3

118 22 62
                                    

Ve polisler elinden geleni yapıyor,
baltayı yüzünden çıkarıp diyorlar ki,
"Bunu da Praskovya mı yapmış?"

__________

''Sadece sakin ol, Praskovya!''

''Sinirlerime hakim olamıyorum, Niall!''

Praskovya'nın adete bağırışıyla, yuvarlak masada oturan tüm öteleyiciler geriye yaslanmıştı.

Tıpkı Voldemort'un Ölüm Yiyicileri'nin, Büyü Bakanlığı'nın kontrolünü zorla ele geçirerek terör estirdiği günlerdeki gibi bir durumdalardı.

''Bu adam, her ne boksa, benim kim olduğumu demek ki bilmiyor. Daha önceki iktidarlara yaptığım gibi onu da dize getireceğim!''

Praskovya'nın sözünün arkasına; 40'lı yaşlarında olan, sarışın, yüzü artık yavaşça kırışmaya başlamış Erica atladı.

''Ama bu o kadar kolay değil Praskovya...''

Kısaca süren sessizlikte, herkes liderlerinin ne diyeceğini bekledi. Erica'nın böylece konuşması diğerlerini tedirgin etmişti, karşısındaki Praskovyaydı sonuçta.

''Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun, Erica? Senin yaşındaki kaç tane adamı ülkeden gönderdim ben. Kim olduğumu sana hatırlatmamı mı istiyorsun yoksa, ha?''

Erica, liderinin dediği şeyle beraber güçlüce yutkundu ve bakışlarını indirdi.

''Bende öyle düşünmüştüm.'' Dedi Praskovya.

''Praskovya?'' Louis masanın diğer ucundan en değer verdiği arkadaşlarından birisine, Vesnaya seslendi.

''Söyle Louis.'' Masadakiler ikilinin konuşmasına dikkat kesildi.

''Harry, yani Styles gerçekten de bizi aptal yerine koyuyorsa eğer,''

Praskovya dirseklerini masaya yasladı.

''Belki de gerçekten aptal rolü oynamalıyız? Kaleyi içten fethetmeliyiz. Truva taktiğini kullanmalıyız, Truva atı taktiğini!''

Bu sözler Praskovya'nın dikkatini oldukça çekmişti. İçlerinden iki acemi çocuk onlara anlamsızca bakarken Louis onlara hızlıca sesini yükseltti.

''Truva Atını bilmiyor musunuz?!''

Praskovya herkesi bilgi, tecrübe ve kültüre dayalı seçmişti. Bunları gözden kaçırmış olamazdı.

''İkinizde çıkın odadan. Bir daha gelmeyeceksiniz.''

Çocuklar topuklar adımlarla odadan ayrıldı. Louis sinirlice ayağa kalktı,

''Başka bilmeyen varsa şimdi beni iyi dinlesin!''

Louis anlatmaya başladı.

''Efsaneleşen hikayeye göre Troya şehri kralı Priamos'un oğlu Paris, Sparta Kralı Menelaus'un karısı Helen'e aşık olur ve Helen'in rızasıyla onu Troya'ya kaçırır. Bunun üzerine Kral Menelaus öfkeden çıldırır ve hem Helen'i hem de Troya şehrini almak için tüm Yunan devletlerini kendi safında toplayarak Troya'ya savaş açar.''

''M.Ö. 500 yıllarında meydana gelen bu savaş yaklaşık 10 yıl sürer. Akhalılar ve Troyalılar arasında geçen bu uzun savaş artık askerleri yormuştur. Zekası ve cesaretiyle ünlü Akhalıların komutanı Odysseus'un aklına savaşın seyrini değiştirecek kurnazca bir fikir gelir. Bu fikir, tahtadan devasa bir atın yapılmasıdır. Ve tarihimize adını Truva atı olarak kazıyacaktır.''

''Devasa tahta atın içine Odysseus ve en iyi askerler yerleşir. Atla birlikte Troya'nın kapısına kadar gelen Akhalılar sanki savaştan çekiliyormuş gibi görünerek tahta atı, başında bir askerle birlikte Troya kapısında bırakıp kaçarlar. Atın başında bırakılan Akhalı asker Truvalılara, Akhalı askerlerin savaştan çekildiğini, bu tahtadan dev atın ise onlara bir armağan olduğunu söyler.''

''Eğer bu atı kentinin içine alırlarsa tanrı Athena'nın Truvalıları ödüllendirip onları zenginleştireceğini söyler. Bu hikayelere inanan Truvalılar savaşı kazandıklarından iyice emin olurlar ve tahta atı Troya kentine alıp o gece zafer kutlamaları yaparak fıçılarca içki içip sarhoş olup sızarlar.''

''Sabaha karşı tahta at Truva atının içindeki Akhalı askerler ortaya çıkar ve şehrin kapılarını, kaçmış gibi yapıp saklanıp geri gelen diğer Akhalı askerlere açarlar. Troyalılar neye uğradığını şaşırırlar. Savaşmaya çalışırlar ama Akhalılar zinde ve planlı oldukları için Troyalıları alt ederler. Akhalı askerler şehri ele geçirip yakıp yıkarlar. Ordunun başındaki Kral Menelaus karısı Helen'i alıp Yunanistan'a geri döner. Efsaneye göre Helen ile Kral Menelaus hayatlarının sonuna kadar birlikte yaşadılar.''

Masada oturan öteleyiciler, onlara anlatılan plana karşılık şaşkınca gözlerini açtılar.

Praskovya, dostunun anlattığı fikirle beraber kendini yansıtan sinsilikle gülümsedi.

''Bu fikir oldukça hoşuma gitti, Louis.''

Louis ise aynı gülümsemeyi arkadaşına gönderdi. Praskovya tekrardan konuştu.

''Peki Truva Atımızın içine saklanacak piyonumuz kim olacak?''

Louis'nin gülümsemesi büyüdü ve cevap verdi.

''Sen.''

Praskovya dahil olarak masadaki herkes şaşkınlığını saklayamadı.

______

Neu

?????

krisslenmekten beynimin suyu akti imdo

bolumu umarim begenmissinizdir 😍😍😍 begenmediyseniz de si

bb

Governmently Show | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin