"Sorun yok Zeyşan herkes anlayışla karşılıyor zaten değil mi Zehra hanım"

"Zehra hanım mı? Anne diyecektin galiba oğul"

"Merak etmeyin babacım Zeyşan her şeyi biliyor ince ayrıntısına kadar" deyip önündeki tabaktan bir dilim domates alıp ağzına attı. Ortam geriliyor ki dün gece tanıştığım Bora

" Vay aileye hemen katılmış hem Ateş'i bu haliylede seviyorsa sorun yok kıymetini bilin gelininizin"

"Ne varmış halimde!" diye sertçe bağırdığında arabaya Ateş'in babası girdi ve

"Bu ne saygısızlık susun! Saçma saçma konuşmaya başladınız" dediğinde herkes susmuştu ki önce Ateş'e bakıp sonra Bora'ya döndüm

"Bora ben kocamı her haliyle sevdim bundan 10 yıl önceden bundan sonrada seveceğim hem her türlü dedelerimiz sayesinde de evlenecektik sadece olaylar farklı gelişti ve hayallimiz olan evlilik oldu yani merak edilecek bir şeyde yok ben bu ailede olan her şeyi saklıyacağım çünkü artık bende bir Kayaer üyesiyim." deyip kahvaltıma geri döndüm. Ateş'in bana gülümsediğini görünce ona gülümsedim ve işime yöneldim. Herkes şaşırmıştı ama bunu önemsemedim. Kahvaltı faslı bittikten sonra Ateş 

"Bu gün Zeyşan ile önce ana evine gideceğiz oradanda düğün alışverişine herkesin bilgisi olsun iyi günler"

"Oğul evlenmişsiniz zaten ne gerek var düğüne" dediğinde donmuştum ne diyordu bu kadın insan bi kere evleniyor ya  düğün olmazsada olur neydi ya ne olmuştu da Zehra teyze bi anda bu kadar kötü biri olmuştu. Sanki beni sevmiyor hiç istemiyordu oysa eskiden hep beraber vakit geçirirdik bi anda içimdeki saf kıza yine acıdım insanlar hep değişiyor ve seni kandırıyor ufaklık deyip sustum.

"Olmaz öyle şey ben Mardin ağası evleniyorum ve düğün yapmayacağım ha dalga mı geçiyorsunuz benle! Bu düğün yapılacak" deyip elimden tutup dışarı çıktık. Arabaya bindiğimizde

"Üzülme ama"

"Bana neden öyle davranıyor ki sanki benden nefret ediyor. Ne oldu da böyle oldu Ateş? eskiden böyle değildik"

"Çünkü kaybetme korkusu yaşıyor. Kimse benim evlenmemi beklemiyordu kendi oğlu yani Bora evlenince ve baba olunca ağalık ona geçecekti. Ama ben şimdi evleniyorum ve Allahın izni ile ilerde bir çocuğumuzda olacak bu demek oluyor ki oğlunun şansı gittikçe azalıyor hatta yok oluyor"

dediğinde şok olmuş bir vaziyette dinliyordum onu ve aklım çocuk olayına takılmıştı. Ateş ve benden bir parça Rabbim nasip eder miydi ki? Her zaman oğlum olsun isterdim ben sonradan da bi kızım olurdu abisi olsun ki korusun kızımı ben yanında olamadığımda abisine sarılsın ona güvensin onunla dertleşsin isterdim benim abim yoktu mesela tamam Demir falan vardı ama her zaman yanımda değildi sonuçta bi eksiklik vardı her sırrımı anlattığım biri yoktu mesela. Ben düşüncelere dalmışken Ateş bana dönüp

"Bu kadar takma kafana zaten ayrı evlerde yaşayacağız" 

"Hee... Tamam" dedikten sonra yolu izlemeye koyuldum. 

*******

Konağa geldiğimizde ne yapacağımı bilmiyordum. Korkuyordum galiba ne tepki verirlerdi bilmiyordum. İçeri girdiğim an Emir koşarak yanıma geldi mis kolulu bebeğime sıkıca sarıldıktan sonra

"Herkes terasta seni bekliyor" dediğinde derin bir nefes alıp yavaşça merdivenleri çıkmaya başladım. Ateş elimi tutup

"Yanındayım ben" dediğinde gülümsedim.Yukarı vardığımda herkesin gözü bendeydi önce dedemin elini öptüm sonra babamın ve annemin sırasıyla amcamlarında elini öptükten sonra bana ayrılan

O BENİM ABIMWhere stories live. Discover now