Bölüm 20

2.4K 168 161
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Uzun bir bölüm yazdım. Parmaklarımı hissetmiyorum.

Bölüm sınırı
55 beğeni
140 yorum

Sınır dolduğun bir sonraki bölüm gelecek inşallah 💐

Kitap hakkında duyurulardan haberdar olmak için wattpad hesabımı takibe alabilirsiniz.

Bölümü düzenlemedim. Yazım yanlışları olabilir. Kitap bitiğinde bütün bölümler düzenlemeye alınacaktır.

Keyifli okumalar dilerim💐

🌿🌿🌿

Ömer Pehlivan'dan

Nasip...

Ne kadar hesap edersen et, hesapta olan değil nasipte olan seni bulur.

Sabır kimdeyse nasibini alacak olan da odur.

Şirketten  çıkmak için hazırlanıyordum. Bugünlerde çok yoğun geçiyordu. İhale hazırlığı, projeyi tamamlama derken tabiri caizse başımızı kaşıyacak vaktimiz olmuyordu. Ama kafamı meşgul eden bir konu daha vardı.

Bir çift siyah inciler...

Bu zamana kadar hiç bir kız bu kadar kafamı meşgul etmemişti. Toplantıdaki hali aklıma gelince yüzümde bir tebessüm oluşuyordu. Ne istediğini bilen biriydi. Her karşılamamızda benimle mecbur kalmadıkça göz göze gelmiyordu. Sadece benimle değil çevresindeki bütün erkeklerle mesafesini koruyordu. Hali, tavrı netti. Çizgisini hiç bozmuyordu.

Çevremde çoğu kadın benimle konuşmak için fırsat yaratırken Elvin elinden geldiği kadar sınırını koruyordu. Bu da beni ona daha çekiyordu.

Tam bir inci tanesiydi...

Yüreğimi inci tanesinin yüreğine mühürlemiştim...

Siyah inci dünyada nadir bulunurdu. Bu inci nadir bulunduğu için çok değerli...

Olumsuz duyguları ortadan kaldırıcı etkileri vardır. İnsanlara taşı kullanan kişiye karşı bir sempati duymalarını sağlar. Ayrıca şans ve talih taşı olduğu söylenmektedir. Sezgilerin kuvvetlenmesini sağlar.

Bembeyaz tende gördüğüm bir çift siyah incide ilk gördüğüm günden beri tutuklu kalmıştım.

Düşüncelerimin arasından sıyrılıp telefonumu ve arabanın anahtarını alıp şirketten çıktım. Arabama tam binecekken arkamdan biri adımı seslendi.

"Ömer...!"

Arkama dönüp baktığımda gördüğüm kişiyle şaşırmıştım. Bu kadının burda ne işi vardı.
Adımlarını hızlı hızlı atarak bana doğru geliyordu.

"Merhaba Ömer." adımlarını tam önümde durdurup konuştu. Sarı saçlarını arkaya atıp yüzündeki bir ton boyayla gözlerimin içine bakıyordu. Derin bir soluk aldım. İçimden sabır çekiyordum. Bir insan kovulduğu yere neden gelirdi.

"Neden buradasın.?" diye sorduğumda baştan aşağı beni süzüp iç çekti.

"Senin için geldim." dediğinde kaşlarımı çatmıştım.

"Sibel hanım...!!! Siz burdan kovuldunuz. Hangi yüzle geldiniz.?" dediğimde yüzündeki umut yavaş yavaş solmuştu.

"Ömer...! Sen beni hiç dinlemeden kovdun. Kendini bilmez insanlar yüzünden sadece beni yargıladın." dediğinde çok şaşırmıştım. Yaptığı hatanın bile farkında değildi. Kerem haklıydı galiba bu kadın kolay kolay yakamdan düşmeyecek.

Yasemin KokusuWhere stories live. Discover now