Bölüm 8 'Turan.'

Start from the beginning
                                    

"Efendim annecim"

"Beren nasıl kızım?"

"Hayati tehlikesi yok fakat yine de iyi olduğunu söyleyemem"

"Belma teyzenin bir şeye ihtiyacı olursa muhakkak bana söyle onun telefonu kapanmış en son yoldayken konuşmuştuk"

"Tamam annecim söylerim"


Telefonu kapattıktan sonra yerime geri dönerken hemşire odadan çıktı.

"Şimdi girebilirsiniz" dedi iğneleyici bir şekilde. Hazır ayaktayken önce odaya ben girdim. Beren gözlerini açmış etrafa bakmaya çalışıyordu. Fakat patlamış olan kaşı yüzünden gözleri kısıktı. Dudaklarında ki kan yerini yaraya bırakmış gibiydi. Yanağındaki hafif morluk acısının ne kadar büyük olduğunu biraz da olsa hissetmeme neden olmuştu. Acı ile gülümseyerek "kanka... bilmediğim düşmanlarım varmış" dedi, diyebildi. Hızlıca yanına gidip sıkıca sarıldım. Onu kollarımın arasına alırken o sarılamadı. Bir yandan gözlerimin dolmaması için çabalıyordum. Doğukan hemen "kim onlar? Kız mıydı? Erkek mi?" diye soru yöneltince uzaklaştım. Bende merakla yüzüne bakıyordum. Beren gözlerini Doğukan'dan çekerek bana baktı tekrardan Belma Teyze diğer yanına otururken aynı soruyu yöneltti. Aynısı olmasa da benzeriydi.

"Tanıyor musun Beren onları? Kimdi kızım?"

Beren dikkatini tekrar Doğukan da toplarken konuşmaya başladı.

"Kız... kızlardı ve bana Doğukan dan uzak durmamı söylediler"

"NE?!" dedim koca bir şaşkınlıkla.

"Evet bu"

"Sen ciddi misin?"

Yağız'ın yüzüne baktığımda tepkime şaşırmış bakıyordu. Evet şüpheli davranıyordum. Fakat Doğukan da aynı şaşkınlıkla "NE?!" diye bağırınca Yağız'ın dikkati Doğukan'a kaydı.

"B-ben... yemin ederim... öyle bir kız..." Doğukan cümlesini toparlayamıyordu.

Belma Teyze sinirle ayağa kalkıp kapıyı işaret etti. "ÇIK!" dediği an Doğukan son bir kez Beren'e, ona inanması için baktı. Çaresiz kaldığını anlayınca odadan çıktı.

İnsanların hayatı belki de benim yüzümden mahvolacaktı. İşler daha da çığrından çıkmadan Altan ile konuşmam gerektiğini anladım.



Yağız beni eve bıraktığında arabanın içinde bir süre sessiz kaldı. Söyleyeceği şeyler vardı biliyordum fakat benim verebilecek bir cevabım yoktu. Bir an önce bu sorgu odası ortamından gitmek istedim.

"İyi akşamlar o zaman sevgilim" cümlem biter bitmez arabadan çıkmaya yeltendim.

"Benden bir şey saklamıyorsun değil mi Simay?" dedi. Birkaç saniye bekleyip ona döndüm. Sahte bir gülümseme ile "tabii ki hayır" dedim. Boynuna sarıldım. Dudaklarım bu konuda ne kadar etkiliydi gülümseyebildim mi bundan bile emin değildim. Fakat onun boynuna sarıldığım an içimi saran bu ağlama duygusunu engelleyemiyordum.

"Geç kalmiyim" diyerek ondan uzaklaştım. Yüzüne bile bakmadan, bakamadan arabadan inip koşarak eve girdim.



Sabah ilk iş Beren'i ziyaret ettim. Yağız gelip almıştı fakat düne oranla daha da soğuktuk. Düşünceliydi ve kafası karışıktı. Bana pek belli etmemeye çalışsa da bunu sezebiliyordum. Gözlerini benden kaçırıyordu. Yağız beni hastaneye bıraktıktan sonra gitti. Beren ile odada baş başa kalmıştık.

BEŞİK KERTMESİ 2 'Mafyanın Gelini'Where stories live. Discover now