Tek Bir Damla Kanın

173 27 26
                                    

Medya= Gökyüzünü tutamam
@05Kitapseverbiri1141

××××××××××××××××××××××××××××××××

Sarılmadan sevdim
seni.

~Cahit Zarifoğlu~

××××××××××××××××××××××××××××××××

                                < 12 >

Bedenimde ki yorgunluk gözlerimi açmama engel oluyordu. Kendimi kassam dahi tek bir mimiğim hareket etmedi ama duyduğum sesler varla yok arası kaşlarımı çatmama neden oldu.

"Bedeni bizim dünyamıza alışkın değil Majesteleri. Bünyesi zayıf düşmüş. Dikkat etmelisiniz, insanlar bizim kadar alışkın değiller"

"Alkan haklı Sultanım. Ona verdiğiniz güce dayanamaz. Düşünmek bile istemiyorum ama o öl-"

"Kesin sesinizi!" Duyduğum sinirli ses titrek bir nefesi ciğerlerime çekmeme ve adeta açılmamak için yemin etmiş olan gözlerimi yavaşça aralamama neden olmuştu. Göz hizama yine aynı tavan gelirken hareketlendim yattığım yerden. Üzerimde beliren bakışlarla sağıma döndüm.

Tanımadığım uzun boylu iki kişi ve bana garip bir ifade ile bakan kırmızı gözlü adamı gördüm. Ona bakmamla anında yanıma gelip oturdu. Yatak onun oturması ile içe girdi yavaşça."İyi misin?"

Sesimi bularak zorla da olsa konuştum. "Noldu bana?" İç çekti ve sessiz kaldı bu cümleme. Arkasında olan ikili birbirine kısa bir bakış atarken döndü onlara kırmızı gözlü adam. "Çıkın"

Başlarını yavaşça eğerek çıktılar odadan. Şaşırdım bu hareketlerine aklıma gelen 'Majesteleri' kelimesi ile. "Kendimi tutamadım özür dilerim" ona baktım. "Tutamadın mı? Ne yaptın ki?" olayı bilmememe tebessüm etti. "Yaydığım koku senin için ağırdı Vera. Yapmamam gerekirdi. Bünyen buna hazır değil"

"Kokunu nasıl yayabiliyorsun ki?". "Bizim için sıradan bir durum bu Vera. Bazı durumlarda kokumuzu yayarız. Sinirlendiğimizde, mutlu olduğumuzda, acı hissettiğimizde, acıktığımızda... Aşık olduğumuzda" Son cümleyi bana bakarak kurmuş olması tüm tüylerimi diken diken ederken kaçırdım gözlerimi.

Bedenimde daha hala var olan yorgunluk gözlerimi her hareket ettirdiğimde kendini baş dömesi gibi belli ederken umursamadım. "Peki, kokular nasıl oluyor?"

"Her varlığın kokusu farklı oluyor. Benim bedenimden sinirlendiğimde yanan bir odunun kokusu gelir, mutlu olduğumda papatya, acı hissettiğimde kanda ki gibi demir, acıktığımda tarçın ve aşık olduğumda..." sessiz kalması kaşlarım çatmama neden oldu "Neden durdun?"

"Çünkü bilmiyorum," şaşırdım "Nasıl ya?". "Bu kokular her daim ortaya çıkmaz Vera. O Kokumu yalnızca aşkım alabilir ve benim aşık olduğum kişi bu zamana kadar o kokuyu almadı" tek bir kelime onu altın bir tepsiye koyup önüme sunmuştu. Hissettiğim o garip duygu bedenimi ele geçirirken sorduğu soru aklımı çeldi.

"Ne kokuyordum Vera?" yutkundum derince ve bir fısıltı gibi çıkan sesim ile konuştum "Kaşmir"

Kaşları havalandı yavaşça. "Peki bu koku ne anlama geliyor?" Yalnızca tebessüm etti bu sorum ile. Cevap versin istedim ama o bambaşka bir soru sordu "Bu kokuyu hep soluyor muydun?" başımı onaylar gibi salladım. Tebessümü büyüdü ve soğuk eli yavaşça elimin üzerinde durdu.

"İnsanların kokusunu alabiliriz Vera" merakla dikeldim, bu halime gülüp devam etti konuşmasına "Ama nadir kokularını seçilmiş olanlar hisseder ve ben de o seçilmiş kişilerdenim. Senin kokunu alabiliyorum."

Kırmızı Where stories live. Discover now