Temas

207 27 31
                                    

Medya= Antidepresan
@05Kitapseverbiri1141

××××××××××××××××××××××××××××××××

Karşında yüreğim titredi, sen bilmezdin.

××××××××××××××××××××××××××××××××

                                < 13 >

Saatler olmuştu evime geleli. Öylece salonda ki koltuğumda oturuyor, yorgunluğumun geçmesi için kahve içiyordum ama pek geçtiği de söylenemezdi.

"VERAAA" Mahberin sesi bahçenin açık olan kapısından gelirken hoş bir tebessüm sundum onun gibi. Anında ayaklanıp çitleri kısa boyu ile zar zor geçerken kıkırdadım ve evden çıktım. "Hoş geldin Mahber"

"Rahatsız etmiyorum değil mi?" Başımı iki yana salladığım an beklemediğim bir zamanda belime sarıldı. Başını kalbimin oraya gömerek gözlerini kapadı huzurla. Kıkırdayarak beline sarıldım. "Nasılsın?"

Geriye çekildi "İyiyim ya sen?". "İyiyim" inanmamıştı "Doğruyu söyle bana, berbat duruyorsun Vera" iç çektim elinden tutup sandalyeye otururken "İyiyim dedim ya Mahber, sadece bu aralar çok yorgunum" bakışları telaşla harmanlandı. "Neden acaba?" dese de aslında biliyor gibiydi nedenini. Dalgın dalgın geriye oturdu. "Ne oldu Mahber?"

"Şey, uyku düzenin nasıl?" doktor olduğu için sorduğunu düşünerek cevapladım. "Berbat. Akşamlara kadar uyuyorum"

"Peki iştahın?". "Zayıfladım bu süreçte, belim daha da inceldi. Çünkü yemek yiyemiyorum düzgünce". "Peki bazen garip sesler duyuyor musun?" iç sesim sanki bu anı bekler gibi sesini duyurdu bana.

Benden bahset

"Yani, iç sesim sayılmazsa hayır" stresle ellerimi birbirine kavuşturdum. Ismini dahi bildiğim o vampiri söyleyememiştim. Cesaretim olmamıştı. "Anladım". "Eee doktor hanım, hastalığım ne? Yaşayacak mıyım?" kahkaha atmaya başladı cümlemin ortasında ama sonrasında duyduğu tek bir kelime onu kaskatı yaptı. Şokla bana bakan gözlerine kitlendim. "Ne? Ne oldu?"

"Bir daha ölümden bahsetme!" Kaşlarım havalandı bu ani sinirine. "Tamam, özür dilerim" belki travması vardır diyerek konuyu kapattım ve bambaşka bir konu açtım. "Merak ediyorum Mahber. Muratı nereden tanıyorsun?"

Gözlerini kaçırdı. Merakla onun vereceği cevabı beklerken işittim Murat'ın sesini bahçenin karşısında. "Kim beni nereden tanıyormuş?" irkilerek oraya baktığım zaman Keremle beraber olduğunu ve çitlerden atlayarak bize doğru geldiklerini gördüm. Anında gözlerim Keremi izleyen Mahberi buldu ve yan bir sırıtışla dizine vurdum.

İrkildi ama istifini bozmadı. "Hoş geldiniz". "Hoş bulduk güzelim" masaya oturmaları ve benim ayaklanmam bir oldu. Onlara kısa bir işim olduğunu söyleyerek mutfağa ilerledim. Termosa suyu koyup fişe taktıktan sonra kaynamasını beklerken ensemde soğuk bir nefes hissettim. Korkuyla irkildiğim an bir el ağzıma ve karnıma sarıldı.

"Şşş benim" duyduğum o ses, hissettiğim o soğuk ten ve ciğerlerime dolan o koku anında hareketsiz bıraktı beni. İçim huzurla dolarken gözlerimi saniyelik kapadım. Eli yavaşça boğazıma indi, baş parmağı şah damarımı okşadı. "Nasıl geldin buraya?" güldüğünü işittim "Benim insan olmadığımı hala anlayamıyorsun Vera"

"Anlamaya çalışıyorum ama zor benim için" Neden hala bu pozisyondaydık bilmiyorum ama ne o hareket ediyordu ne de ben. "Biliyorum, o yüzden sorunu cevaplasam bile anlayamazsın" nefes bıraktım "Beni salak yere koymanı sevmiyorum"

Karnımda ki eli sıkılaşmışken kendimi göğsüne yaslı bir halde buldum. Beni ne ara çevirmişti farkında bile değilim, şokla çatık kaşları ile bana bakan gözlerine baktım yalnızca. Kırmızılığı siyaha dönüyordu ve kokusu, o kaşmir kokusu yanan odun kokusuna döndü. Sanki etrafımda biri ısınmak için odun yakmıştı.

Kırmızı Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang