Bölüm 58

1.4K 176 501
                                    

Bwğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Kitap hakkındaki duyurular ve alıntılar için wattpad hesabımı takibe almayı unutmayın.

Bölümü düzenlemedim. Yazım hataları olabilir. Kitap bitiğinde bölüm düzenlemeye alınacaktır.

Bölüm sınırı
130 beğeni
450 yorum

Bir önceki bölümde yorum sınırı geçilmedi. Bu bölümü diğer okuyucularımın hakkına girmemek için paylaşıyorum. Lütfen sınırlara dikkat edelim. Sınır ne kadar çabuk dolarsa yeni bölüm o kadar çabuk gelir. Emeğe saygı bekliyorum.

Keyifli okumalar💐

🌿🌿🌿🌿🌿

ELVİN'DEN

Akıp giden zaman mıydı yoksa hayat mıydı bilmiyorum.

Yüreğimin ortasındaki sızı bir türlü dinmek bilmezken, her yeni bir gün hızla elveda diyordu.

Akşamın alaca karanlığında pencerenin önünde durmuş yağan yaz yağmurunu izliyordum. Burnuma gelen ıslak toprak kokusu ve çam ağaçlarının kokusu bir nebzede olsa beni rahatlatıyordu.

Sessizlik oruçu tutuyordum. Sol yanımın sahibi adam sessizlik oruçuma eşlik etmekten geri kalmıyordu. Okyanus mavisi gözlerindeki kırgınlığı görüyordum ama o benim yüreğimdeki kırgınlıkları göremiyordu.

O sabah ona haber vermeden Betül anneme gittiğim için kızgındı. Üstüne bir de saatlerce beni arayınca kırgınlığı eklemişti.

Üç gündür dağ evindeydik. Burayı seviyordum. Ömer, iki gündür sabah erkenden evden çıkıp akşam geliyordu. İşlerinin biriktiğini uzaktan idare edemeyeceğini biliyordum.

Betül annemin evinde sabah gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift okyanus mavisi gözlerle karşılaştım. Gece ne zaman gelmişti, ben onun göğsüne nasıl yatmıştım bilmiyorum. Hamilelikten dolayı uykularım bazen ağır oluyordu.

Benim gözlerimi açmamla Ömer'in gözlerinde bir nebze rahatlama gördüm. Daha sonra aniden yataktan çıkmıştı. Bu hareketine anlam verememiştim.

"Hazırlan gidiyoruz. Seni aşağıda arabada bekliyorum." deyip başka bir şey demeden odadan çıkmıştı. Ses tonu ne yumuşak ne de çok sertti. Onun odadan çıkmasıyla soğuk rüzgarların odaya akın etmişti.

Betül annem evden çıkmadan dün Ömer'in beni ne kadar merak ettiğini ve çok aradığını anlatmıştı. Üç gün önce sessizliği kendimize yoldaş ederek dağ evine gelmiştik.

Ardımızda bıraktığımız günlerde değişen bir şey olmamıştı. Ömer sabah erken kalkıp iki saatlik yolu göze alıp işe gidiyordu. Akşam biraz geç gelsede aynı yolu geri dönüyordu. Onun için buradan işe gidip gelmenin zor olduğunun farkındaydım.

Ömer bana o gün neden haber vermeden gittiğime dair soru sormamıştı. Amaçı benim anlatmamı bekliyordu. Bir kere neden diye sorsun istiyordum. Çocukluğumdan bu yana yaptığım, yapmadığım ne varsa kimse bana neden diye sormamıştı.

Herkes hayata kendi penceresinin renklerinden bakıyordu.

Bazen düşünüyorum da anlaşılmak bu kadar zor mu diye ama sonra bu düşüncenden vazgeçiyorum. Herkes hayat yolunu aynı yoldan yürümüyordu.

Yasemin KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin