|AÇIKLAMA| |TAMAMLANDI|
Ahlaksız bir yetişkin BL romanında ben, bir extra figüranın bedeninde yeniden doğdum ve genç saplantılı erkek başrolle tanıştım.
Yıllarca Hainley tarafından zorbalığa uğradıktan sonra Sislin, yetişkinliğinde daha karanlık b...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
94. Bölüm Cehennem Partisi (IV) ━━━━⊱⋆⊰━━━━
"Deli misin sen?"
Bir karga kadar siyah saçların altındaki ince gözler hafifçe kıvrıldı.
Kulak memesinden çıkan ve 'Requilus kabilesi'nin kanıtı olan tüyler kızıla dönüyordu.
Bu adamın oldukça, hayır, çok kızgın olduğunun kanıtıydı.
"Böyle saçma sapan şeyler yerine işe yarar bilgiler getirmelisin."
"...Utanıyorum."
"Efendimin sabrı neredeyse tükenmek üzere."
Gerard'ın teğmeni Avilus Theses, kısa süre önce Gerard'dan emir almış ve bu nedenle adamlarını serbest bırakmıştı.
"Veliaht Prens'in nereye gittiğini bulun. İnsan olduğu sürece iz bırakacaktır. Onu bulduğunuzdan emin olun."
Gerard sadece veliaht prensin değil, Grandük Hyacinth'in de izini sürmelerini emretti.
"Onları köpek gibi takip edin."
"......."
"Kaltak ortaya çıkana kadar."
Ancak, birkaç gün sonra, astları sadece hayal kırıklığını dile getirdi.
Önündeki adamın da tüyleri vardı ve aynı Requilus kabilesindendi. Sanki yüzü yokmuş gibi başını derin bir şekilde eğdi. (TL/N: Yüzünü göremeyecek kadar utanıyordu.)
"Özür dilerim. Ama Veliaht Prens bir insan değil. Gerçekten tek bir iz bile yoktu."
"...Veliaht Prens Fris İmparatorluğu'nda olmalı ama avuç içi büyüklüğündeki o toprak parçasında ondan tek bir iz bile yok, öyle mi?"
"Bu doğru."
Önündeki astı oldukça yetenekliydi.
Şimdiye kadar Avilus Theses istediği her şeyi bulmuştu.
-Ama bu sefer sadece aynı sözler tekrarlandı. Hayal kırıklığıyla.
"Peki ya Büyük Dük Sümbül?"
"...O izlerini silmek için büyü kullanan bir adam. Buna inanamıyorum... Ugh!"
Grrr, daha fazla dayanamayan Avilus onun kolunu sertçe kavradı.
Gözleri genişledi ve mavi-yeşil gözleri ortaya çıktı.
-Gözbebekleri dikey olarak uzundu.
O ürkütücü, sürüngene benzeyen gözler sanki onu canlı canlı yiyecekmiş gibi adama dik dik bakıyordu.
"Size söyledim, sabrı 'neredeyse' tükendi."
Astının gözleri titredi.
"Bunu aklımda tutacağım. Bir dahaki sefere, kesinlikle!"
