17.Bölüm

21K 634 30
                                    

Arkadaşlar herkesten Özür diliyorum. Biliyorum çok geç paylaşım yapıyorum çünkü begeniler azaldı. Yükselmesini bekledim ama fazla bir şey olmadi yeni bölüm bekleyenleri beklettigim için özür diliyorum. Bu aralar geç yazma olaylarım daha fazla olabilir çünkü artik bilgisayarım yok :( Umarım hemen geri gelir ve sizi bekletmem :) Kısa oldu umarım begenirsiniz :)

ATEŞ'TEN

İstanbul'a vardığımızda buradaki adamlarımdan biri beni almaya geldi. Onlara Zeyşan'ı sorduğumda Fırat ile olduğunu söylediler. Demir ile beraber onun eskiden kaldığı eve doğru gitmeye başladık. Hava alnıyla mesafesi yaklaşık bir saatti. Tabi bu trafiğe de bağlı İstanbul'un en berbat özelliği bu olsa gerek.

Demir Fırat'ı aradığında telefona bakmadı her halde işi var diye düşündük ve Zeyşan'a yapacağımız açıklamayı düşündük. Demir hala bana karşı sinirliydi ama beni anlamaya çalışıyordu aynısı onun annesine olsaydı o da benim gibi davranırdı bunu o da çok iyi biliyordu. Biz ne yapacağımızı düşünürken eve gelmiştik. Kapıyı çaldığımızda açan olmadı. Demir yedek anahtarı çıkardığında evde kimse yoktu. Odaları dolaştığımızda Zeyşan'ın odasının oldukça dağınık olduğunu gördüm. Demir Zeyşan'nın numarasını arıyordu ama bakmıyordu. O Zeyşan'ı ararken bende Fırat'ı aradım ona emanet etmiştim Zeyşan'ı başına bir şey gelsin ilk onu öldürürdüm. Bir kaç kez aramamın sonucunda telefonu açmıştı

"Neredesiniz lan!"

"Sakin ol Zeyşan benim yanımda bana dediğin gibi onu koruyorum"

"Neredesiniz dedim söyle oraya geliyoruz!"

"Görevim henüz bitmedi onu bir katilden koruyorum"

"Ne diyorsun lan sen"

"Zeyşan'ı senden koruyorum Ateş onun en büyük zararı sen veriyorsun. O artık benim yanımda güvende sakın bir daha arama"

"Kapama lan telefonu! Bulacağım lan seni o kız benim helalim Fırat!!! Gebertirim ona dokunursan! Olay çıkmadan söyle yerini!"

"Hayır Ateş Zeyşan'ı sana vermeyeceğim"

"Gebertirim seni Fırat kaçacak delik ara oğlum kendine hele Zeyşan'a bir zarar gelsin seni geldiğin o deliğe geri sokmazsam görürsün sen!"

Dedikten sonra telefon kapandı.O piçi bulduğum yerde geberteceğim. Bulunduğum yerdeki masaya tekme atıp Demir'in yanına gittim.

"Fırat onu kaçırdı!"

"Ne diyorsun sen Ateş o benim dostum"

"Onu benden kaçırdı benden uzak tutuyor beni katil olarak görüyor!"

"Geberteceğim onu! Ona güvenmiştim lan ben dostumdu o benim"

"Demir telefon sinyallerini iste burada ki arabayla sen hareket et bende kendime araba isteyeceğim bulduğun her bilgiden beni haberdar et. Ben Çetin Acar'ın Zeyşan'a kurduğu tuzağı çözmek için adamlara haber vereceğim sen Fırat'ın yerini bul ve hemen haber ver"

"Tamam" dedikten sonra arabaya bindi ve gitti. Bense hemen kendime bir araba istedim araba gelene kadar evin içini gezmeye başladım. Zeyşan'ın kaldığı odaya geldiğimde etrafın darma dağın olması sinirimi bozmuş ve daha da merak etmemi sağlamıştı. Etrafa baktığımda masanın üstünde pembe bir defter vardı. Elime alıp incelediğimde bir günlük olduğunu anlamıştım. Sayfaları karıştırmaya başladığımda oldukça ilginç şeylerle karşılaştım. Adamlarından birinin beni aramasıyla aşağıya indim ve arabama binip İstanbul'daki şirketime gittim. Yolda Ali'yi arayıp şirkete geçmesini söyledim. Yarım saatte şirkete vardım. Hızla toplantı odasına girip Ali'yi yanıma çağırdım.

O BENİM ABIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin