32

7 2 38
                                    

Bu yüzden omzuma gel ve gözyaşlarını kurula, anlamadığını söyle bana. Her şeyin yoluna gireceğini kulağına fısıldayacağım. 

Praskovya

Herkesin yaşamında bir dönüm noktası olmuştur. Bizim şimdiki bulunduğumuz yerde olmamızı sağlayan, önemli bir nokta. Benim hayatım ne kadar zorluklarla geçse de; Babam, Annem ve yaşadığım zorluklar sayesinde ben buradaydım. Yeğlerdim ki bunların hiçbiri yaşanmasaydı, ama başa gelen çekilir mantığıyla yaşamıma devam etmiştim. Güçlenmiş ve hükmetmiştim.

Babam öldüğünde çok küçüktüm. Nasıl bir his olduğunu bile tecrübe edememiştim. Neler yaşanıyor anlayamıyordum ama çok kötü hissettiğim gerçeği göz ardı edilemezdi.

Gerçeği öğrendiğimde ne hissedeceğimi bilemedim. Gerçekten "Ne hissedeceğimi bilemiyorum." durumlarının en doğrusuydu. Babam hala yaşıyordu. İçimde bir karışıklık ve şaşkınlık hissetmiştim, ama aynı zamanda bir sevinç dalgası da beni kaplamıştı. Hem sevinçli hem de kızgın hissediyordum. Sevdiğim birinin hala benimle olduğunu bilmek güzeldi, ama neden bana bu kadar uzun süre gerçeği sakladığını sorgulamaktan da kendimi alamıyordum. Bu duygusal yolculukta, hayatımın nasıl bir yön alacağını yeniden düşünmek zorunda kaldım.

Hayat her geçen gün karşıma çok farklı şeyler çıkartıyordu ve beklemediğim şeylere karşı gardım düşük kalıyordu. Eski ben olmak istedikçe hayat bana darbelerinden bir tanesini daha vuruyordu. "Artık güçlü olacağım. Ben güçlü bir kadınım." dedikçe her gün daha kötüsünü yaşamak beni zor duruma sokuyordu.

Ama tek bildiğim şey ise, güçlü bir kadın olduğum ve bu durumun kötü yanları yerine iyi yanlarını hedef alacağımdı.

Odamın kapısını açtım ve yukarı kata doğru adımladım. En üst katın balkonuna çıktığımda Ay'a doğru baktım. Dışarıdan gelen cırcır böceklerinin sesi kulağıma doldu ve soğuk hava tenime işledi.

Uyuyamıyordum, uyku asla tutmuyordu. Evdeki çoğu kişi de benim gibiydi ama bir yerden sonra uyumuşlardı.

Önümdeki demirliğe dayandım ve ağırlığımı verdim.

"İyi misin?"

Arkamdan gelen sese pek şaşırmadığım için gözlerimi yumdum ve yanıtladım.

"İyiyim."

Gerçekten doğruyu söylemediğimi biliyordu. Styles beni, benim kadar tanıyordu. Ama yine de ses çıkartmadı ve yanıma gelip dirseklerini demirliğe koydu.

"Hasta olacaksın, hava soğuk ve üstün incecik."

Ona doğru döndüğüme, zaten yüzümü inceleyen yüzüne baktım. Hafiften sırtım.

"Ne o? Çıkartıp omuzuma bırakacağın ceketin yok mu? Hiç centilmen değilsin Styles."

Hafiften sırıtıp önüne döndü,

"Maalesef. Ama istersen bluzümü çıkartayım ha? Gönlünü böyle alabileceksem, Hemen."

Gözlerimi devirip güldüm. Kolunu omuzuma attığında gerçekten huzurlu hissetmek istiyordum. Ve onun belime indirdiği kolu gerekeni sağlıyordu. Dayanamayıp başımı yavaşça omuzuna yasladım ve gözlerimi dinlendirdim.

"Ne yapacağımı bilmiyorum, Styles. Babamın nerede olduğunu bile bilmiyorum daha."

Anlıma bir öpücük kondurdu ve beni kendisine daha çok çekti. Dolan gözlerim yüzünden etraf bulanıklaşmıştı.

''Sana düşünme diyemem ama düşünmeni engellemek için bir şeyler yapabilirim.''

Ona döndüm.

''Ne mesela?''

Güldü.

''Ben de bilmiyorum.''

Gülümsedim ve önüme döndüm. 

''Aklım almıyor...''

Tutuşunu daha da sıkılaştırdı ve derin bir nefes verdi. Kelimeler sanki benden bilinçsiz bir şekilde dudaklarımdan dökülüyordu.

''Bunca yıl boşa mı gitti? Güvenebileceğim tüm dallar neden kopuyor?''

Son cümlemde ondan da bahsettiğimi biliyordu. Gecenin sessizliğindeki nefes sesi kesikleşmişti. Devam ettim.

''Anlam çıkartamıyorum. Madem yaşıyor, niye bana ulaşmadı? Yıllarca süründüm ben. Neden yapmadı?''

Styles kıpırdamadan konuştu, sanki bıraksa gidecekmişim gibi sıkı tutuyordu beni.

''Bu olayın bir açıklaması vardır. Bu kadar kolay olamaz. Kurcaladıkça kafayı yiyeceksin.''

Gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes verdim.

''Biliyorum, kolay değil. Biliyorum, olaylar aklının alamayacağı derecede karmaşık ama şu an düşünerek ne elde edeceksin? Veya kurcalamak sana ne kazandıracak?''

Derin bir nefes verip devam etti.

''Yapmak zorunda bırakıldığım her şeyden çok pişmanım. Ama şunu bil ki Praskovya, sen bu hayatta gördüğüm en güçlü insansın. Benim hayatımda görmediğim zorlukları sen bizzat yaşadın.''

Bakışlarım sessizce ona kaydı.

''Ve şimdi bu kadar acıyı geride bırakmış birisi olarak düşün. Evet bu yaşadığın hiç kolay bir şey değil, ama öncekilerinin yanında belki de hiçbir şey senin için.''

Sessizce yutkundum...

''Style-''

Sözümü kesti.

''Bir şey söylemek zorunda değilsin.''

''Svarogla ayarlıyoruz. İşleri hızlandırıyor. Bunları düşünme çünkü yarın hep beraber düşüneceğiz.''

Sözümü yuttum ve gözlerimi sakince kapadım. Kafamı, yasladığım omzundan kaldırmadan derin bir nefes verdim ve düşüncelerimi gecenin sessizliğine bıraktım.

____

UZUN ZAMAN SONRA YB ATIYORUM

(caktirmayin her bolum attigimda ayni seyi diyom JAHSOWBXOWBYKWHWKH)

ozur dilerim arkadaslar ama artik yolumuzu cizdim sorun yok yani.

YENI KURGU DA YAYIMLIYORUM, OKURSANIZ COK MAKBULE GECER <333

TESEKKUR EDERIIIM

656

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Governmently Show | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin