise bu halime gülüyordu 

"Burada kalacağımızı kim söylediki unutma bizim bir evimiz var hani seni kurtardığım gün orada kalmıştık. Ayrıca o odada kalmadım ya kendi odamda yattım yada evimize gidip orada kaldım." dediğinde gizlice bir oh çektim içim rahatlamıştı. Ayrıca aldığım bu habere sevindim kendime ait bir odam ve rabbimin izni ile güzel bir ailem olacaktı.

Ben gülümseyip Ateş'e baktığımda terasa bağırarak çıkan birini gördük

"Oooo Ateş abim buradaymış taaa daa bak küçük kardeşin  Bora geldi"

"Bu ne hal oğlum içtin mi sen?"

"Vayy bu güzel kız kim misafir gelmiş haberim mi yok" dediğinde bana doğru yaklaşıp elini uzattığında gülümseyerek karşılık verdim tabi Ateş'in bir anda Boranın elini tutup sıkmasıyla ortalık kızışmıştı

"Yengen lan o senin! İçmiş içmiş gelmiş yine azgın köpek gibi bir oraya bir buraya koşacağına bira evde olanlarla ilgilen" dedikten sonra benim elimden tutup ayağa kaldırdı ve merdivenlere doğru yöneldik.

"Bare adını söyleseydin" dediğinde gülümseyip

"Zeynep Zeyşan" dediğimde Ateş yine yüksek sesle

"Yengen!" dediğinde gülmeye başlamıştım. Bu çocuktan çok çekecektim kendi kardeşinden kıskanıyor beni. ben gülmeye devam ederken

"Gülme!"

"Kardeşin o Ateş abartma"

"Olsun o çapkından her şeyi beklerim ben" 

"Tamam tamam kızma" dediğinde Ateş'in odasına gelmiştik.

"Ben banyoya giriyorum"

"Tamam" dedikten sonra o banyoya giderken bende üstümü değiştirmeye başladım. Saçlarımı da saldıktan sonra nerede yatacağımı düşünmeye başladım tamam evlenmiştik ama utanıyordum. Ben ne yapacağımı düşünürken banyonun kapısı açılmıştı ve Ateş ayrı çıplak bir şekilde karşımdaydım hemen gözlerimi yumup

"Yaa neden kıyafetlerini almadın hemen üstünü giyin ben bakmıyorum"

"Hadi ama kocanım ben senin hem çıplak bile değilim sen beni havlusuzda göreceksin çirkin cadı dediğinde ellerimi yüzümden çekip gülümsedi ve dudağıma küçük bir öpücük kondurup kıyafetlerini alıp banyoya geri döndü. Bu neydi şimdi ya ben daha nerede yatacağımı bilmezken bu sapık herif neler diyoya...



BURADA KESELİM HİKAYEYİ KUSURA BAKMAYIN ARKADAŞLAR İSTANBULA DÖNDÜM FAKAT ANNEMLER BURADA DEĞİL BENDE DEDEMLERDE KALIYORUM VE HİKAYE YAZMAM ZOR OLUYOR. YENİ BÖLÜM 1 HAFTAYA GELİR DİYE UMUYORUM AMA :)


O BENİM ABIMजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें