Kıskançlık Ve Öfke

138 15 37
                                    

Medya= Sufle - Pus

××××××××××××××××××××××××××××××××

Aşkım;
Nedir bu hissettiğim, yalnızlık mı?

~Vera~

××××××××××××××××××××××××××××××××

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlar

                                 < 19 >

Annemle oturmuş film izliyorduk. Sanki hayat bilerek önüme sunuyor gibi de fantastik bir filmdi. Vampiri, hayaleti, cadısı, kurdu. Nefesimi tuttum aklıma gelen kişi ile. Onu unutmuş olmak rahatlığımı söküp aldı. Kardeşim, abim dediğim adamın bir kurt adam olması? Gerçek miydi bilmiyorum ama iddiası bile yeterdi benim için.

Düşüncelerim içinde yüzmeye devam ederken kapı çaldı. "Ben açarım" der demez ayaklanıp bir kaç adımda önünde durduğum kapıyı açarak baktım gelene. Gördüğüm gözler kaşlarımı çatmama neden oldu. İti an çomağı hazırla derlerdi ya, karşımdaydı işte Murat elinde bir çiçekle. "Vera"

"Ne diye geldin?" sinirliydim ona. Benden böyle bir şeyi saklaması hem üzmüş hem de korkurmuştu. Annemi resmen bilmeden korktuğu köpeklere emanet etmiştim. "Seninle konuşabilir miyim?". "İstemiyorum Murat" der demez kapıyı örtmeye çalıştım ama o buna engel oldu. Korkuyla irkildim, ne kadar ona öfke duysam da korkuyordum. "M-murat git!"

Kaşları havalandı ondan kaçırdığım gözlerim ve titrek çıkan sesim ile "Benden korkuyor musun Vera?" Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Üzüldüm, onun gibi kırıldım ama korkmuştum. "Korkuyorum senden Murat"

Şaşkınlığı git gide artıyordu "Asıl benim senden korkmam gerek Vera. Gücüm, gücünün yanında ne ki?" Kaşlarım şokla havalanırken annemin sesi geldi arkadan. "Kim geldi?"

Sesimi zar zor buldum "Yalnış zile basmışlar anne. Ben çöpü atıp geliyorum" yalan söylediğim için kendime küfürler saydırsam da Muratı göğsünden iterek çıkıp çöpü de aldım elime. Garip bir moda olmuştu bu halim. Üzerimde puflu pijamalarım, altımda terliğim ve elimde çöple şahaneydi.

"Düş önüme" bıyık altından gülerek merdivenlerden inerek apartmandan çıktı. Onun gibi çıkarak hemen yanda duran çöpe poşedi atarak bana bakan Murata baktım. Anında uzattı çiçeği bana. Beyaz güle öylece bakarken bir iç çekişle elime aldım. Mutlu olmuştu. "Vera, özür dilerim."

"Neden söylemedin?" bir an kendi kendime sorumun cevabını verdim, söylese inanacak mıydım sanki? "Söylesem ne değişecekti Vera? Bana alayla gülüp yoluna bakıcaktın"

"Haklısın ama dönüp o günlere bakınca korkum artıyor. Sana annemi emanet ettim ben. Belki de çevrende olan tüm insanlar kurt.. Ya anneme zarar gelseydi?" kaşları atılırken Ruda'nın yaptığı gibi yumruk yaptığı elini kalbinin üzerine koydu "Ona zarar gelmesine asla izin vermezdim. Canım pahasına da olsa" ciddi duruyor olması sinirimi aldı yavaşça. Yapardı biliyordum.

"Tüm bu her şey çok üst üste geldi Murat". Eli yavaşça inerken kaşları düzeldi "Biliyorum, anlıyorum seni. Neler öğrendin tam emin değilim ama bunlar senin için çok zor"

En iyi o anlardı beni. " En iyi ben anlarım Vera" Aronun cümlesi cümlemin ardından beynimde yankı yaparken anlamayarak etrafa bir bakış attım ama yoktu. "Seni bin yıldır tanıyorum. Ne sevdiğini, ne sevmediğini, nelerden hastalandığını, o çok sevdiğin yemekleri, yapamadığın keki, limonu bile düşünürken midende ki garip gıdıklanmayı, yatmak istediğin de alnının okşanmasını, nelerden utandığını her şeyi Vera, senin hakkında her şeyi biliyorum. Ben senin için bir çok şeyim ama o sadece dostun"

Kırmızı Where stories live. Discover now