41. Bölüm ÖLÜ BİR BEBEĞİN GÜNLÜĞÜ...

3.2K 198 118
                                    

Merhaba ATEŞ VE BUZ ailesi.

Öncelikle hepinize bol neşeli, enerjili günler diliyorum.

Deniz karaketeri hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Deniz yaşadığı travmalar sonucu yanlış kararlar verebiliyor. Hayatta hepimiz yanlış kararlar alabiliyoruz. Bu yüzden ona kızmayın. Yorumları okudukça üzülüyor çünkü.

Şaka, şaka ya... istediğinizi diyebilirsiniz.

Hadi bakalım bölüme geçelim. Bu hafta ATEŞ ve BUZ'u neler bekliyor.

BEĞENİ VE YORUM YAPARSINIZ ÇOK MUTLU OLURUM.

Yorumlarda ileriki bölümler hakkındaki neler düşündüğünüzü yazabilirsiniz.

Bu arada ileriki bölümlerde öyle bir şey olacak ki şaşıp kalacaksınız. Sizce ne olacak?

YILDIZA BASINIZ.

Bölüm şarkısı HÜMEYRA- Ya her şeyim, ya hiçim. Tam Deniz'i anlatan bir şarkı. Kesinlikle sözlerini dinleyin.

***

Küçükken hep güvenli bir ailenin kanatları altında olduğumu düşünürdüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Küçükken hep güvenli bir ailenin kanatları altında olduğumu düşünürdüm. Annem ve babam her daim üzerime titremiş, bana bir ailenin ne demek olduğunu öğretmişlerdi. Saygı, sevgi, güven... bu üç değerin, ailenin temelini oluşturan bir unsur olduğunu küçücük yaşımda anlamıştım.

İlk yalanımı bahçeden kopardığım bir çiçek için söylemiştim. Malikanenin bahçesinden, anneme vermek için kopardığım pembe gülü, Füsun elimde görünce onun bana olan bakışlarından korkarak yalan söylemiştim. Füsun'a dışarıdaki parktan kopardığımı söylesem de ondan okkalı bir tokadı çoktan yemiştim. Beni yakamdan tutup anneme götürdüğünde, "kızına yalan söylememeyi öğret Ayşe," demiş ve beni itekleyerek yere düşmemi sağlamıştı.

Annemin o gün söylediği tek şey, "kusura bakmayın Füsun Hanım," olmuştu. Annem Füsun'un beni hor gördüğünü, kötü davrandığını hep görmüştü. Ama annem hiçbir zaman ona karşı sesini çıkaramamıştı. Ne derse başını önüne eğer benim yaptığım şeyler için özür dilerdi. Oysa kötü hiçbir şey yapmamıştım. Sadece anneme çiçek verip onu mutlu etmek istemiştim.

Annem, o gün Füsun'un korkusuna sesini bile çıkartamamış, bana saatlerce yalanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmıştı. Ben ne kadar kötü bir şey yapmadığımı anneme anlatmaya çalışsam da beni dinlememiş Füsun'u haklı çıkartacak sebepler sunmuştu.

Annem, Füsun'u her gördüğünde gerilirdi. Konuşamazdı adam akıllı. Çünkü Füsun onu da bu büyük günaha alet etmiş ve belki annemi de benimle tehdit etmişti. Belki annem benim için endişelendiği için Füsun'a yardım etmişti. Annem o zamanlar bana hamile olmalıydı ve Füsun beni koz olarak kullanmış olabilirdi. Annemin Füsun'a neden yardım ettiğini ise henüz bilmiyordum.

Bana yalanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatan annem, başka bir kadının hayatının, bir yalan üzerine kurulmasına yardım etmişti. Annem, Kadir Bey'in sevdiği kadının ona ihanet ettiğini düşünmesine, Ekin'in küçük yaşta annesiz kalmasına, Melek Hanım'ın tüm sevdiklerinden ayrılmasına sebep olmuş olamazdı. Annem yapmazdı değil mi?

ATEŞ VE BUZWhere stories live. Discover now