29' son yakarış [F]

364 45 16
                                    

FİNAL•

"Evet elimde bavulumla oturuyorum. Sürekli açılan, sonra yeniden toplanan bir bavul. Ama insan yalnızca giysilerini koymuyor onun içine bir yerden ayrılırken... Bütün o zamanın içinde birikmiş duyguları, hüzünleri, mutlulukları, acıları, yıpranmışlığı, anıları ve her seferinde kendi kendine sorduğu ama cevabını pek bulamadığı bir sürü soruyu da doldurup gidiyor..."

Alıntı : Aslında hayal

Tabularımız her zaman yıkılır. Geri dizmek ise aslında en basiti ve en eğlencelisidir.

Küçükken oynamayı en çok sevdiğim oyunlardan biriydi jenga. Ben küçükken ablam benden biraz uzakta yaşadığı için aslında oyun oynayacak bir tek annem vardı ve annem her zaman beni kırmamak için işleri olsada gelir ve benimle oyunlar oynardı.

Ama en çok oynamayı sevdiğim oyun jengaydı çünkü sürekli ben kazanırdım. Annem yıkar ve ben dağılan taşları geri yerine dizerdim.

Fakat şimdi işler çok farklıydı. Tüm taşlarım yıkılmıştı ve şimdi o taşları geri dizecek bir Jimin yoktu.

Zor zamanlar geçiriyordum, hayatımda hiç böyle şeyler yaşadığımı hatırlamıyordum çünkü ailem sayesinde mükemmel bir hayatım vardı. Bu zamana kadar hiç böyle bir şey yaşamamıştım fakat Yoongi hayatıma girdiği andan itibaren aslında hayatımın nasıl da bok yoluna doğru sürüklendiğinin farkında bile değildim. Gözlerimi kör etmişti, onun aşkıyla kör olmuştum.

Jungkook haklıydı, onu dinlemeli ve Yoongi'den uzak durmalıydım lakin içimde öyle bir sevgi vardı ki bunu yapamamıştım. Onu dinlememiş ve her zaman bildiğimi okumuştum.

Şimdi bile onun yokluğuyla krizler geçiriyordum. Tamamen kötüye gidiyordum ve bunun tamamen farkında olarak yaşamaya çalışıyordum.

"Bebeğim?" Ablamın sesiyle bakışlarım akıp giden yoldan ona doğru kaydı. "İyi misin?" Sorusuna sadece kafamı sallayarak yanıt verdim. Ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyi olmaya çalışıyordum. Fakat iyi olmadığımı da biliyordum. Bunun o da farkındaydı, iyi değildim, iyiyim diyerek numara bile yapamıyordum. Berbat bir oyuncu ve yalancıydım.

Şimdi ise ablamın zoruyla Japonya'dan ayrılmış ve Kore'ye geri dönüş yapmıştım. Buraya asla geri dönmek istemiyordum fakat annemle telefonda konuştuğumuzda ağlayarak beni çok özlediğini ve görmek istediğini söylediği için Kore'ye dönme kararı almıştım. O çalıştığı için yanıma gelemiyordu fakat benim Kore'ye dönmem daha olanaklı olduğu için beni yanına çağırmıştı. Uzun süreli değildi bu kalışım zaten, sadece annemin dizleri başında duracaktım bir süre, sonra ise Japonya'ya geri dönecektim.

Belki de artık orada yaşamam gerekiyordu, oraya taşınmalı ve kendime tamamen çeki düzen vermeliydim. Bu depresyon halimden kurtulmalı, hayatıma devam etmeliydim.

Yoongi hayatına devam ediyor muydu peki?

Yol beklediğimden de kısa sürmüş ve eve çok kolay bir şekilde varmıştık.

Burayı özlediğim için gelir gelmez annem ve babam ile hasret gidermiştim. Bir süre sadece onlarla havadan sudan sohbet etmiş ve akşama kadar oyalanacak çok fazla şey bulmuştum.

Akşam olduğunda ise kendimi sahile attım ve kumların üzerine oturarak karaya hafif hafif vuran denizi izledim. Denizin sesi beni rahatlatıp, düşüncelerimden bir süre de olsa arınmama yardımcı olmuştum fakat o geçen sürenin sonunda her zamanki gibi beynimi yine onun gülüşü işgal etti.

lavinia : yoonmin ✓Where stories live. Discover now