Bölüm 64

1.2K 176 437
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Wattpad hesabımı takibe almak için @kitapkolik_46

Bölümü düzenlemedim. Yazım hataları olabilir. Kitap bitiğinde bölümler düzenlemeye alınacaktır.

Bölüm sınırı
Beğeni 200
Yorum 450

Bölüm geç geliyor diye şikayetler alıyorum ama okuyucu sayısı çok fazla olmasına rağmen bölümün sınırı geçilmiyor. Bir önceki bölümde yorum sınırı geçilmediği halde bu bölümü paylaşıyorum. Lütfen emeğe saygı...

Finale son 2 bölüm...

Keyifli okumalar dilerim💐

🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Geçmişi arkasında bırakamayan insanlar geleceğe sağlam adımlar atamazdı.

Bir noktada tıkanıp kalmak geleceğin  umutlarının katili olmaktı. Onca şey yaşadıktan sonra zordu. Ama zoru başarmakta büyük bir adımdı.

Büyük imparatorluklar kendiliğinden kurulmamıştı. En kanlı savaşların sonucunda, bir çok yıkımın ardından kurulmuştu.

Hayatta bir savaştı ve bedeli ağırdı. Yara almadan bir savaşı kazanmak ise imkansızdı.

Bu hayatta insanın en büyük imtihanları en yakınlarıydı. Zordu biliyorum. Aynı evde doğduğun, aynı tabaktan yemek yiyip, aynı bardaktan su içtiğin ve yeri geldiğinde aynı yatakları paylaştığın kardeşlerinin bu hayattaki en büyük acıların sebebi olmaları çok zordu.

Yaşanan hiçbir şey elbetteki unutulmazdı. Unutulması da imkansızdı.

Geçmişin izleri silinmezdi. Ama geçmişede bağlı yaşanmazdı.

"Anne..." titrek dudaklarımdan çıkan iki hece, tek kelime...

Annem karşımda göz yaşlarını akıtırken konuşmak zordu. Fakat bu konuşma ertelendikçe en çok ikimiz yıpranıyordu. Konuşulmadan geçen her gün bizden bir şeyler alıp götürüyordu.

Elim karnıma gittiğinden miniğimin hareketini hissetmem biraz daha rahatlamamı sağlamıştı. Gece gördüğüm kabus aklıma gelince boğazımda bir yumru oluştu. Ben gördüğüm kabusun etkisinden çıkamazken, karşımda oturan kadın bunu yıllardır yaşamıştı.

Karşımda oturan kadının dudakları kıpırdamasa da benimle aynı renk olan gözleri içindeki her şeyi haykırıyordu. Benim gözlerimle aynı olan siyah gözler yıllarca acıya ev sahipliği yapmıştı.

Benim doğumumla birlikte annemin yıldızları sönmüş... O günden sonra yaşamında kara bulutlu havalar ev sahipliği yapmış.

Derin bir nefes alıp konuşmaya hazırlandım. Zihnimdeki düşünceleri toparlamaya çalıştığımda annemin gözlerine gözlerimin sabitledim. İçimdeki ne anneme karşı ne de babama karşı bir suçlama yoktu. Onlarda birer kurbandı.

Ben yalan bir hayatın içinde yaşarken onlarda soğuk toprak parçasına sarılmışlardı. Bu durum dahi insanın yüreğinin sıkışmasına yetiyordu.

"Seninle ilk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun?" Annem benim sesimi duymasıyla gözlerimi açık olan pencereden çekip bana baktı. O günü hatırladığını belirtecesine kafasını sallamakla yetindi.

Yasemin KokusuWhere stories live. Discover now