LIX

472 22 0
                                    

"İki çift söz, iki çift göz."

❉⊱•═•⊰❉⊱•═•⊰❉⊱•═•⊰❉

"...Çiftliğin sahibi yaşlı kadın onu doyurdu Ateşin yanında uyumasına izin verdi Fakat yavru ördek bir göl bulabilme umuduyla oradan da uzaklaştı. Günlerce bir göl bulabilmek için rasgele yoluna devam etti Sonunda bir göl kıyısına ulaştı Bu arada yalnız başına yaşamayı öğreniyordu Bu göl kıyısında yavru ördek gün geçtikçe büyüyordu. Kendisi farkında olmadan görüntüsü değişiyordu Geçen kuğuları gördükçe onların asil duruşları ve güzel görünüşlerinden dolayı iç çekiyordu. İlkbaharda bir kuğu sürüsü gölün kıyısına yuva yapmaya geldi Çirkin ördek yavrusuyla tanışmak için yaklaştılar. Fakat kendisini bu zarif kuşlarla arkadaşlık etmek için çok çirkin ve kaba buluyordu. Birden bire suda aksini gördü O da ne!... Kendisini güzel bir kuğuya dönüşmüş olduğunu fark etti Kuğu sürüsüne katıldı ve ömür boyu mutlu oldu." Kulağıma çalınan sesin sahibi en hikaye kadar tanıdıktı.

Göğsümde hissettiğim ağrıyla uyanmıştım ama kendimde gözlerimi açacak gücü bulamıyordum. "Ben sana hikayeler anlattıkça daha çok mu uyuyacaksın güzelim. Gözlerine bakmaya ihtiyacım var." Elimin üstünde hissettiğim dudaklarla, diğer elimdeki serumun sızısı kendini belli etti.

"Gece oldu ve hala uyuyorsun. İyi olduğunu biliyorum ama bunu sesinle duymam lazım." Demek ki ameliyat güzel geçmişti. Hala nefes aldığıma göre ölmemiştim. Ne saçmalıyorsun Melodi uyansana kızım. "Saat 04.23 bu günün sensiz doğmasını istemiyorum. Ben sensiz doğan günlere doydum Melodi, artık istemiyorum."

Saçlarımda hissettiğim uzun ince ellerle uykum daha çok geliyordu. Uyanmamı istiyorsa bir an önce beni kedi yavrusu gibi sevmeyi bırakmalıydı. "Bana evlenme teklifi edip öylece uyuman haksızlık. Cevabımı bekleseydin bari." Nee? Evlenme teklifi derken?

Uzun bir sessizlik etrafı sardığında merak ettiğim sorunun cevabını almak için kendimi toparlamaya çalıştım. Önce elimi ellerinin arasına almış adama sessiz seslenmek için parmak uçlarımı oynattım. Yüzümü seven eli o an durmuştu.

Daha fazla bekletmeden gözlerimi açtığımda sanki koca bir yağmur damlası gözlerimin önüne düşmüş gibi bulanık bir görüyordum. "Mel?" Ağzımı açmaya çalıştığımda kuruluk canımı yakmıştı.

Sahra çölüne dönmüş boğazım çatlayacak gibiydi. "Su." Yatağın yanına çektiğini düşündüğüm sandalyeden hızla kalkıp komodinin üstündeki suyu aldı. Başımdan destek vererek iki damlanın ağzımı ıslatmasını sağladı.

"Günaydın sevgilim." Alnıma dudaklarını bastırdığında onu hissetmenin verdiği hisle gözlerimi yumdum. "İyi misin?"

"Çok iyiyim." Ağrılarımı söylemem gereken kişi doktordu. Işıl ışıl gözlerle bana bakarken bakışlarını kırmak istemedim. "Seni daha sağlıklı sevebilirim artık."

"Sağlıklı olsun o kalbin, beni sevmesen de olur." Bu düşünce onu bozmuş gibi yüzünü buruşturdu. "Tabii sevsen daha iyi olur."

"Seviyorum zaten aşkım." Yakınlığının verdiği destekle uzanıp dudaklarını öptüm. "Uyumadın mı hiç?"

"Uyur muyum hiç? İyi olduğunu duymadan zehir olur bana uyku." Gözüm karşı duvarımdaki saate takıldığında saatin beşi on geçtiğini gördüm. "Doktoru çağırmamı ister misin?" Başımı olumlu anlamda salladığımda yanımdaki tuşa basıp yerine geçti.

Bedeni benden ayrıldığında üşüdüğümü hissettim. Üstümde herhangi bir şey yoktu. Sadece beyaz örtü göğüslerimin üstüne gelecek şekilde serilmişti. Zaten sol tarafımı kaplayan sargılardan herhangi bir çekingenlik hissetmedim. Sağ göğsümde olduğu gibi ortada olması için örtünün çekilmesi lazımdı.

İçeri hemşire geldiğinde nöbetçi doktoru çağırarak beni kısa bir test sürecine sokmuşlardı. Her şey güzel ilerlediğinde ağrı kesicimi almış ve yeniden yatmıştım. Dinen ağrılarımla daha da iyiydim.

Bütün testler sırasında usluca beni bekleyen Cihana döndüğümde yüzündeki yorgunluğu hissettim. "Yanıma gel sevgilim." Yaslandığı duvardan ayrılıp yanıma gelmişti. "Uzanalım mı?"

Bedenim yatakta çok fazla yer kaplamıyordu. Zaten yatak olması gerekenden biraz daha büyüktü. "Uyu sen bebeğim. Ben yanındayım."

"Seninle uyumak istiyorum." Kalp atışlarımı gösteren cihaza daha da yaklaştığımda cihazların olmadığı yeri boş bıraktım. "Seni hissetmek istiyorum. Biraz dinlenirsin hem."

Biraz düşünüp saçlarını karıştırdığında karar vermiş gibi sağ tarafıma geçti. "Canını yakarsam haber edeceksin ama." Başımı salladığımda ayakkabısını çıkarıp yanıma uzandı.

Üstünde siyah kısa kollu tişört, altında siyah eşofman altı vardı. Ben ameliyata girdiğimde de üstünde aynı şeyler vardı. Rahat etmek için eşofmanlarla gelmiştik. Şimdi yatacağı için bu fikri aklım ettiğime sevindim.

"Gel bakalım yamacıma." Atladığı ihtimalle göğsüne serildiğimde çıplak üstümü hissetmiş olmalı ki kasıldı. Aslında ilk uyandığım kadar soyunuk değildim. Hemşire sporcu büstiyeri gibi ama vücudumu sarmayan sıfır kollu iç çamaşırını üstüme geçirmişti.

"Korkma çırılçıplak değilim."

"Korktuğum, canını yakma ihtimalim. Yoksa bu haldeyken üstünde olup olmayan şeyleri düşünecek değilim." Kolunu belime sarıp göğsündeki yerimi sabitledi. Başım boyun girintisine düşündüğümde sözlerine kulağıma fısıldayarak devam etti. "Tabii bu daha sonra düşünmeyeceğim anlamına gelmiyor."

Sert tutmaya çalıştığı sesine güldüm. "Düşünceleri aklına sokmak için daha uygun zamanı bekleyeceğime emin olabilirsin." Durmadan beni öpmeye başladığında takip edemiyordum. Dudakları, yanaklarıma, alnıma, göz kapaklarıma, burnuma bazense dudaklarıma durmadan değerken altında uyuşmuş gibiydim.

"Sen hep böyle uyuyacak mısın?"

"Sende uyu diye yatağıma çağırdım. Şimdi sus ve uyu, adam." Aklıma uyurken bana söylediği sözler gelmişti. Sahi benim sormam gereken sorular vardı. "Ben uyurken ne saçmalıyordun? Evlilik falan."

"Saçmalamak mı? Bana evlenme teklifi eden sendin. Hem de bağıra bağıra iki kez ettin." Aklımdan silinen hatıralara lanet ettim. Ee tabii hangi kafaya ettiğim de merak konusuydu. "Ve evet sevgilim seninle evlenirim. Sonsuza kadar kocan olurum. Evinin direği, çocukların babası olurum."

"Başka şansın varmış gibi." Gözlerimi kapatıp soru işaretlerimi def ederek uyku moduna geçtim.

"Nasıl ya itiraz yok mu?" 'I-ıh' namesi onu tatmin etmemiş olmalı ki devam etti. "Ama bu haksızlık. Ben seninle alay edecektim." 'hı-hı.' "Şimdi bizim evlilik teklifi hikayemiz. "Anneniz ameliyattan çıktı. Narkozlu haliyle bana bir kez daha aşık oldu ve evlilik teklifi etti." mi olacak?" hı-hııı.

Son duyduğum gülme sesiydi. Ardından yeniden uykuya daldım. 

 

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
UYUMSUZ MELODİ | TEXTİNGOù les histoires vivent. Découvrez maintenant