33. Bölüm- SENDEN VAZGEÇMEM

3.9K 182 102
                                    

Merhaba ATEŞ VE BUZ ailesi...

Öncelikle BEĞENİ VE YORUM yapmayı unutmayınız. 

Arkadaşlar beni instagramdan takip ederek yeni bölümün kesitleri hakkında bilgi alabilirsiniz. Yeni bölümleri oradan önceden okuyabilirsiniz.

https://www.instagram.com/


Poyraz... benim en çaresiz zamanlarımda bana ve çocuklarıma kol kanat germiş ve bizi hep korumuştu.

Zamanla onun ilgisi, sevgisi ve aşkı beni ona yavaş yavaş bağlamıştı. Onsuz nefes alamaz hale gelmiş, o olmadan huzursuz hissetmiştim.

Yanan evin önünde kollarım Poyraz'ın sıcaklığından ayrıldığında, kendimi çıplak hissettim. Kendimi bir buz kütlesinin içinde sıkışmış hissediyor, nefesimin ciğerlerime yetmediğini biliyordum.

Poyraz'ın buzulları andıran gözleri bana değil yere sabitlenmişti. Yanda duran elleri yumruk olmuş, parmak boğumları sıkışmaktan bembeyaz kesilmişti. Etrafta yankılanan arkamdaki evin yanması ve ağzımı kapatmama rağmen duyulan hıçkırıklarımdı.

Bir şeyler söylesin istiyordum. Bana bağırsın, çağırsın, kızsın... ama bir şeyler söylesin. Poyraz'ın sessizliği beni karanlığın kuyularına çekerken geri geri adım atmaya başladı. Ona doğru bir adım attığımda, "Po- Poyraz," dedim ağlamaktan boğuklaşan sesimle.

Poyraz buz gibi bakışlarını bana değdirdiğinde, bacaklarım çivi gibi yere çakıldı. Ağzımdan çıkan hıçkırıkta, "ben-" dediğimde, elini bana doğru kaldırarak sözümü kesti.

Konuşmamı istemiyordu. Ama dinlemedim. "Poyraz beni dinle!" Dinlemedi. Bakışlarını arkamda duran Hamdiye çevirdi. "Deniz'i eve götür." Sesi bir demir kadar sert ve kesindi.

Hayal kırıklığında yüzen mavi gözlerimi Poyraz'ın yüzünde gezdirdim. Sinirden kızarmış yüzü, gözlerinden akan o öfke bana ait olmamalıydı. Ben suçsuzdum. O da mı bana inanmamıştı? Dudaklarım titredi. Aklımdan dökülen kelimeler, Poyraz'ın bakışlarıyla dudaklarıma erişemeden balon misali söndü.

Poyraz öfke bulutlarında gezinen bakışlarını son kez bana sabitledikten sonra, başını yere eğerek arkasını döndü ve arbasına binip gitti. Poyraz'ın sert adımlarına tezat küçük bir adım atmak istedim fakat ayaklarım bana itaatsizlik ederek yerinde saydı. 

Poyraz bana ilk defa arkasını dönmüştü. Poyraz beni ilk defa arkasında bırakıp gitmişti. Poyraz yüzüme bile bakmadan, beni dinlemeden gitmişti.

O da Kuzey gibi benden gitmiş miydi? Poyraz da mı bana inanmamıştı? Vücudum beni taşıyamadığında, dizlerimin üstüne çöktüm. Poyraz kendi korumalarını alarak, arabasına binip gittiğinden beri arkamda yanan evin alevleri içimde büyüyordu.

Hamdi yanıma gelip dizlerinin üstüne çöktü. Kolumu hafifçe tuttuğunda, "yengem kalk hadi, eve gidelim," dedi yumuşak ses tonuyla.

Kafamı iki yana sallayarak yaşla dolan gözlerimi Hamdiye sabitledim. "Gitti Hamdi." Hamdiye sarılarak alnımı omuzuna koydum. Poyraz'ın biraz önce durduğu yere bakışlarımı sabitlediğimde, "bana inanmadı. Gitti Hamdi. Bıraktı bizi! O da bıraktı bizi," dedim ağlamaya devam ederek.

Hamdi saçlarımı bir abi edasıyla okşayarak, "yok yenge sen yanlış anladın. Abim seni çok seviyor, bırakmaz ki. Mutlaka bir açıklaması vardır," dediğinde kafamı iki yana salladım. 

"Gitti," diyebildim sadece.

O gün orada Hamdi'nin kollarında ne kadar ağladığımı bilmiyordum. Ev yanmaktan kül olduğunda, benim içimdeki küllerde onunla birlikte savruldu gökyüzüne.

ATEŞ VE BUZWhere stories live. Discover now