SORUŞTURMA

801 102 66
                                    


Yerde hareketsiz yatan çocuğu ve boynundaki halatı görür görmez bunun bir intihar olduğunu anladım. Peki neden? Neden böyle bir şey yapsın ki.

"Nicolas?"

Endişeyle bana doğru yaklaşan Katherina, odaya bakar bakmaz çığlık atmıştı. 'Tüm üs buraya toplanmazsa iyi' dedim içimden.

Ben ölüm konusunda fazla soğukkanlıydım ama Katherina'nın hafızası onu etkiliyor olmalıydı.

"İntihar etmiş. Bill'i çağırır mısın olay çıkmadan halledelim" dedim derin bir nefes alarak.

Bir şey söylemeden, arkasını dönerek koşmaya başladı.

Çocuğun yanına doğru ilerleyip çömelerek nabzını kontrol ettim. En küçük bir belirti bile yoktu. Ölmüştü. Boğulduktan sonra ip kopmuş olmalıydı.

"Nico?"

Arkamı dönerek gelen Bill'e baktım. O da yanıma eğildi.

"Ne olmuş buna"

"Ne olmuş gibi duruyor"

"İntihar etmiş"

"Çocuğu buradan kaldırtabilir misin, ayrıca bundan şimdilik kimseye bahsetmeyelim"

Hâla korkuyla bizi izleyen Katherinaya baktım.

"Sen git Katherina, gerisini biz hallederiz"

Başıyla onayladıktan sonra uzaklaştı.

En büyük korkum bu olayın daha büyük olaylara neden olmasıydı. İntihar vakaları artarsa üs'te çıkacak isyanları nasıl durdururuz bilemiyordum.

Bill, çocukla ilgilenirken ben de olay hakkındaki tüm detayları araştırmalıydım. Ofisime doğru ilerlemeye başladım. Kaşlarım düşünceyle çatılmış, gözlerim yere odaklanmıştı.

"Ya bu bir intihar değilse." diye mırıldandım kendi kendime.

Sonra durdum ve yüzümü ovuşturdum. Besbelli intihar etmişti işte. Kendisini asmıştı. Amacım ölümünü değil bunu neden yaptığını araştırmak olmalıydı.

Ofisime girerek bilgisayarıma doğru ilerledim. Üs'te olan herkesin tüm bilgileri burada kayıtlıydı.

"İlk iş bu çocuğun kim olduğunu öğrenmek" yine kendi kendime mırıldanıyordum.

Üs'teki herkesin fotoğrafına bakarak bu çocuğu aralarından ayırt etmek gibi bir şey yapamazdım. Onu tanıyan birilerini bulmam gerekiyordu Sıkıntıyla yüzümü ovuşturdum.

Bu konuda yardıma ihtiyacım vardı. Hiç kimseye belli etmeden sorunu çözebilecek kişiler bulmalıydım. Odamın kapısını açarak sandalyeme oturdum. Çenem, kenetlenmiş ellerimin üzerindeydi. Sadece düşünceliydim. 10 dakika kadar sonra kapı açılmıştı. Meraklı gözlerimi kapıya dikerek gelen Bill'e baktım.

"Çocuğu ne yaptın?"

"Önce bir ölüm nedeninin araştırılmasını istedim, sonuçlar yarın sabaha çıkarmış"

Kaçıp gitmek istermişcesine kapının eşiğinde bekliyordu.

"Bill, sen bu çocuğu tanıyor muydun?"

"Hayır"

"Peki tanıyan birilerini bulabilir misin? "

Eliyle yanağını kaşıyarak bir süre düşündü.

"Sanırım"

Bakışlarım ilgiyle ona kenetlendiğinde konuştu.

"İkizler"

GMBWhere stories live. Discover now