21-senden nefret ediyorum

98 17 2
                                    

bugunun ikinci bolumu onceki bolume bakmayi unutmayin (evet bugun iyi gunumdeyim)
•••

sunghoon getirdiği topu heeseung'un göğsüne doğru sertçe atmıştı.

heeseung topu tutup "yavaş olsana" diye terslediğinde sunghoon göz devirmişti.

"bu halin ne senin?"

"anlatmadım mı zaten? hala senden başkasına giderim diyor sorun cidden matematik soruları mı gerçekten-"

"heeseung"

sunghoon sertçe sözünü kesmiş aynı zamanda sektirdiği topun basketbol sahasında yuvarlanmasını sağlamıştı.

"jungwon bu konuda haklı biliyorsun değil mi?"

"hayır haklı değil kuzenim sonuçta"

"senin için kuzenin olabilir ama üvey kuzenin heeseung. sonuçta sen öyle düşünmesen de kız yıllardır seni seviyor belli ki"

"ama bana karışma hakkını tanımaz bu"

"karışmıyor zaten. hatta böyle yapacaksan çağırma beni diyor"

"o sırada gözü sadece yanıma yaklaşan kızı görüyor. benim ona bakışlarımdan haberi olmadığı için sadece kızla ilgilendim sanıyor"

"o zaman adım at heeseung bu kadar basit. kıskanıyor arkanda gezip duruyor daha ne yapsın?"

"bu sana çok kolay geliyormuş gibi bana söylüyorsun. kolaysa sen yap"

"yapacağım zaten geç kalmadan"

heeseung en sonunda "taewoo olmasa bir 12 yıl daha beklerdin ne geçi kardeşim ya" dediğinde ikili de gülmeye başlamıştı.

sunghoon saçlarını karıştırıp "az önce birbirimizi kızarak gazlamaya çalıştık biz değil mi?" diyip gülmeye devam etmişti.

"hiç sorma"

heeseung ilerlemiş yerdeki topu birkaç kez sektirmiş ardından da sertçe topu geri atmıştı sunghoon'a "buradan çıkınca sunoo'nun yanına gideceğim" diyip üçlük atmıştı.

"kendine güvenin yerine gelmiş bakıyorum"

"güvenimden çok aklım yerine geldi"

"söyleyeceksin?"

"evet, sana da tavsiye ederim" dediğinde sessiz olan sahada heeseung'un öncekilerden daha da yüksek sesli kahkahası duyulmuştu.

"acaba lunapark planını bize mi kullansak?"

"çok mantıklı aslında jungwon'u ikna edebilirsek"

"sunoo'ya sorar mısın benim için?"

"hizmetçin miyim lan senin"

heeseung kafa sallayarak "evet hadi git topu al" demişti ileride olan topu göstererek.

"piç ya tamam söylerim" diyip olduğu yerden basket atmak için topu eline alıp sektirmeye başlamıştı.

heeseung "her seferinde olmaz ama" dediğinde sunghoon "atarsam ne alıyon lan bana" demişti.

potaya giren topu gören heeseung etrafa göz atarcasına bakmış ve "götünü indirmek için bir şeyler arıyorum ama yok maalesef" demişti.

sunghoon bu dediğine gülerken heeseung birden ciddileşmişti ama maç yaparken çok eğlenmişlerdi.

"hadi git artık sunoo seni bekliyordur"

"senin sinirin geçti mi?"

"geçti hatta jungwon'un kalbini şimdiden almalıyım değil mi?"

"bunu aklına getirmen şaşırtıyor beni lee heeseung-shi"

12 ʏᴇᴀʀꜱ-ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu