50. Bölüm MASUMLUK MASKESİNİN DÜŞMANI

1.4K 173 98
                                    

Merhaba ATEŞ VE BUZ ailesi...

Bu bölümde yeni düşmanlar edinmeye, sansasyonel gerçekleri duymaya hazırsanız okumaya başlayabilirsiniz. Bir dahaki bölüm için beğenilerin 300'ü geçmesi lazım. 

Bu arada karakterler için isim önerilerinizi buraya yazabilir misiniz? Siz bu kitabı okurken kimleri hayal ediyorsunuz? İstediğiniz karakterleri yoruma yazarsanız bende kafamda bir kaç kişinin resmini paylaşacağım.

Bölüm şarkısı Cem Adrian - Hani Bazen

🌟  Basarak bölümü parlatmayı unutmayınız.

Her kıyının dibinde saklanan bir mercan vardır. Onu bulup çıkarmak sadece bir dakikalık cesaret ister.

🌟  

Yanıma hızla gelen Ekin kolumdan tutup beni kendisine çevirdi. "Ne diyor bu adam Deniz? Sende ona ait olan ne var?" Ekin kolumu acıtırcasına sıktığının farkında değildi.

Derin bir korkuyla sarsıldım. "Çocuklarım," dedim fısıltıyla.

Kadir Bey yanımıza gelip kolumu Ekinden kurtardı. "Kendine gel Ekin," dedi.

Arkamızda duran Selim'e döndüm. "Selim evi ara, hemen. Çocukların güvenliğinden emin ol."

"Tamam yenge," dedi. Hemen telefonla evdekileri arayarak birkaç cümle söyledi.

Selim telefonu kapatıp bana döndü. "Sorun yok yenge. Çocuklar Lale Hanımla birlikte odalarındalar. Esra da yanlarında." Selim'in söyledikleriyle derin bir nefes aldığımda bloke olan beynim yerine geldi.

Ekin Poyraz'ın hâlâ sinirle dağıtmaya çalıştığı projeksiyon perdesini gösterip bağırmaya başladı. "O şerefsizin dediklerini duymadın mı baba? Deniz'in elinde onun istediği bir şey var." Ekin'in bakışları yeniden öfkeyle beni buldu. "Söyle, ne istiyor senden? Onunla iş birliği içindesin değil mi? O adamı tanıyorsun!"

"Ekin!" Kadir Bey'in bağırtısı onu susturmadı. Ekin üzerime yürümeye devam ettiğinde önüme geçen iri beden bunu engelledi.

Poyraz'ın yumruğu Ekin'in yüzünde patladığında ancak kim olduğunu idrak edebilmiştim. "Seni öldürürüm Ekin!"

Araya Kadir Bey girdiğinde, "sakin olun çocuklar. Kendinize gelin hemen," dedi.

Poyraz, Ekinle arasına giren Kadir Bey'e, "oğlun bir daha karımın üstüne yürürse onu öldürürüm," dedi. "Kardeşim demem, öldürürüm."

"Tamam Poyraz, tamam. Önce bir sakin olun." Kadir Bey, ikisinin arasında gözlerini gezdirdi. "İkinizde içeriye geçin. Bu konu konuşulmadan kimse hiçbir yere gitmeyecek." Kadir Bey'in sakinliği buraya kadardı. Haklıydı. En büyük düşmanın çok istediği şey benim elimdeydi.

Hepimiz içeriye girdiğimizde salondaki koltuğa oturmuş halıya bakıyordum. Herkesin şüpheli gözleri üzerimde dolanırken ilk konuşma Defne'den geldi. "Kimdi bu adam? Bizden ne istiyor baba?" Annesine olanları bilmediği aşikardı.

"Kadir Bey Defne'nin omuzunu sıvazladı. "Sen bunları düşünme Defne. Biz halledeceğiz her şeyi." Kadir Bey Aslı'ya başıyla işaret etti. "Aslı, Defneyi de alıp yukarıya çıkar mısın? Bizim konuşacaklarımız var."

"Çocuk mu bu dayı? Kendi çıkamıyor mu yukarıya?" Aslı, Kadir Bey'in kötü bakışlarına maruz kaldı.

"Aslı," dedi Aysu Hanım. "Defneyle beraber yukarıya!" Bu rica değil, emirdi. Aslı gözlerini devirerek ayağa kalktığında Defne de gitmek konusunda isteksizdi ama babasına karşı gelemeyeceğini kısa zamanda Aslı'dan daha iyi anlamıştı.

ATEŞ VE BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin