Bölüm 26

1.9K 164 263
                                    


Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Kitap hakkında duyurulardan haberdar olmak istiyorsanız Wattpad hesabımı takibe alabilirsiniz.
kitapkolik_46

Bölüm sınırı
60 beğeni
200 yorum

Sınır dolduğunda yeni bölüm gelecek inşallah💐

Bölümü düzenlemedim. Yazım yanlışları olabilir. Kitap bittiğinde bölüm düzenlenmeye alınacaktır.💐

Keyifli okumalar dilerim 💐

🌿🌿🌿🌿🌿

Sevdiğin bir insanın toprağın altında olduğunu bilmek mi zor, yoksa toprağın üstünde olduğunu bilmek mi daha zor.?

"Ömer, Kerem çok kötü. Mezardaki bebek Mirza amcanın kızı değil..."

"Na... Nasıl.?"

Ömer'in soruyu sorarken sesi titremişti. Alper abi bir şeyler anlatıyordu ama duymuyordum. Böyle bir durumu kimse beklemiyordu. Ömer'den ayrılarak bir adım geriye gideceğim sırada Ömer buna müsade etmedi. Beni daha çok göğsüne bastırdı.

"Nerdesiniz.?"

Kerem Bey'in ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Mirza Bey, bunları duyduğunda daha kötü olacaktı.

Bir ömüre  kaç göz yaşı sığardı...

"Alper, Kerem'i al buraya getir." dediğinden Ömer bana bakıyordu. Gözleriyle benden müsade istediğini anlamıştım. Gözlerimle onay verdiğimde alnıma sıcacık bir öpücük bırakıp kokumu bir kez daha içine çekti.

"Tamam, bekliyorum Alper." deyip telefonu kapattığında Ömer'in de gözlerinde hüzün vardı.

"İnci Tanem...! Kusura bakma..." dediğinde elimle dudaklarını kapattım. Cümlesini tamamlamasına müsade etmedim. Parmaklarımı tek tek öptüğünde gözlerimin içinin parladığına emindim.

"Lütfen hayatım. Böyle bir şeyin kusuru olmaz. Ben üstümü değişip mutfağa ineyim. Kerem Bey ve Alper abi geldiğinde siz bizim katımıza çıkın. Yemeği buraya hazırlarım."

Ömer gözlerimin içine minnetle baktı. Tekrar iki kolunun arasına alıp sıkıca sarıldı. Gömleğinin üst iki düğmesi açıktı. Burnumu tenine sürtüp kokusunu içime çektim. Tenine minik bir öpücük bırakıp Ömer'den ayrıldığımda homurdanmaya başladı. Böyle durumlarda elinden şekeri alınmış huysuz çocuklar gibi oluyordu.

Üstümü değiştirip aşağı indiğimde evin yardımcısı Gülten abla akşam yemeğini yapmıştı. Bende yemeğin yanına bir kaç çeşit meze ve salata ekledim. Bir de limonlu kek çırpıp fırına attığımda her şey tamamdı. Mutfakta vakit geçirmeyi seviyordum ama pek vaktim olmuyordu.

"Gülten abla ben üst kata çıkıyorum. Her şey hazır. Sadece fırındaki kek'e bakman yeterli." dediğimde gülümseyerek cevap verdi.

"Tamam kızım."

"Beyler'e bizim kata hazırlayacağım yemeği biz de aşağıda yeriz." dediğimde kafasını sallamıştı.

Mutfaktan çıktığımda kapının zil sesini duymamla adımları o tarafa yönlendirdiğimde Ömer de aşağı inmişti. Birlikte kapıyı açtığımızda kapıda iki kişi görmeyi beklerken üç kişi görmüştük.

Kerem Bey, Alper abi ve Rana...

Kerem Bey'in gözleri kıpkırmızıydı. Kapının önünde çekildiğimizde içeri geçtiler. Herkese hoşgeldin dedikten sonra Ömer misafirlerimizi üst kata yönlerdi. Rana buna şaşırmış olacak ki yanıma yaklaşıp merak ettiği soruyu sordu.

Yasemin KokusuWhere stories live. Discover now