on altıncı bölüm.

906 66 2
                                    

Kaşlarımı çatarak bir süre daha ekrana baktım. Bu kişinin Tuna olabileceğini düşündüm fakat Tuna bu tarz şeylerle uğraşmaz, direkt kendini belli ederdi.

Yalnızca karşı tarafın mesaj atabiliyor olması ise ayrıca sinirimi bozmuştu. Hayır, madem yazıyorsun bari cevaplayabileyim. İki küfür ederim, bir daha yazmazsın. Ne bu aksiyon?

Bakışlarımı ekrandan kaldırarak açık pencereden dışarıyı taradığım sırada elimdeki telefon yeniden titremişti. Gözlerimi yeniden ekrana çevirdim.

Özel Numara; Kaşlarını çatıp durma, erken yaşta kırışacaksın. 

"Dalga mı geçiyorsun benimle?" diye sinirle mırıldanarak telefonumu kapattım ve koltuğun üzerine fırlatıp dondurma kutusunu alarak mutfağa geçtim. Kapağı kapatıp dolaba koyduktan sonra kaşığı yıkayıp yeniden salona geçtim.

Yarım saat içinde kitabı kapatarak izlemek için bir film aramaya başlamıştım ki telefonum yeniden titremişti. Yüksek sesle küfür edeceğim sırada İlayda'nın adını görmem ile birlikte kendimi durdurup arkama yaslandım ve bacaklarımı koltuğa uzattım. İlayda ile aynı okuldaydık ve o gece, barda, yanımda bekleyen kızın ta kendisiydi. Proje notumuzu belirleyecek olan resmi yaparken oldukça ortak yönümüz olduğunu keşfetmiş ve birkaç hafta içinde de birkaç yıllık arkadaşlar gibi olmuştuk. Tatlı bir kızdı fakat bazen gereğinden fazla enerjik olabiliyordu.

İlayda; NASILMIŞ BENİM ESMER ELSAM

Siz; Yine fazladan redbull içtin sanırım

İlayda; Aşk olsun, benim redbulla ihtiyacım mı var

Siz; Doğru

Siz; Kanının bir damlası yanlışlıkla benim vücuduma karışsa nefes almayı bırakıp götümden soluyarak uzay gemisine dönüşür ve Uranüse uçarım

İlayda; Of

İlayda; Uranüs deme anısı var

Siz; Uranüs ile ilgili nasıl bir anın olabilir kızım

İlayda; Aklıma Burak geliyor ya

Burak, İlayda'nın üç yıllık platonik aşkıydı. Aynı sınıftalardı fakat bir kez bile karşılıklı iletişime geçmemişlerdi. Daha doğrusu İlayda, onu gördüğü an topuklarını götüne vurarak kaçtığı için daha önce doğru düzgün konuşma firsatları olmamıştı.

Bana kalırsa Burak da ondan hoşlanıyordu.

Siz; Şu çocuğa bir kere selam versen de bana böyle ötmeyi bıraksan keşke

İlayda; Bak ama sen beni çok üzüyorsun

İlayda; Hani biz Elsa ve Anna'ydık

İlayda; Hani sen benim hep ablişim olacaktın

Siz; Allah korusun kızım

Siz; Gider Grup Vitamin'i tekrar kurar, onlarla birlikte Yıldız Tilbe'nin bestelediği bir şarkıyı söylerim ama yine de senin ablişin olmam

İlayda; NEEEEEEEEEEE

İlayda; Buraya kadarmış birader

İlayda; Şu tatlı sarışını da üzdün ya

Siz; Burada tatlı bir sarışın daha mı varmış

Siz; Çok fazla var, karıştırıyorum artık

İlayda; NEEEEEEEEEE

İlayda; Tokatlayarak bayıltırım kızım seni

İlayda; Senin hayatındaki tek sarışın ben olabilirim

İlayda; Birde şu engeli bastığın Norveçli

İki hafta kadar önce okuldan kaçıp sahile gittiğimizde ve vücuduma yüklenen iki şişe bira ile birlikte her şeyi salıp ağlayarak ona Pars'ı anlattığımdan beri sürekli engelini kaldırmam gerektiğinden bahsediyordu.

Siz; İlayda

İlayda; Haklı olduğumu biliyorsun Zehre

İlayda; Ne demeye engelledin adamı

İlayda; Tamam sikik sokuk konuşup seni üzmüş ve ağlatmış olabilir

İlayda; Ki ne olmuş olursa olsun bu konuda sonuna kadar haksız pezevenk

İlayda; Ama konuşup çözmek dururken karşılıksız bir veda edip engellemen saçmaydı

Siz; Konu söylediği şeyler değil ki İlayda

Siz; Her ne kadar kırıcı bir dil kullanmış olsa da söylediği şeylerde haklıydı ayrıca

Siz; Ama konuşmaya devam etseydik hislerimi ona belli etmiş olacaktım

İlayda; Ona karşı bir şey hissetmenin nesi kötü ki

Siz; Bu senin Burağa hissettiğin gibi masum şeyler değil çünkü

Siz; Zihnimin altının ne kadar kirli olduğunu bilmiyorsun, o da bilmiyor

Siz; Böyle bir duyguyu kirletmeye hakkım yok

İlayda; Güzelim bu zaten kirli bir duygu

İlayda; Kafanın içi ne kadar kirli olursa olsun bu duygudan daha kirli olamaz

İlayda; Farkında mısın bilmiyorum ama bunları söylerken bile zihninin kirliliğini bir kenara itiyor ve en temiz duygularınla konuşuyorsun

İlayda; Konu zihnin değil, konu kalbin

İlayda; Ve ister inan ister inanma ama ben kalbinin temiz olduğunu görebiliyorum

İlayda; ŞİMDİ KALDIR O ESTETİK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM DOLGUN KALÇALARINI VE ŞU ÇOCUK DEMEK İSTEDİĞİM AMA ADAM OLAN YUNAN TANRISININ ENGELİNİ KALDIRIP YAZ ARTIK

|~|

Karamelli Dondurma.Where stories live. Discover now