Bölüm 63: Döngü

918 108 40
                                    

Pekala, bu bölüm beni ciddi zorladı ve heyecanlandırdı. Heyecandan da bir çırpıda yazıverdim. :) Yorum ve görüşlerinizi almak için sabırsızlanıyorum. İyi okumalar :)

"Karanlık madde mi?" diye sordu Arnott. "Şu bildiğimiz uzaydaki maddeden mi bahsediyorsunuz?"

"Evet. Siz insanlar da keşfettiniz ki uzay boşluğu aslında bu maddeyle dolu ve karanlık madde sahip olduğu enerji ile milyarlarca yıldır evreni genişletiyor."

"Elde etmeyi nasıl başardınız?"

"Bizden önce ikinci ırk başardı." dedi Lingyu. "İlk gelen kaşif ekibi bu olayı bilmez. Hatta sonrakiler de bilmeyebilir ama Rranfev saldırısından sonra ikinci ırk böyle bir şey keşfetti. Karanlık maddenin elde edilebilir olduğunu. Ve kullanabildiler de. Gezegenlerin atmosferinde etkinleştirip orayı resmen dağıtıyorlar. Açığa çıkan mineralerri de toplayıp gidiyorlar. Bunu fark ettikten sonra Rranfev ile ikinci ırkın gezegeni arasinda galaktik bir savaş başladı. Bu savaş sırasında öğrendik nasıl elde edilebileceğini. Savaş boyunca sürekli bir grup kayboluyor, ve sonra tekrar geri geliyordu ve bizim birliklerimiz sonunda takip etti ve galaksimize en yakın karadeliğe gittiklerini fark ettiler. Karanlık maddeyi oradan topluyorlardı."

"Her şey gibi, karadelikler karanlık maddeyi de kendine çekiyor." dedi Arnott.

"Evet."

"Bu da içinde baska bir boyut olabileceğini kanıtlar."

"Mümkün." dedi Lingyu gülümseyerek. Arnott beklediğinden de zeki bir adamdı. "Her neyse, biz de toplamaya başlamıştık ki evrende bir değişim fark ettik. Genişleme ivmesi azalıyordu. O zaman anladık ki genişlemeyi sağlayan enerji serbest karanlık maddenin enerjisinden oluşuyordu. Bunu fark edince toplamayı bıraktık ve savaşta yenileceğimizi düşününce diğerleri gibi Dünya'ya geldik. Elde ettiğimiz maddeyi burada saklıyoruz. Yüksek basınçlı tüplerde."

"Evrenin genişleme ivmesi azalıyor mu? Bundan emin misiniz?"

"Evet, hatta bu durum bize bir teori geliştirme imkanı yarattı. Sizin Big Bang teorisi gibi. Ancak bizimki Döngü teorisi. Karanlık maddeyi toplamayı bırakmış olsak da ikinci ırk hala devam ediyor. Böyle devam ederse karanlık enerji azalmaya başlayacak ve evrenin ivmesi iyice düşecek. Önce sabit süratle genişlemeye başlayacak. Sonra bu genişleme yavaşlayacak ve en sonunda duracak. Ardından durum tamamen ters dönecek ve evren daralmaya başlayacak. İyice daralacak. Karanlık madde sıkışacak ve daha derin boşluklar oluşturacak. Tam bir kaos ortamı oluşacak. Galaksiler çarpışacak. Kara delikler birbirlerini yutacak. Ve her şeyin en sonunda bütün evren tek bir nokta haline dönüşecek. Oluşan enerji zamanı da etkileyecek ve zaman duracak. Kısa bir süre resmen hiçlik yaşanacak ve sonunda karanlık maddenin tekrar birleşmesiyle büyük bir patlama ile bütün enerji açığa çıkacak."

"Big Bang." dedi Arnott donuk bir sesle. Gözleri boşluğa bakıyordu. İçine bir sıcaklık basmıştı ve hızla nefes alıp veriyordu. "Döngü." diye mırıldandı. "Her şey baştan başlayacak."

"Evet. Her şey. Big Bang bir başlangıç değil. Son da değil. Sadece bir döngünün parçası."

"Peki, şu yeni evren, bir paralel evren olarak mı başlayacak, yoksa aynı evren mi?"

"Evren, aynı evren. Paralel evren zamanla ilgili bir mesele."

"Nasıl yani?"

"Evrendeki çoğu şey ve tabi evrenin kendisi gibi, zaman da küre şeklinde. Ve bir küre bildiğiniz üzere sonsuz çemberden oluşur. Her çember bir kader. Biz o çemberlerden birinde sürekli dönüyoruz. Diğer çemberler ise başka olasılıkları temsil ediyor. Paralel evrenler, zaman küresinin çemberleri. En kaba hesapla düşünelim. İnsan üremesinde milyonlarca sperm var, her biri ayrı bir kişi. Ve sadece şuan Dünya'da neredeyse 7milyar kisi var. Bu hesapla şimdiden 16 basamaklı bir sayı karşımıza çıktı. Ve bunun daha milyarlarca, trilyonlarca kombinasyonu var. Onların her biri zamanın farklı bir çemberinde gerçekleşiyor. Ama biz, aynı çemberdeyiz. Yani, 14 milyar yaşında dediğimiz evren çok çok daha yaşlı olabilir. Şuan ilk defa yaptığımız bu konuşma daha önce milyonlarca kez yapılmış olabilir."

"Peki bunu ileriye aktaramaz mıyız?" diye sordu Arnott.

"Eğer aktarmış olsaydık, bu bir teori değil gerçek olurdu."

"Ne yani, şimdi aynı hayatı hep baştan mı yaşıyoruz? Reenkarnasyon gibi. Bakın ben inançlı biriyimdir ve böyle bir durumda Tanrı faktörünü bulamıyorum." dedi başkan.

"Aynı hayatı baştan yaşıyoruz. Bir hayatta öldükten sonra başka bir hayatta uyanmıyoruz. Reenkarnasyon bu oluyor. Bahsettiğim, baştan başlama. Aynı cahillikle başlama. Aynı icatlar aynı tarihlerde olacak. Aynı olaylar yaşanacak. Ve Tanrı faktörü bunun her yerinde. Şöyle düşünün bir çocuğun oyuncak arabası için oyuncak bir pisti var. Çocuk arabasını istediği bir yere koyar, mekanizmayı çalıştırır ve araba dönmeye başlar. Çocuk bir süre sonra odadan uzaklaşır ve siz geldiğinizde odada durduk yere dönen bir araba görürsünüz. Bunu kim çalıştırdı? Ne kadar süredir dönüyor? Kaç tur attı? Bunu çalıştıran nerede? Bütün bunlar aslında Tanrı'yı bulmaya yönelik sorular. Tanrı bizlere dinler verdi ve ona ulaşmamızı istedi. Ve fark ettiyseniz bütün dinlerde bazı çelişkiler var. Bunun sebebi Tanrı yarattığı varlıkların ona düşünerek ulaşmasını istemesi. Çelişkiyi bul, anla ve onun yoluna gir."

Belinda bütün konuşmayı ağzı açık izledi. Diğer üslere baktığında da aynı tepkiyi gördü. Çin üssüne döndü.

"Bunları neden daha önce anlatmadınız?"

"Eğer bilseydiniz, teknolojide göründüğümüzden daha ileri olduğumuzu anlayıp daha fazla yardım isterdiniz. Ancak biz uzun zamandır istila planına karşıydık. Peki ya siz? Neden 4. ırkı sakladınız?"

"Daha önce söyleseydim hem onlara hem de insanlara ayrı ayrı plan yapıp ikisinin de üstesinden gelirsiniz sandım. Özellikle Rusya'nın. Ama savaş sırasında söyleyince birlik olabildik."

"Bu..." dedi Ivano birden sinirle. "Sinir bozucu ama çok mantıklı. Lanet olsun."

"Pekala, 4. ırk için plan nedir?" dedi Belinda.

"Karanlık maddeyi gemilerinin içinde patlatırsak çıkan genişleme enerjisi gemiyi paramparça yapacaktır. Ancak bunu gizli veya hızlı bir şekilde yapmalıyız. Üssün en hızlı uçakları mach 100'e ulaşabiliyor."

Arnott hayretle ıslık çaldı. Belinda bu tepkiye ister istemez gülümsedi.

"Yeterli olabilir. Ancak öncelikle yerini tespit etmek gerekiyor. NASA'daki kimse tespit edemediyse durum ciddi." yorumu yapan Ivano'ydu.

"4. ırk teknolojisi. Hiçbir şekilde sinyal sızdırmıyor. Bu kalkanı etkinleştirmeleri geç oldu. O sırada Tristan fark etmiş olmalı. Ancak sonrasında tamamen görünmez oldular." dedi Belinda.

"Pekala, Rusya siber grubu gemiyi bulmaya çalışacak. Bir şekilde Çin üssünden Silvio Moretti'yi bağlayın. Öldüğünü sanmıştık. Kaybolmadan önce en iyi adamlarımızdan biriydi."

"Silvio Moretti kaza yaptı. Fazla hareket edebilecek durumda değil." diye itiraz etti Lingyu.

"Bilgisayarından katılması yeterli olur. Benzer bir teknoloji taşıyor. Yardımı dokunacaktır. Tabii önce bizim de yardımımızla. Sizler de karanlık maddeyi hazırda tutun. Her an fırlatmaya hazır olmalı. Unutmayın, onlara saldırı imkanı vermemeliyiz. Hızlı ve temiz bir iş olmalı. Ve siz insanlar, anlaşmaya hazır olun. Eğer bu saldırıyı atlatırsak, Dünya'yı çok güzel günler bekliyor. Tabii sizin de yardımınınızla."

ÖRGÜTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin