1.1

2.4K 117 9
                                    

"Peki ağabey, istediğin gibi olsun." dedi Arda.
********

Asya Aden*

İçinde bulunduğumuz durumu umursamayarak histerik bir kahkaha attım.

Kafam allak bullak olmuştu.

"Ağabey, Arda!" dedim kahkahamın arasında

"Aden, İyi misin kızım ne gülüyorsun?" dedi Çağın ağabeyim. Kafamı onların olduğu tarafa çevirdiğimde Çağan Tat'ın yüzündeki öfkeyi rahatlıkla seçebiliyordum. Onun haricinde Çağın ağabeyim bana endişeyle bakıyordu.

Acaba aklımı kaybettiğimi düşünüyor mudur?

Bu düşünceme daha da fazla güldüm.

***

Aradan yarım saat geçmiş, biz de salona geçmiştik.

Hepimiz çekingen bir tavırla oturan Arda'ya odaklanmıştık. Arda ise yüzünü halıya çevirmiş halıyı inceliyordu.

Bir anda konuşmaya başlamasıyla hafifçe irkildim.

"Hiç değişmemişsiniz" dedi imrenircesine. "Seneler oldu oğlum!" diye çıkıştı Çağın ağabeyim.

"Tek değişen zaman oldu Arda, Bunca zamandır neredeydin sen? neden öldün diye bildik hepimiz Arda?" Çağan ağabeyim öfkeyle konuştuğunda gözlerimi yumdum sıkıca.

sesine bile tahammül edemeyecek raddeye gelmiştim.

Arda titrek bir nefes verip boğazını temizledi. Bu hareketi uzun bir konuşmanın başlayacağının habercisiydi.

Ya da öyle olmasını umarak kendimi kandırıyordum.

"Ağabey öncelikle... Öldü gibi gösterilmek zorundaydım, kendi isteğim değildi yani. Hatta sırf Aden ve Deniz için yapmış bile olabilirim ama yaptım sonuçta." dedi ve kısık bir sesle devam etti; "Her insan hata yapar."

Derince bir iç çekip devam etti konuşmasına. "Uzunca bir süre Rusya'da kaldım. Sıfırdan başlangıçlar yaptım kendimce. Sevdim, düzene ayak uydurduğumu fark etim. Uzunca bir süre de gelmeye niyetim yoktu aslında ama Deniz'in Hatay'a döndüğünün haberini alır almaz gelmek zorunda kaldım diyelim." dedi ve nefes verdi.

"Oğlum her şey tamam da sen nasıl gittin lan?" dedi Çağın ağabeyim. Arda'yı hep sevmişti ve özlediği çokça da belliydi.

"Ağabey çok zordu. Emin ol çok zordu bazı şeyleri geride bırakmak. Para pul önemli değildi de Deniz ile Aden'in durumu çok koyuyordu bana. Sürekli aramak, 'Hayattayım lan, üzülmeyin!' deyip kapatmak istiyordum ama izin çıkmıyordu bir türlü." Dedi ve o anlar aklına gelmişçesine gülümsedi.

"Kim sakladı seni peki onca süre?" diye sordu Çağan ağabeyim ilk defa konuşarak.

"Tanımazsınız ağabey, boş ver." Dedi ve yutkundu Arda. Yani bu demek oluyordu ki Arda yalan söylüyor.

"Ben tanırım muhtemelen" Dedi Ateş Soylu. Çatık kaşlarıyla ona döndü Arda. "Tanışmadık sanırım, Ateş Soylu ben." dedi Ateş Soylu.

"Memnun oldum, Arda." dedi ve Ateş Soylu'nun uzattığı elini sıktı Arda.

"Tekin, Tekin Seçkin. Tanır mısın?" Dedi Arda sorgularcasına. Muhtemelen bu adamın kim olduğunu ve neden hâlâ burada olduğunu sorguluyordu.

Ateş soylu çok kısa bir süre düşündükten sonra cevap verdi, "Tanıyorum evet, Türkiye'nin tanınan isimlerinden kendisi. Şahsi olarak pek bir muhabbetimiz olmasa da tanışmışlığımız var. Siz nasıl tanıştınız peki Tekin bey ile? bildiğim kadarıyla yakın korumaları pek izin vermezler yanına yaklaşılmasına?" Sorgularcasına sorduğu soruya gülümseyerek cevap verdi Arda.

KEŞKE/ Gerçek AilemWhere stories live. Discover now