Hayatta hepimizin 'Keşke!' dediği anlar vardır. Keşke şunu yapmasaydım, keşke oraya gitseydim, keşke şunu söyleseydim...
Benim keşkelerim çok küçükken başladı. Daha konuşamayacak kadar küçükken yetimhaneye verilmiş, altı yaşımda evlatlık verilmiştim...
İçeride duran aile sürüsüyle de yutkunmam bir oldu.
Kaç kişiydi oğlum bunlar?
***
(Medya: Alin Soylu/ Alin Ateş)
Odanın içinde bulunan ailenin üzerinde bir kez daha göz gezdirdim.
Kabile.
Ne?
Aile değil kabile diyorum.
Haa evet.
İçeride genç olarak abartısız 11 tane erkek, 1 tane de kız vardı. Bu kız Alin Soylu olmalıydı.
kızın karşısında oturduğum için kızı rahatlıkla inceleme fırsatı bulabiliyordum, açıkçası tarzının güzel olduğu kadar kız da çok güzeldi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Alin'İn giydikleri)
Kız sanırım ona olan bakışlarımı fark ettiğinde bana döndü. Doktor hâlâ odada değildi ve bize beş dakikaya kadar geleceğini söylemişlerdi.
Kız bana samimi bir gülümseme sunduğunda ben de ona samimi bir gülümseme gönderdim.
"Merhaba, sanırım Asya sensin?" diye sormasıyla kafamı sallayarak onayladım onu. "Sen de Alin olmalısın, nasılsın?" dememle bana tamamiyle dönüp cevap verdi. "Gerginim, sen nasıl hissediyorsun?" Kızın ses tonu da en az kendisi kadar tatlıydı.
"Ben de fazlasıyla gerginim. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum." dememle kıkırdadı. Gözlerini Deniz'e çevirip bu seferki sorusunu ona yöneltti,
"Asya ile sevgili misiniz, eğer öyleyseniz çok yakışıyorsunuz gerçekten!" demesiyle Deniz'le birbirimize dönüp gülümsedik. Sorusunu cevaplayan Deniz oldu. "Sevgiliyiz denilemez ama arkadaş da değiliz. Çıkmak için Aden'in reşit olmasını bekliyorduk. Şuan reşit olsa da hayatımızda olan pürüzlerden dolayı çıkmıyoruz. Sonuçta bu ikimizin alacağı ortak bir karar olacak, onun hayatında kalıcı bir hasar olmak istemiyorum." demesiyle Alin Gülümsedi.
"İnce bir düşünce gerçekten, ama neden reşit olmasını beklediğinizi anlamadım. Evlenmeyeceksiniz ki, çıkacaksınız sadece." diyerek yaptığı açıklamasına güldüm.
"Ben de öyle düşünüyorum ama Deniz çıkmamak için diretiyor. Bence naz yapıyor." dememle o da gülmeye başladı.
Alin'in yanında oturan bir çocuğun gevşekçe "Naz yapıyor yaa" demesiyle Arda da gülmeye başladı. Doktorun odaya girmesiyle sustuk.
"Öncelikle hepinize merhaba, hoş geldiniz." dedi ve masasına doğru telaşla yürüdü.
"Sanki youtube kanalı açılışı yapıyor anasını satayım, ne diyor bu?" diyen çocukla kendimi sırıtmamak için zor tuttum.
