"Ablanın yaşamı bize uygun değildi. Belasını de peşinden getirecekti. Bu yüzden gitmesini istedim. Sizin gitmenizi hiç istemedim, torunum."

"Ablamı kovmanın bize ne yaptığını biliyor musun, anneanne?" Boncuk anneanneme tısladıktan sonra ablamın kucağından atladı. Kapıyı aralayarak çıkmasına izin verdim. Anlaşılan burada olmak istemeyen ve kesinlikle anneannemin de burada olmasını istemeyen tek kişi ben değildim. "Yaptığın şeyin kardeşime ne yaptığını biliyor musun?" Kulaklarıma dolan soruyla kaskatı kesilerek Boncuk'a baktım. Ne yapıyordu? "O evden gitmemizin Zehraya ne yaptığını biliyor musun, anneanne?"

Anneannemin bana dönen bakışlarını umursamadan "Yapma," diye fısıldadım. O gün yaşananları sadece biz biliyorduk ve öyle kalmasını tercih ederdim. Henüz Serdara bile anlatmadıklarım varken hayatımızı mahveden kadının öğrenmesini istemiyordum. "Abla, yapma."

"Senin evin bize hiç yuva olmadı, anneanne. Ablamı o eve sığdıramadın ya, o gün bizi kaybettin."

"Burada mı kalacaksın yani? Kardeşinin ne yaptığının farkında değil misin? Burada çalışmıyor. Herifin birini bulmuş, annenle ablan gibi..."

"Sakın." Kelime aynı olsa da bu kez konuşan ben değildim. Daha öfkeli çıkan sesin sahibi Boncuktu. "Sakın kardeşime dil uzatma, anneanne. Zehra ne yaparsa yapsın benim en değerlim ve öyle kalmaya da devam edecek. O yüzden daha fazla kardeşimin canını sıkma ve git buradan."

✂️

Belime sarılan kollarla gülümseyerek başımı arkamda duran adamın omzuna yasladım. Dudaklarını boynuma bastırdı. "Gülümser hanım gitmiş." Sorusunu başımı sallayarak onaylayınca omzuma küçük bir öpücük bıraktı. Karıştırdığım salatayı bırakıp tamamen ona yaslandım. "Kendi isteğiyle mi gitti?"

"Boncuk kovdu."

"Ne?"

Şaşkın sesine gülerek arkamı döndüm. Takım elbisesinin ceketini çıkarmıştı. Kollarını kıvırdığı beyaz gömleği ve kusursuz şekilde taranmış saçlarıyla çok güzel görünüyordu. "Konuşmak istedi. Konuştular, en sonunda da Boncuk gitmesini söyledi." Ablamın iyileşmesinin asıl nedeni karşımdaki adamdı. Serdar sadece bana karşı değil, Boncuk'a karşı da çok iyiydi. İlk günden beri iyileşmesi, daha az zarar görmesi için çabalıyordu. "Kardeşimin canını sıkma ve git buradan. Tam olarak bunu söyledi, Serdar."

"Yavrum, ağlama artık." Elinin tersiyle yanaklarımı okşayana kadar ağladığımın farkında değildim. Üzüntüden değildi, saatlerdir Boncuk'un söylediklerini düşünüyor ve mutluluktan kalbim patlayacakmış gibi hissediyordum. Yıllarca dayak yedikten sonra Boncuk tarafından savunulmak Emine ablam öldüğünden beri ilk kez küçük kardeş gibi hissetmeme neden olmuştu. "Hazırlan. Dışarı çıkıyoruz."

"Nereye?"

"Sürpriz."

✂️

"Konsere mi geldik?"

VIP bileti olanlar için ayrılan kapıdan geçerken şaşkınlıkla etrafıma baktım. Serdarla dışarı çıkarken konser gitmeyi düşündüğüm son yer bile değildi. Hem daha önce konsere gitmediğimden hem de Serdarın işinden dolayı aklıma gelmemişti.

"Casusum bana bu grubun şarkılarını dinlediğini söyledi."

Gözlerimi kısarak "Casusunun adının baş harfi A mı?" diye sordum. Göz kırpıp biletleri bana uzatınca kimin konserine geldiğimizi gördüm. Dolu Kadehi Ters Tut. Günümü şarkı dinleyerek geçiren biri değildim ama ne zaman buna ihtiyacım olsa onların şarkılarını dinliyordum. Akşın da bunu dayısına yetiştirmişti. İlk kez konsere bu yaşımda geldiğim gerçeğini yok sayarak Serdarı yanağından öptüm. "Teşekkür ederim."

Affet [+18]Where stories live. Discover now