05** *** ** **: Bir daha o mekanın sahnesinde seni görürsem eğer bu günkü gibi olmaz.
05** *** ** **: İnat edersen andım olsun Melodi, sana zarar bütün mekanların zararı olurum.
Melodi: Yavaş, kimsin ve benimle böyle konuşma cüretini nereden buluyor...
"... iyi yolculuklar dileriz." Yapılan anonsun ardından kemerlerimizi takmış kalkışa hazır bekliyorduk.
İçimde ilk defa uçağa binmenin verdiği korku vardı. İster istemez aklımdan geçen senaryolar her an beni canımdan edecek kadar korkunçtu. Eğer hala hasarlı bir kalbe sahip olsaydım eminim sonum şuan gelirdi.
Sarsıntıyı hissettiğim an yanımdaki ele sıkı sıkı sarıldım. "Korkma güzelim." Elini elime kapattığında kolan sarılıp daha da yanaştım. Sanki gökyüzünden yere çakılan uçağa derman olabilecekmiş gibi güven istedim.
"İlk defa biniyorum ve yükseklik korkum var ne bekliyorsun?" Pencereden gördüğüm yükselmeyle daha çok korkup gözlerimi kapattım. "Allahım sen beni affet. Ayy öleceğim şimdi şurada."
"Hişşş bir şey olmayacak, birazdan alışacaksın."
"Neden izin vermediklerini şimdi anladım. İkinci kalp krizi geçirmeme az kaldı."
"Tövbe de kızım o nasıl laf. Aç bakalım gözlerini." Sıkı sıkı yumduğum gözlerimle başımı olumsuz anlamda salladım. "Melodi sekiz saat gözü kapalı gidemezsin değil mi sevgilim?" Gayet gidebilirdim. Tercihen şuan bayılıp orada ayılmalıydım.
"İyi böyle. Hem belki uyurum, uyanırım orada olurum." Sabah kalkıp evden çıktığımız için gram uykum yoktu. "Ninni söyle bana bir şey yap uyumam lazım."
"Şimdi sana paniklememen için sakinleştirici verebilirim. Abimde senin gibi korktuğu için yanımda taşımıştım." Gözümün tekini açtığımda elinde küçük bir hap olduğunu gördüm.
"İşe yarar mı?"
"Tabii ki de." Su açıp elime verdiğinde hapı şüphesiz yuttum. Bir süre etki etmesini beklediğimde içime gerçekten sakinlik dolmuştu. "Daha iyi misin?"
"Çok daha iyiyim." Yine de sarıldığım kolunu bırakmadan olduğum yere başımı koydum. "Yine bana iyi geliyorsun."
"Senin bana yirmi dört yıldır iyi geldiğin gibi." Burada da romantik olmazsın be adam. Yine de sözlerine yanağına öpücük bırakarak tepki verdim.
Uçağın ilk saatlerini geride bırakırken ablamın sağ tarafımda uyuduğunu fark ettim. Dizlerini kendine çektim, bedenini Gürkan abiye yaslamış uyuyordu. Gürkan abi bir yandan onun saçlarını severken bir yandan önündeki kitabı okuyordu.
İkisinin balayına konmamış gibi bizde film açmış yolun tadını çıkarıyorduk. İlaç gerçekten işe yaramış olmalı ki benimde uykum fazlaca gelmişti. Filmi sonuna kadar izlemek için dayandım.
"Adam aşırı salak." Filmin başından beri adama söven sevgilim içinse film pek iç açıcı değildi.
"Neden adama sövüp duruyorsun Cihan. Rahat bırak adamı."
"Kadına iyi davranmıyor. Her an gidecekmiş gibi davranıp bağlamaya çalışıyor. Manipülatif hareketleri var." Adam başından beri vur kaç taktiği uygulayıp dediği gibi kadınla oynuyordu. Klasik romantik komedi esprileri olduğu için ben alışkındım.
"Filmin sonunda köpek olacak o sevgilim merak etme."
"Baştan beri iyi davransa kadın zaten onunla olacak." Öpüşme sahnesini izlerken sözlerine devam etti. "Şimdide dayanamadım öptüm derse tablete kafa atarım."
Uzanıp dudaklarına dudaklarımı bastırıp öptüğümde sesini taklit ettim. "Dayanamadım öptüm."
"Sen öp güzelim. Her zaman açığım sana ben." Uzanıp oda beni öptüğünde adamın tam tahmin ettiği gibi sözleri kulaklarımıza doldu.
Ben gülme krizine girerken Cihan söve söve filmi kapatmıştı. Başka bir aşk filmi izlemeye başlamıştık. Bu sefer sonuna kadar izleyebilmiştik.
Benim gibi şarkıcı bir kadının zor şartlarla hayata tutunmasını anlatıyordu. Aynı onun gibi zor durumda olan adamla karşılaşıp önce hayatlarını düzeltip sonra da aşık olmasını anlatıyordu. Sadece benzerliğimiz mesleğimiz ve hastalığa sahip olmamızdı.
Tabii birde aşık olup bambaşka dünyaya, bir adamla açılmamız...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dora & Gürkan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
