1.9

1.1K 68 20
                                    

Umarım.
***
Çağırdığım taksinin geldiğini belli edercesine bastığı kornasının sesi kesildiğinde hazırladığım ufak çantamı sırtıma alarak kapıya doğru ilerledim. Çantamı hazırladıktan sonra salonda taksinin gelmesini beklemiştim ve kimse benimle konuşmaya çalışmamıştı.

Bu her ne kadar işime gelse de bir yandan kırılmıştım da. Sonuçta yıllarca beraber kalmıştık ve insan en azından 'Bir şey olursa ara' derdi. AMA ONLAR DEMEMİŞTİ!

Umursamamaya çalışsam da bu ailede neden bu kadar görünmez olduğum düşüncesi içten içe ruhumu kemiriyordu. Bu benim elimde değildi.

Kapının yanındaki askılıkta asılı olan ceketimi aldığımda bir yandan da gözüm ayakkabılıkta geziniyordu.

Sonunda beyaz klasik bir spor ayakkabıda durduğunda onu ayağıma giydim ve dışarıya doğru adımladım.

Bahçeye çıktığımda her ne kadar arkamı dönüp kapıya baksam da ne kapıda ne de pencerede kimse yoktu. Burnumdaki yanma hissiyle hızla taksiye doğru ilerledim.

Taksiye bindiğimde çantam çok büyük olmadığı için bagaja koyma teklifini reddetmiştim. Toprak Soylu'nun gönderdiği konumu açıp taksici abiye uzattım ve başımı önüme alarak sessizce ağlamaya başladım.

Bu hayatı ben seçmemiştim.

Beni evlatlık alacaklarını söylediklerinde çok heyecanlanmıştım ama bana böyle davranacaklarını bilmiyordum.

Umarım diye geçirdim içimden, umarım bir gün bana muhtaç kalırsınız ve ben o gün sizin yanınızda olmam.

***
Taksici abi durduğumda eş zamanlı olarak penceredeki bakışlarımı ona çevirdim. "223 lira abla ama sen 220 versen yeter" demesiyle elim hızla çantama gitti.

Çantamın ön cebinden çıkarttığım parayı ona uzatırken bir yandan da teşekkür ettim ve çantamla telefonumu alarak indim.

Karşımdaki ev çok büyük bir evdi ama çok abartılı değildi.

Dış duvarların mavi olması ona ayrı bir hava katmış, büyük bahçesindeki çiçeklerle onu oldukça sevimli göstermişti.

Her bir yanında farklı bir detay vardı ve bu benim gerçekten çok hoşuma gitmişti.

Dış kapının önünde duran iki tane koruma gözüme çarptığında onlara doğru yürüdüm.

İkisi de uzun boylu ve yapılı insanlardı. Çok yaşlı ya da çok genç göstermiyorlardı. Muhtemelen 20 - 21 yaşlarındalardı ve gerçekten ilgi çekicilerdi.

Ben daha ağızımı açmadan "Asya hanım, kimliğinize bakabilir miyiz?" Diye sordu bir tanesi.

Güler yüzlü bir çocuk olduğu her halinden belliydi. Etrafına yaydığı enerjisi metrelerce ileriden bile hissedileilecek derecedeydi.

Tek kelime etmeden çantamın ön cebine sıkıştırdığım kimliğimi onlara uzattım ve incelemelerine izin verdim.

Ya onlar hırsızsa ve senin kimliğinin peşindelerse Aden?

Niye kapıda dursunlar o zaman manyak mı bunlar?

Belki de gerçekten kapıda duran korumaları bayıltıp onların kıyafetlerini giydiler. Sen medyaya sızmadan önce de senin kimlik bilgilerine erişip adına 500.000 lira kredi çekecekler belki nerden geliyor bu güven?

Haklısın.

Bir anda ellerindeki kimliğime uzanarak "Artık içeriye geçebilir miyim?" Diye sordum. Onlar da tek kelime etmeden kapıyı açıp kimliğimi uzattılar zaten.

KEŞKE/ Gerçek AilemWhere stories live. Discover now