Hızlıca işimi halledip ellerimi yıkayıp dışarı çıktım. Üç dakikadan fazla durunca zorla çıkartıyorlardı zaten. İç çekip kapıyı kapattım. Görevli sıkıca beni tutup yürüttü. Koridordan geçen insanlar gözlerinin ucuyla beni süzüyordu, tiksinti tarzı bir ifade ile bana bakıyorlardı.

Onlara göre haindim ya ben zaten, sanki kendileri tek doğruymuş gibi.

Görevli beni adeta odaya fırlattığında arkamdan kapıyı kilitlemişti.

İşte o günden beri Styles'ı görmemiştim. Büyük ihtimalle başka hedefler için ajanlık yapmaya gitmişti. Onlardan da istediği bilgiyi sızdırınca onlarla da işini bitirecektir. Nefesimin tıkandığını hissettim. Kendimi kullanılmış hissediyordum demek garip olurdu çünkü kullanılmıştım.

Arada bir odama gelip tekrardan bilgi almayı denerlerdi ama istediklerini vermiyordum. Tek korkum daha büyük tehditlerle gelmeleriydi. Bunu yapmaları kolay değildi ama güçlülerdi, fakat onları yenebilecek güçler de vardı. Fedrick'in elinde olduğumu bilenler beni istiyordu ve eminim ki bunun için plan yapıyorlardı.

Fedrick ulusun kilit noktasıydı, tüm bilgiler ondaydı. Harry gibi ajanlarla diğer ülkelerden sömürdüğü bilgileri, o ülkenin düşmanı ülkelere satıyordu.

Ben kilit nokta değildim. Ben anahtardım. O yüzden düşman ülkeler beni Fedrick'in konuşturamadığını bildiği için elinden almak istiyordu. Bunu parayla denemişlerdi ama olmamıştı. İleride zoru kullanacaklarını biliyordum.

Ufak pencerenin yanındaki yatağa yaklaşıp oturdum ve düşünmeye devam ettim. Arkama yaslanıp uzandım ve gözlerimi kapatıp ağrıyan başımdaki sancıyı geçirmeye çalıştım. Ne de olsa ağrı kesici istesem çok ironik olurdu. Düşündüğüm şeyle ufakça güldüm ve gözlerimi kapattım.

Saatin kaç olduğunu bilmediğim için havanın hafiften serinlemesinden anladığım kadarıyla akşam oluyordu. Pencereye biraz daha yaklaşmaya çalışmıştım ama her zamanki gibi hiçbir şey görememiştim.

Buranın havasını bile sevmiyordum. Burada aldığım her nefesten nefret ediyordum.

Aniden gürültüyle açılan kilit ve içeri dalan iki adam kollarımdan sıkıca tutup beni çekiştirmeye başlayınca olduğum yerde durup direttim.

"Ne oluyor?"

Sorgulamaya böyle götürmezlerdi beni. Koşar adımlarla hızlıca odadan çıkınca etrafta koşuşturan insanları gördüm. Bir şeyler oluyordu. Beni aşağı katlara doğru indirmeye devam ettiler. Depo tarzı bir yere geldiğimizde içinde duran adamlara baktım. Hepsinin elinde silahlar vardı.

Kapıyı kilitleyip beni tuttular. İçlerinde Rusça bir şeyler konuşuyorlardı ama tam anlayamıyordum.

"Kızı istiyorlardı, Fedrick satmayınca şimdi geldiler."

Bir süre sonra yukarıdan gelen silah sesleri ile irkildim. Çatışma çıkmıştı. Fedrickin arakladığı bir düşmanın benim için geleceğini biliyordum, söylemiştim.

Sesler gittikçe yükseldikçe etraftaki ajanlar kapının önüne ağır eşyalar koymaya başlamıştı. Kurşun seslerini büyük binanın her tarafında duyabiliyordum. Gittikçe her yana yayılıyordu. Sanırım binayı ele geçirmişlerdi.

Yutkunup etrafımda olanları izlemeye devam ettim. Zemin katta olduğumuz için etrafta beni gizlice çıkarabilecek bir kaçış yolu arıyorlardı ama yoktu. Kendi kendime gülümsedim. Bu iş benim de zararımaydı ama onları bu halde görmek bana çok zevk vermişti.

Governmently Show | Harry StylesWhere stories live. Discover now