"Ali bulduğun bir bilgi var mı? Zeyşan'a kim zarar verecekti"

"Ağam okulundan bir çocuk tutulmuş Ensar Güntekin diye biri. Okulda öğretmen daha doğrusu staj görüyor genç ve oldukça yakışıklı genç kızların ilgi odağı olmuş durumda büyük ihtimalle Zeyşan hanımında orada kapanına çekecekti"

"Anladım o piçi yakalıp görevinin bittiğini söyle ve haddini bildir bir daha sakın Zeyşan'ın etrafın da gözükmesin"

"Tamam ağam ama bir sorun daha var"

"Ne oldu?"

"Zeyşan hanım şuanda kayıp olduğu ve Fırat tarafından kaçırıldığı Mardin'de duyulmuş"

"Ne diyorsun sen Ali! Ya bi işimiz doğru gitsin ulan! Bu bilgiyi nereden öğrendin!"

"Mardin'deki adamlarımız söyledi bu dedikoduyu yayan da Çınar aşiretinde Fatih ağa biliyorsun ağam Zeyşan'ın kuzenidir. Yeni ağa oldu ve büyük ihtimalle senin onunla evleneceğini öğren sen olmasaydın o evlenecekti. Ve ağaları toplamayı düşünüyor"

duyduklarım karşısında nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Ağalar benden Zeyşan'ı öldürmemi yada akrabalarından biri ile evlendirmemi isteyevekler ve Fatih ağa bu açıdan oldukça gönüllüydü. Sinirle elime aldığım bardağı sertçe masaya vurdum ve elim kanamaya başladı. Bu umurumda mıydı? Değildi tabi ki tam Ali'ye bir şey diyecektim ki telefonum çaldı arayan Demir'di

"Ateş saklandığı yeri buldum sana mesaj atıyorum. Bende geçiyorum şimdi"

"Tamam" dedikten sonra Ali'ye dönüp

"Mardin'deki dedikoduyu yok et yada aza indir Zeyşan benim bunu ağalara bildir. Şu öğretmeni de hallet" dedikten sonra hızla şirketten çıkıp arabama koştum. Arabaya bindiğimde elimdeki kan kurumuştu. Bende hızlanıp arabayı sürmeye başladım.

ZEYŞAN'DAN

Saatlerdir bu oda da öylece duruyorum yalvarışları mı hiçe saydı. Onu anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Beni Ateş'ten koruduğunu söylerken daha beter bir yere sürüklüyordu.

Şu an oldukça korkuyorum... Bu olanlar çok fazla buradan kurtulmam lazım daha fazla gücüm kalmadı ne sabredecek nede dayanacak. Artık vahşi Zeyşan'ın ortaya çıkması lazım. Hem bu psikopattan hemde katil sevgilimden kurtulacağım. Ayağa kalkıp beni kilitlediği oda da ki aynaya bir kez daha baktıktan sonra camdan dışarıya baktım. Buradan atlaya bilirdim ama çok ses olurdu. Ama başka çare yoktu yavaşça camı açtıktan sonra gözlerimi kapayıp atladım daha önce ağaçtan atlamıştım aynısını düşünerek atladım. Tabi ki dizimin üstüne düşmüş ve çığlık atmıştım. Ne yaptığımın farkına varınca hızlıca ayağa kalktım ve koşmaya başladım ta ki bir ağaca çarpana kadar arkamdan bağırdığını duyuyordum. Ayağa kalktığımda çarptığım ağacın Ateş olduğu gördüm beni tutup kendine çektiğinde hızla onu ittim ve

"Sakın bana dokunma! Katilsin sen! Sakın yaklaşma"

"Zeyşan ne diyorsun sen?"

"Her şeyi gördüm o adamı nasıl vurduğunu gördüm" dedim gözümden akan yaşı silerek bana yaklaştığında bir adım daha geri atıp

"Gelme!" diye bağırdım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Arkamdan Fırat bağırıyordu önüm de ise Ateş vardı korkuyordum ikisini de görmek istemiyordum. Ateş'in arkasında Demir abimi görünce hızlıca onun yanına koştum ve sıkıca ona sarıldım. Sadece

"Götür beni buradan. Yalvarırım götür"deyip duruyordum o ise

"Korkma geçti bak geldik"

"Onun yanında olmayı istemiyorum abi o katil beni onunla bırakma ne olur gidelim buradan"

"Ne diyorsun Zeyşan?" dediğinde telefonu çıkartıp o kısa videoyu açtım. Sadece başını salladı ve arkadan bir kaç adamına seslenip beni onlara emanet ettikten sonra Ateş'in yanına gitti. Uzaktan sadece onları izliyordum.

DEMİR'DEN
Ateş'in yanına gittiğimde Fırat hala Zeyşan'a bağırıyordu. Sinirlerime hakim olamayıp Fırat'a doğru yürümeye başladım. Burun buruna geldiğimizde suratına yumruğu indirdim. Umursamazca bana bakıp sırıtıyordu. Yakasına yapışıp ayağa kaldırdım.
"Bacındı lan o senin! Kardeşinin emanetine yan gözle bakmak ha ! Fırat sen bu değildin!" Dedikten sonra bir yumruk daha indirdim suratına yine gülerek bana baktıktan sonra ağzındaki kani tükürdü ve bana bakıp
"Sen değişmişsin bacını bir katile mi layık görüyorsun! Bilerek onu ölüme atıyorsun! " dediğinde Ateş yanımda bitti öfkesi gözlerinden okunuyordu. Korkuyormuydum hayır tabikide onu tanıyorum şuan hic bir şey yapmaz Zeyşan burada ayrıca Fırat'ı bana bırakacağına söz verdi. Yavaşça yere eğilip Fırat'ın suratını kaldırıp kendine bakmasını sağladı ve "Hiç bir şey bilmiyorsun bilemeyeceksinde ama şunu unutma Zeyşan benim... Senin hesabını kesecekler merak etme" dedikten sonra ayağa kalkıp arabaların olduğu tarafa gitti. Bense Fırat'ı ayağa kaldırıp cezasını vermek icin bizden saklandığı deliğe geri sokmak için onu sürüklemeye başladım. Bundan sonra olanlar belliydi. Zeyşan Ateş' e emanetti olanları anlattıktan sonra kararı Zeyşan verecekti...

ZEYŞAN'DAN
Ateş'in kolumu tutmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Beni çekiştirip
"Hadi gidiyoruz"
"Bırak beni seninle gelmiyorum" deyip hızla elimi çektim. Bana öfkeyle bakıp
"Zeyşan anlatmam gerekenler var sende dinleyeceksin! Şimdi o lanet inadini bırak ve benimle gel!" Dedikten sonra beni tuttuğu gibi arabasına attı ve sürmeye başladı...


O BENİM ABIMWhere stories live. Discover now