15

46 10 55
                                    

"Onunla yaşamın eğlenceliydi ama asıl dehşet daha yeni başlıyor. Benimle gel, göreceksin. Ben yeni doğan düşmanım."

Praskovya

"Hey, Fedrick."

Telefondan Fedrick'e seslendim.

"Oh, Günaydın Bayan Black. Nasılsınız?"

Styles, telefondan bana yağ çekmeye çalışan Fedrick'i duyunca gözlerin devirdi.

"İyiyim. Benden hayır kurumunun bağış kampanyasına katılmamı istemiştin. Ne zaman yapacağız? Kimler gelecek? Benim önemli bir iş için yurt dışına çıkmam gerekiyor. Bunu halletmemiz lazım. Ne yapacağız tam olarak? Ya da en iyisi ben yanına geleyim orada konuşalım."

Ard arda sorularımı sıralayınca Sytles bana gülerek baktı. Telefondaki Fedrick paniklemişti.

"Ah- Tamam, Bayan Black. Seve seve kabul ederim bu teklifinizi."

Bu sefer tekrardan Styles'la beraber gözlerimizi devirdik.

"Tamam. 15 dakikaya oradayım."

Telefonu kapattım ve arabaya bindim. Styles, şoför koltuğuna oturmuş arabayı sürmeye başlamıştı.

"Piç kurusu nasıl da yağ çekmeye çalışıyor, onun yerine utandım."

Dediği şeye güldüm.

"Bir şeyler düşündün mu, Vesna?"

Kafamı salladım.

"Hm,hmm. Fedrick'in yanına gittiğimde benden sonra geleceksin. İkimiz aynı anda gidersek anlayacaktır çünkü."

Gaza iyice yüklendi.

"O orosbu evladından acımı öyle bir çıkaracağım ki, her şeyin sorumlusu o. Onun yüzünden insanlar öldü."

Geriye yaslandım ve hiçbir şey demedim.

Fedrick'in evinin önüne geldiğimizde arabayı binanın altındaki otoparka soktuk ki indiğimde Styles ortalıkta gözükmesin. Arabadan indim ve etrafıma baktım, yaklaşık 3-5 dakika boyunca etrafı süzdükten sonra etrafta sadece bir kamera olduğunu fark ettim. Belimden silahımı çıkartıp kamerayı patlattıktan sonra kapıyı açıp Styles'a döndüm. Şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

"Artık çıkabilirsin."

Styles arabadan indi ve konuştu.

"Vay be, Ah-"

Dirseğimi koluna geçirdiğimde garip bakışlarla bana baktı. Yine konuşacakken onu susturdum.

"Ulan aptal mısın sen? Seni buraya gizli bir şekilde soktuk ve sen bağıra bağıra konuşuyorsun."

Kaşlarını çattı ve bana baktı. Kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

Sağdaki merdivene doğru yönelince Styles bana baktı ve kaşlarını çattı.

"Asansör var önümüzde, nereye gidiyorsun?"

Arkamı döndüm ve nefes aldım.

"Ben asansör sevmiyorum."

Styles kaşlarını kaldırdı ve güldü.

"Sen ona korkuyorum desene."

Kaşlarımı çattım ve ona doğru yürüdüm. Asansörü çağırdım ve gelince Styles kenara çekildi. Hızlıca içeriye göz atıp kamerayı siyah bir bezle kapattım. Sonrasında Styles içeriye geldi ve 8. kata basıp yukarı çıkmaya başladık.

Governmently Show | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin