Bölüm-34

20.2K 637 98
                                    

"Ne yapmak istersin güzelim?" diye sordu. Düşündüm. Canım ne yapmak istiyordu? Alışveriş! Bana her zaman iyi gelmiştir. Mağaza mağaza gezmek, Bir sürü farklı kıyafet deneyip içlerinde mükemmel görünmek her zaman bana iyi gelmiştir.

"Beni alışverişe götür." dedim Bora gülümsedi.

"Gidelim prenses. Ama önce..." Vücudumu süzdü. "Üzerine düzgün bir şeyler giy kızım." sinirlenmişti. Böyle dışarı çıkmayacaktım tabiki. Beni ne sanıyordu?

"Öküzsün Bora!" diyip ayağa kalktım.

"Öküz mü?" O da ayağa kalktı ve ellerini belime doladı.

"Ne dedin sen?" diye sorduğunda nefesi nefesime değiyordu.

Hafifçe yutkundum. Dayanamayıp beni öperse ikinci tokadını yerdi.
"Bora.." dediğimde anlaşmamızı hatırlamış olacakki beni bıraktı.
Sıcak elleri bedenimi ısıtmayı bıraktı...
Odama çıkıp hazırlandım. Altına kot pantolonumu üstümeysan saten bir beyaz gömlek getirdim.
Aşağı indiğimde Bora çoktan dışarda arabasını çalıştırmış beni bekliyordu.
Takım elbise giymemişti.
Üstüne beyaz bir tişört altına ise gri eşofman giymişti.
Bu halde bile çok tatlı görünüyordu.
Arabaya bindim O da sürmeye başladı.
Radyoda The Weeknd- Starboy çalıyordu.
Bir şarkı bir insana ancak bu kadar uyuyabilirdi.
Bora camı açmış elinde sigarası, saçları dağınık, parmaklarında yüzükler ile tam bir Starboy'du.

-

Beni ünlü markalarla dolu açık alan bir awmye getirdi. Buraya daha önce geldiğimi hatırlıyorum. Kız arkadaşlarımla akşama kadar alışveriş yapıp eğlenmiştim. Bu sefer yanımda Bora vardı.

Arabasını valeye teslim ederken, vale "Hoşgeldiniz Bora Bey." demişti. Her yerde tanınıyordu bu adam.

İçeri girdiğimizde önce elbise dolu bir mağazaya girdim.

Bora peşimden geliyor, elimi attığım elbiseleri özenle inceliyordu. Göğüs dekoltesi olan pembe bir elbise beğenmiştim.

"Olmaz o. Çok açık." dediğinde somurttum. Huysuz şey işte ne olacak?

Elbiseden ayrılıp pembe mini bir elbise beğendim. Neyseki ona bir şey demedi. Soyunma kabinine girdim. O da beni perdenin arkasında bekliyordu. Üzerimdekiler çıkarıp aynada kendime baktım. Kalçalarım ve göğüslerim oldukça büyüktü. Onların aksine belim incecikti. Bacaklarım süt gibi beyaz, incelerdi.

"Nehir bunu da dene." diyip perdeyi açtı Bora. Elinde siyah bir elbise tutuyor, gördüğü manzara karşısında hayran hayran gülümsüyordu. "Bakma!" diye kızdım. Elbiseyi elinden alıp perdeyi hızlıca kapattım. Çok utanmıştım. Ama sonuçta ilk kez görmüyordu.

Verdiği siyah elbise uzundu, ilk onu denedim. Tüm bedenime yapışan elbisenin altta yırtmacı vardı. Gerçekten güzeldi. Siyah benim rengim mi şüpheliyim ama bayılmıştım.

Perdeyi açıp Boraya gösterdim. Dudaklarını dişledi ve "Çok güzelsin." dedi.

Etrafımda döndüm. Elbiseyle işim bitince kendi bulduğum pembe elbiseyi de denedim. Bu da çok güzeldi. Bora bana bakıp iç çekti. Kulağıma eğilip fısıldadı. "O bacaklarınla eve gidince görüşeceğiz."

Güneş KızımDonde viven las historias. Descúbrelo ahora