Governmently Show | Harry Styles

22

"Evet, istediğiniz zaman sisteme aktaracağım Bay Jas. Bana biraz daha süre verin, çok yaklaştım."

Yavaşça kapıyı hafifçe araladım.

"Tamam, ben şimdi Svarog ile görüşürüm."

Arkası bana dönüktü ama geldiğimi görmemişti. Yutkundu ve sözüne devam etti.

"Svarog, Joseph'e söyler misin eğer bir daha benim ismimi kullanıp hırsızlık yapmaya kalkarsa cezası paradan daha ağır olacak!"

Oh, grup konuşmasındaydı. Telefonu kapattı ve bana döndü, kaşları kalktı.

"Vesna?"

Ona doğru adımladım,

"Sorun ne? Hırsızlıkdan bahsediyordun.."

Telefonunu cebine koydu ve gözlerini benimkilere dikti.

"Beni mi dinliyordun?"

Yutkundum ve bakışlarımı aşağı çektim..

"Yoo- yani hayır. Sadece seni arıyordum ve odandan bağırış sesleri gelince bir sorun olduğunu düşündüm."

Gülümsedi,

"Sorun yok, bebeğim. Arkadaşlarımdan birisi sahroşken market soygunu yapmaya çalıştığı bu yüzden de para cezası yediğini öğrendim, benim adıma. Şimdi de parası olmadığı için benden borç istedi. Para'nın önemi yok fakat böyle bir şey yapması beni sinirlendirdi."

Başımla onu onayladım,

"Bebeğim, sorun ne?"

Ona baktım.

"Ha?"

Gülümsedi ve beni kolları arasına alıp sarıldı.

"Akşam yemeğe çıkmaya ne dersin? Çok yoruluyorsun. Biraz sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz, senin için de rahatlatıcı olur."

Kollarıya sırtımı okşadı.

"Harry, ben-"

Sözümü kesti,

"Shh, itiraz istemiyorum. Seni saat 8 gibi alırım. Şimdi gitmem gereken yerler ve yapmam gereken işler var."

Gülümsedim ve onu onayladım.

"Pekala, görüşürüz."

_______

Üstüme giydiğim kırmızı elbisemle aynadan kendime son bir defa daha baktım. Telefonumu alıp saate bir göz attıktan sonra aşağı indim.

Kapıyı açınca karşımda takım elbise ile duran Styles nefesimi kesmeye yetmişti. Kendimden emin bir gülümseme ile ona doğru ilerledim, dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu ve arabanın kapısını açtı.

Bindim ve onun da aynı şekilde binmesini bekledim. Gergin bir şekilde arabaya bindi ve bana dönüp gülümsedi.

Lokantaya geldiğimizde masaya doğru ilerlerken insanların bakışlarını üstümde hissediyordum, dönüp onlara gülümsedim ve selam verdim.

Daha sonrasında masaya oturduğumuzda yemeklerimizi söyledik,

"Ves, çok güzel gözüküyorsun..."