Bölüm 56

1.4K 172 379
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı unutmayın💐

Wattpad hesabı takibe almak için
@kitapkolik_46

Arkadaşlar kitaplarımla ilgili İnstagramda edit yapabilecek olan var mı? Bu konuda bana yardımcı olursanız sevinirim.

Bölüm sınırı
120 beğeni
450 yorum

Arkadaşlar hep aynı kişiler yorum yapıyor. Bir iki kelimede olsa herkesin yorumlarını bekliyorum. Sınır ne kadar çabuk dolarsa bölümde erken gelir. Emeğe saygı lütfen.

Bu bölüme kadar okuyup geçmiş bölümlerde beğeni yapmayanlar o bölümlere dönüp beğenilerini yapabilir mi? Teşekkür ederim 💐

Keyifli okumalar dilerim💐

🌿🌿🌿🌿🌿

Umut hep vardı...

Her yeni günde, her doğan güneşte, her parlayan ay da umut hep vardı.

Bazen bir bilinmezlik içinde kaybolup giderken yaşadığımız hiçbir şeye inanamıyorduk.

İnsanoğlunun en iyi yaptığı unutmakken, bazı anlarda unutulmaz oluyordu.

Her insanın hayattan bir parçada olsa beklentisi vardır. Benim istediğim sadece huzurdu.

İnsanın mutlu ve huzurlu olması için küçücük şeyler yeterliydi.

Bugün kocamla aynı tabaktan kahvaltı yapmak benim için büyük bir mutluluktu. Ağız tadıyla yenen bir lokmanın bile kıymeti vardı bende.

Sevdiğim insanlarla paylaştığım zamanlar benim için değerliydi. Dünkü yaşadığım olumsuzluğa rağmen, bu sabah kendimi biraz toparlamaya çalıştım. Bazı şeyleri daha fazla uzatmak kocama haksızlıkmış gibi hissediyorum. Ben hep böyleydim. Canım yansada kendimden önce çevremdekileri düşünürdüm.

Ömer'le evlendiğimden bu yana hep bir kaosun içindeydik. Baş başa kaldığımız  zamanların kıymetini bilip, daha iyi değerlendirmek istiyordum.

Ömer'in büyük eli benim elimi kavradığında her zamanki gibi elim kocamın elinin içinde kaybolmuştu. Fakat onun elinin sıcaklığını elimde hissetmek ilk günkü gibi beni heyecanlandırıyordu. Kalbimin çarpıntısını hissedebiliyordum. Diğer elimide karnıma koyduğumda oğlumun hareketini hissetmek istemiştim ama beyefendi sabahtan beri kıpırdamamıştı. Bugün çok sakindi.

Ömer'in siyah lüks arabasının yanına geldiğimizde bahçe kapısının ordan gelen sesi ikimizde duymuştuk. Uzun zamandır duymadığımız bu ses benim gerilmeme sebep olmuştu.

"Oğlum....!"

Ömer, bahçenin büyük kapısından tarafa döndüğünde kara kaşlarını çatmıştı. Bakışlarındaki öfke alev olup etrafımızı sarmıştı. Elim halen Ömer'in elinin içindeydi. Elimdeki Ömer'in elinin baskısı artmıştı. Bunun farkında olduğunu düşünmüyordum. Yanımdaki heybetli bedenin gerildiğini hissedebiliyordum.

Boştaki elimle Ömer'in kaslı kolunu tuttuğumda bana dönmesini bekledim ama sevdiğim okyanus maviliklerini benim gece karalarımla buluşturmadı.

Kuruyan dudaklarımı yaladığımda ne yapacağımı bilemez haldeydim. Ömer'in elimdeki elinin baskısı azaldığında elini gevşettiğini fark ettim. Daha sonra kolunu diğer elimden kurtarmak ister gibi bana döndü ama gözlerini gözlerime değdirmeden dişlerinin arasından resmen tısladı. Artık kocamı tanıyordum. Öfkelendiği zaman gözü hiçbir şey görmüyordu. Ateş olup çevresini yakmaktan geri kalmıyordu.

Yasemin KokusuTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang