The Obsessive Male Leads Want to Eat Me Alive

25

25. Bölüm Uyanış (II)
Yanağımda kesinlikle bir baskı hissettim? Neden etrafta kimse yoktu?

"...Bu bir rüya mı?"

Ama yanağımdaki his rüya olamayacak kadar canlıydı.

"Peki, neredeyim ben?

Kafam karışmıştı çünkü etrafı duvarlarla çevrili bir mağaradaydım ve tam etrafıma bakarken bayılmadan önceki anılarım aniden içime doldu.

"Exórdîum!"

Ellerimle iki yanağımı kapattım ve bağırdım,

"Rüyadan uyanmadım mı?!"

Bu gerçekti. Bunu bir rüya olarak düşünürken, uyanma anında hissettiğim patlayıcı güç çok canlı bir şekilde aklıma geldi.

Hatta beni saran parlak beyaz ışığın anısı bile.

Küçük bir civcivi bile çağıramadığım için hüsrana uğramıştım. Seviye 5'te sonsuza dek örnek bir öğrenciydim! ...Ama gerçekten, ben bir Uyanmış mıyım?

Bu gerçekten, gerçekten...

"Çok havalı!"

Burnumu ovuşturdum ve güldüm.

"...Yine de biraz külfetli."

Çünkü asıl işimden emekli olduğumda, kırsal kesime gitmek ve geçimimi sağlamak için küçük bir fırın açmak istiyordum.

'Bir fırın sahibi canavarları toza dönüştürebilir mi?

Kendi tarzında, benzersiz bir fırın sahibi gibi görünüyordu.

'Belki iyi olur. '

Düşünüp başımı sallarken, mağaranın duvarına yazılmış bir mesaj gözüme çarptı.

Heinrich'in mesajı, güzel bir yazıyla, düz olmayan duvara büyük bir özenle yazılmıştı.

"Gidip dışarıdan lezzetli bir şeyler alacağım. Ablam rahatça uyurken.

    Seni seviyorum, abla. Bunu biliyorsun, değil mi?

    Ablanın nazik ve sevimli Heinri'sinden!

"Sevimli..."

Mutlu bir gülümsemeyle metni okurken, açık metnin yanında kıvrılan bir solucan gibi tuhaf bir yazı tipiyle yazılmış bir mesaj gözüme çarptı.

"Genç canavarla gittim. 」

"...Hmm."

İkisi de Heinrich tarafından yazılmış olmalı ama aradaki ruh hali farkı çok büyüktü.

Uyandıktan sonra yere yığıldığımda, çocuklar beni bu mağaraya getirmiş olmalıydı.

Mağaranın bir tarafında özenle yapılmış bir yatak görülüyordu.