Gözden Düşmüş

24 4 2
                                    

Felicity


"Bizim neye ihtiyacımız var biliyor musunuz?" Corey yerinden fırlayınca hepimiz ürktük. "Eğlenmeye. Lee gittiğinden beri hepimiz okulda cenaze evindeymiş gibiyiz. Lee döndüğünde bizi böyle görse ne düşünür acaba?"

Phyllis'le birbirimize baktık. Phyllis tek kaşını kaldırdı. Havanın yavaş yavaş düzelmesine rağmen moralimiz çok bozuktu. Lee dört haftadır yoktu. Bir şeylerin yolunda gitmediği çok açıktı. Ciaran hiçbir şey söylemiyordu, ben de bir şey belli etmemeye çalışıyordum. Versay'a gidişimden sonra -neyse ki sadece altı gün kalmıştım- bana karşı çok mesafeliydi.

"Ama şimdi Lee olmayınca çok sıkıcı" deyip başını yine ellerine dayadı Nicole.
"Sonuçta dünya onun etrafında dönmüyor" diyerek Corey'ye hak verdi Phyllis. Jayden ve Ruby merakla izliyordu onları.

"Ne düşünüyorsun Corey? Bu akşam sinemaya mı gitsek? Ya da Covent Garden'da canlı müzik olan bir yere mi?" diye sordum ona.

"Eee, aslında henüz bir şey düşünmemiştim" diye itiraf etti.
Phyllis hınzırca gülümsedi: "Şimdi, burada eğlenme ye başlasak nasıl olur?"
"Dersi kırmak mı istiyorsun?" diye sordu Ruby dehşet içinde.
Ama Phyllis kafasını hayır anlamında salladı ve önümüzdekileri işaret etti. Ciaran teneffüste nöbetçi öğretmendi ve peşindeki yedi kızla bahçede dolanıyordu. Kızlar ona hayranlıkla bakıyordu. Onlarla sabırla sohbet etmesine rağmen ne kadar sinirli olduğunu buradan fark edebiliyordum.
"Bence küçük bir oyunun zamanı geldi yine" dedi Phyllis.
"Aaa, evet" diye bağırdı Corey coşkuyla. "Bayan Ehle'yi jartiyerli hayal edelim."

"Hayır" deyip Corey'nin koluna vurdu Nicole.

"Fetiş kıyafetleri içinde mi yoksa?" diye sordu Corey acıyan yeri ovuştururken.
Ruby hayallere dalmış gülümsedi: "Bay Duncan olsa nasıl olur?"

"Fetiş elbiseleri içinde Ciaran Duncan mı yani?" diye ciyaklayarak sordu Corey.

Bunun hayaliyle hepimiz püskürüp kahkahayı bastık ve Ciaran'a baktık. Şu an gerçekten de etrafındakileri kırbaçlamak ister gibi bir hali vardı. Ya da kaçmak ister gibi.

"Bay Duncan üstsüz, daracık deri pantolonla kesin iyi görünecektir" diyerek derin düşüncelere daldı Nicole.
"Ve maske" diyerek bıyık altından güldü Phyllis.
"Seksi." Gözlerimi devirdim. Ciaran'ın dersinde böyle bir oyun oynama fikri eğlenceli olmaktan çok uzaktı. Daha şimdiden gelecek sekiz hafta için cezalandırılmış olduğumu düşündüm.

"Aaa, geliyor!"

Hemen başka bir şey düşünmeye çalıştım. Ciaran gözlerime bakıp onu şaibeli bir deri kostümün içinde hayal ettiğimi görürse her şeye hazırlıklı olmalıydım. Ben de Richard'ı düşünmeye çalıştım. Hafta sonu tekrar görmeyi umduğum Richard'ı. İstemeden Richard'ın siyah, dar deri pantolonlu görüntüsü geldi aklıma.

"Merhaba." Ciaran tam önümüzde duruyordu. "Düşündüm de acaba siz altınız İngiliz krallarının metresleriyle ilgili bir rapor hazırlamak istemez miydiniz."

Jayden'la Corey'nin suratındaki sırıtma aniden kayboldu.

"Neden?" diye sordu Corey.

"Bütün öğrencilerimden zaman zaman rapor hazırlamalarını isterim. Size ilginç bir ödev teklif etmek istedim. İşkence, engizisyon ve ünlü tutuklular diğer sevilen konular." Bana baktı. "Deri pantolonlar, terli erkekler ve kamçı da her zaman olduğu gibi popüler."

"Seksi" diyerek iç geçirdim düşünmeden. Arkadaşlarım gülüştüler.
Ciaran pis pis sırıttı. "Bu da o zaman senin konun olsun Felicity" dedi sadece.

PAN'IN KARANLIK KEHANETİ (2. Kitap)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant