huit

726 67 32
                                    

Hayatınızda hiç okulun en havalı ve sapık çocuğu tarafından itildiniz mi?

Ah, onları öpmeniz yeterli oluyormuş.

Mike var gücüyle beni iteklediğinde dudaklarım aralık kalmıştı onunkilerde.

Ben bir daha öpme isteğiyle başa çıkmaya çalışırken o iki elini havaya kaldırmış bana birazdan hesap soracakmış gibi bakıyordu.

''Ne yaptığını sanıyorsun?'' Ah işte başladık!

''Seni öpüyordum.''

''Onu anladım ama neden?''

''Çünkü ne kadar üzgün ve pişman olduğumu başka şekilde anlatamazdım.''

''Beni kovalayan sendin ve şimdide..'' Sözünü kesme ihtiyacı duyuyordum.

Ama dudaklarımla değil.

''Michael, bak. Üzgünüm tamam mı? Sen haklıydın ben çok üzerine geldim sana şans vermedim. Üzgünüm.''

''Olma. Çünkü bir işe yaramayacak.''

''Nasıl yani?''

''Bir kız arkadaşım var.''

''Yalan söylüyorsun.''

''Bunu neden yapayım ki?''

''Peki neden beni onunla tanıştırmıyorsun?''

''Hangi sıfatla? Seni neyim olarak tanıtacağım? Unut bunu.''

''Tamam, anladım. Ben sadece çok üzgünüm. Bunu bilmeni isterim.''

''Biliyorum.''

''Teşekkür ederim.''

''Ne demek'' Dedi ve bana artık gitmemi istermiş gibi baktığında gözlerimi onun yeşil saçlarından aldım ve ona arkamı dönerek yoluma devam ettim.

 Güçlü bir el kolumu yakaladı ve beni geri kendine çektiğinde dengemi kaybederek duvara tosladım. Refleskle kapadığım gözlerimi açtığımda beni çekenin Michael olduğunu gördüm. 

''Sence bu şekilde gitmene izin verir miyim sanıyorsun?''

''Sevgilin olduğunu söylemiştin.''

''Evet, o sensin.'' Dedi ve gülümsedi.

''Aptal Clifford.''

 Duvarla onun arasına sıkışmamı fırsat bildi ve beni iyice yapıştırdıktan sonra kırmızının en asil sonuyla dudaklarımın buluşmasına izin verdi. Aşağıdan yukarıya yandığımı hissederken sadece o anlığına ve hayatımda ilk defa kimin ne düşündüğünü yada ne yaptığımı umursamadım.

Bu Clifford etkisi olmalıydı.



Covered In The Colours. / Michael Clifford.Onde histórias criam vida. Descubra agora