Rüya

31.1K 942 31
                                    

O lanet günü tekrar ve tekrar rüyalarımda görüyordum.
Aynı gün hem sevdiğim adam hem de babam tarafından hayal kırıklığına uğramıştım. Korkmuştum ama güçlü olmak zorundaydım. Beni hiç tanımadığım bir kız için satan bir adam ve beni, hiç tanımadığım bir adama satacak olan bir baba. Hangi birine daha çok üzülsem bilemiyordum. O günden beri rüyalarıma giriyor beni uyutmuyordu.
Uyandığımda Bora yanımda, güçlü ve büyük elleriyle direksiyonu kavramış, gözü yollardaydı. Ne zamandır uyuduğumu bilmeksizin camdan dışarı baktım. Gece olmuş. Saçlarım dağılmış ve Üşümüştüm. Saate baktığımda gece yarısı olduğunu gördüm. Bora'ya kısa bir bakış attıktan sonra gözlerimi ovuşturdum.
Bora'da bana kısa bir bakış attı ve önüne döndü.
"Saçların dağılmış." dedi soğuk bir sesle.
Bunu elbet farkındaydım. Sırf benim sinirlerimi bozmak için söylemişti. "Ne kadar kaldı?" Dedim küçük bir çocuk gibi.
"Az." Diyip kestirip attı.
Bir süre sessizlik olduktan sonra ilk o konuştu, "babanın acelesi yok gibi." Acıklı gözlerle ona baktım buna ne kadar üzüldüğünü bilmiyor muydu ? bilmesi mümkün değildi aslında ne de olsa hayatımı bilmiyordu. Derin bir nefes verdim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Beni görücü usulü evlendirmek isteyen bir adam neden benim üstüme para ödeyip beni geri alsın ki? Sonsuza dek bu adamla beraber kalacağıma inanamıyorum...
"bana alışman gerekecek." Dedim gıcık bir tavırla. Beni bırakmıyorsa kendimi bırakmasını sağlayacaktım. onu öyle sinir edecek öyle gıcık edecektim ki bana dayanamayacak ve beni serbest bırakacaktı.
"Planını anlamadığımı mı sanıyorsun?" Ona döndüm.
"Bu tavırlarınla seni bırakmam ama belki zarar veririm. O yüzden uslu dur küçük kız."
Kollarımı göğsümde birleştirdim. "Ben 21 yaşındayım." Bora'nın kaç yaşında olduğunu bilmiyordum ama merak etmiştim.
Sanki sormamı bekliyormuşcasına sessiz kaldı. "benden olsa olsa iki yaş büyüksündür." Dediğimde güldü. Gülüşü çok güzeldi gamzelerinde çiçekler açıyor , bembeyaz dişleri öne çıkıyordu. Gülümsemesi solduğunda "benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun." Dedi soğuk sesiyle.
Onun hakkında ki her şeyi bilmeli miydim?
Hayır ne gerek var?
O sanki benim hakkımda her şeyi biliyor.
Sonraki bir saat ne kadar kaldı diye sorarak Borayı gıcık ettim. Her seferinde ya bana cevap vermedi ya da sinirli gözlerle baktı. Vardığımız yer büyük bir malikanenin girişiydi. Malikanenin bahçesinde dört tane araba iki tane de motosiklet vardı. Acaba Bora motosiklet kullanmayı biliyor muydu? Bahçenin demir kapısı otomatik olarak açıldı ve Bora arabayı park etti. Ben de meraklı gözlerle pencereden eve baktım. Babamın evinden kat ve kat daha büyüktü. Babam beni kovduğu için kaldığım arkadaşımın evinden ise zaten.....
Bora arabadan indiğinde ben de kapımı açıp aşağı indim. "Bir süre burada yaşayacaksın prenses."
Dediğinde kendimi şanslı mı şansız mı hissedeceğimi bilemedim.

Güneş KızımWhere stories live. Discover now